Ayşenur Arslan Nagehan Alçı'ya fena yüklendi
Mustafa Kuleli'nin sorularını yanıtlayan Gazeteci Ayşenur Arslan, Nagehan Alçı'dan, Kemal Kılıçdaroğlu'na pek çok ismi eleştirdi; basın özgürlüğünden çözüm sürecine pek çok konuda, tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.
KÜRTLERİ KONUŞUYORUM DİYE KOVULDUM
Ayşenur Arslan: Bana hiç bir yöneticim ya da patronum, onu çıkartma, bunu çıkartma diyemez. Deme hakkı yok. Ben bunu her dediğimde böyle açılıyor gözler.
Mustafa Kuleli:Normalde denir mi böyle yoksa size özel bir durum mu?
Ayşenur Arslan: Hayır... Herkese denir. Her an herkese denir. Ben bana söyleymezsiniz, böyle bir hakkını yok. Tek bir şey diyebilirsin, seni kovuyorum. Benimle çalışmama hakkına sahip patron. Ama bana şunu yap, böyle yap, diyemezsiniz. İşte bu noktada en son geldiğimiz yerde dediler ki gülegüle... Çünkü Kürtleri, güneydoğu'yu konuştuk.
Mustafa Kuleli:Sizin imajınızla gerçekliğiniz arasında bir tezat var galiba. İnternette hakkınızda yazılanlara baktım, herkes sizi ulusalcı, Kemalist, Atatürkçü, CHP'li filan görüyor.
BEN PKK SEMPATİZANI, ULUSALCI, ERGENEKONCU, CHPLİYMİŞİM
Ayşenur Arslan: (Kahkaha atıyor) Ben şöyleyim. Ben PKK Sempatizanı, ulusalcı bir CHP'liyim. Öyl bir şeyim... Nasıl oluyorsa. Ben ulusalcı değilim. Benim şu an kendimi tanımladığım iki şey var. Ben bir sosyalistim, ikikişisel olarak benim sosyalist olmam, sınıfsal temelli mücadeleyi savunmamı gerektiriyor ama benim konumlandığım alan insan hakları mücadelesi. Nevzat Çelik'in şiirine bayılıyorum: "çok olmadığımız kesin / çok olan tarafta değiliz /çok olan tarafta olmayacağız" diyor. İtirazın İki Şartı ismi şiirin.
Mustafa Kuleli: Müzmin muhalif olarak kalacağız.
Ayşenur Arslan: Neden müzmin diyorsunuz. İtirazın olması iyi bir şey değil mi? Tabiata da itiraz eden insanoğlu, daha iyiyi, daha güzeli arar. Müzmin biraz pejoratif bir deyim. Bence muhalif olmak iyi bir şey.
Mustafa Kuleli:Gazeteci dediğimiz böyle mi olmalıdır. Bugünlerde sorulmayanlar soruluyor, konuşulmayanlar konuşuluyor deniliyor ama, iktidar açısından makbul olanlar var. Akil olmaları, makul olmaları bekleniyor insanlardan. Akil gazeteci olur mu?
NAGEHAN BARIŞ İSTEYECEK BEN SAVAŞ... HADİ CANIM SİZDE
Ayşenur Arslan: Çok ayıp geliyor bana. Hükümetin size bir sıfat biçmesi, o sıfata uygun bir işlev yürütmeniz kadar fena bir şey yok. Bunun AK Parti hükümeti olmasıyla bir ilgisi yok. Benim hayatım, en son ekranda olmanın bir dezavantajı, ekranda olunca o dönemde yaptıklarınız, söylediklerinizle değerlendiriliyorsunuz. Benim İHD yöneticiliğim var mesela. Bir yazımda "barışı savunduğumu söylemeyi zul adlederim. Bu elde var bir. Ne konuşacağım ben başka." Dört Bir Taraf'ı reddettiğimi söylemiştim. Gerekçelerden birisi Nagehan Alçı'ydı. Alçı, barış sürecinin yanında, barışçı olarak, ben de barışa karşı olacağım. Savaş lordu mu olacağım. Hadi Canım sizde yani.
NAGEHAN ALÇI DÖNEMİN SEMBOL İSMİ
Mustafa Kuleli:Niye Nagehan Alçı'ya yönelik özel bir şerhiniz vardı?
Ayşenur Arslan: Şöyle bu dönemin, simgelerinden biri olduğunu düşünüyorum karı koca ikisinin de.
Mustafa Kuleli:Rasim Ozan ile birlikte...
FOTOĞRAFLAR ALÇI GİBİLERE SERVİS EDİLİYOR
Ayşenur Arslan: Evet evet. PKK'lı diye KCK davasında avukatlık yapanların silahla fotoğrafını gösterdi programda. Zarfı yeni açmıştı.
Mustafa Kuleli:Servis edildiğini söylüyorsunuz. Zarf açma meselesi o.
Ayşenur Arslan: Zarf açmak meselesini sıcaklığını belirtmek için söylemiştim. Ama tabi sizin dediğiniz de doğru. Ben böyle bir fotoğrafı, 39 yıldır gazeteciyim, nereden bulacağımı bilemem.
ULUDERE OLAYINI BEN DUYURDUM KAMUOYUNA
Mustafa Kuleli:Ne oldu da bütün bu iklim değişti. Bu bahsettiğiniz olay geçen sene...
Ayşenur Arslan: O sırada ben Kürtçülük ile suçlanıyorum. Onu söyleyeyim. Uludere'deki olayı duyurdum ben Medya Mahallesinde. Türk medyasında, twitter'ı sosyal medyayı kasdetmiyorum, ana akım medyada ilk benim programımda duyuruldu. Can Dündar da konuğumdu. Ben o yüzden muazzam bir tepki gördüm hem de anında. Kulağımdaki kulaklıktan "kes bunu" diye bağırılıyordu. Ben o sırada bununla suçlandım. Sonra birden ulusalcı oldum. Neyse ki barış süreci ben ayrıldıktan sonra başladı, yoksa ne olurdum bilmiyorum.