Ayşe Özyılmazel, Chiristiane Amanpour mu?
"Amerikan usulü çakma" (çakılacak kişi önce bir güzel övülür, sonra araya "but - ama" bağlacı konup yumruklama süreci başlatılır)
GAZETECİLER.COM
Eskiler ne güzel sözler söylemişlerdir, kimi kendini bilmezleri anlatmak için...
Bunlardan biri şöyle: "Kendi gözündeki merteği görmez, elin gözündeki çöpü görür".
Bir diğeri, "Boklu sidikliye mana bulur".
Bu atalar sözlerini doğru çıkarmakla görevlendirilmiş Acun Ilıcalı ve Okan Bayülgen arasındaki kavgaya(!) Ayşe Özyılmazel de katılıyor bugün...
"Sanat" değil, "ekran ticareti" yapan iki tüccarın kavgasında, eski sevgilisine karşı cephe almış...
Belli ki o da kendini Chiristiane Amanpour sanıyor?..
"Acun lümpense, Okan kangren" diyerek dışarıdan yumruk sallıyor...
Kavgaya dışarıdan katılmasının yanlış olduğunun farkında ki "Kimse kusura bakmasın!" diye başlıyor...
Sonra kendi hasletlerini sayıyor...
Ve "Amerikan usulü çakma" (çakılacak kişi önce bir güzel övülür, sonra araya "but - ama" bağlacı konup yumruklama süreci başlatılır) girişi yaptıktan sonra "Fakaaat" deyip başlıyor Okan'ı yumruklamaya...
Hem de ne yumruklama...
Okan, "En iyisi benim, geri kalanların topu salaktır" dermiş meselâ...
Biz öyle bir şey algılamayız ama kendilerinde salaklık olduğu konusunda şüphesi olanlara da bir şey demeyiz...
Okan'la ilgili eleştirilerine(!) devam ederken bu arada bir de şıracı (Cengiz Semercioğlu) buluyor yanına ki tam olsun...
İşte böyle geçinip gidiyorlar...
Biz de işimiz gereği bu geyik muhabbetlerini "haber" diye yapıyoruz...
Kader'in nerede ne iş yaptığını bilmesek "Kader utansın" diyeceğiz ama diyemiyoruz çünkü utansa orada iş tutmaz...
Eskiler ne güzel sözler söylemişlerdir, kimi kendini bilmezleri anlatmak için...
Bunlardan biri şöyle: "Kendi gözündeki merteği görmez, elin gözündeki çöpü görür".
Bir diğeri, "Boklu sidikliye mana bulur".
Bu atalar sözlerini doğru çıkarmakla görevlendirilmiş Acun Ilıcalı ve Okan Bayülgen arasındaki kavgaya(!) Ayşe Özyılmazel de katılıyor bugün...
"Sanat" değil, "ekran ticareti" yapan iki tüccarın kavgasında, eski sevgilisine karşı cephe almış...
Belli ki o da kendini Chiristiane Amanpour sanıyor?..
"Acun lümpense, Okan kangren" diyerek dışarıdan yumruk sallıyor...
Kavgaya dışarıdan katılmasının yanlış olduğunun farkında ki "Kimse kusura bakmasın!" diye başlıyor...
Sonra kendi hasletlerini sayıyor...
Ve "Amerikan usulü çakma" (çakılacak kişi önce bir güzel övülür, sonra araya "but - ama" bağlacı konup yumruklama süreci başlatılır) girişi yaptıktan sonra "Fakaaat" deyip başlıyor Okan'ı yumruklamaya...
Hem de ne yumruklama...
Okan, "En iyisi benim, geri kalanların topu salaktır" dermiş meselâ...
Biz öyle bir şey algılamayız ama kendilerinde salaklık olduğu konusunda şüphesi olanlara da bir şey demeyiz...
Okan'la ilgili eleştirilerine(!) devam ederken bu arada bir de şıracı (Cengiz Semercioğlu) buluyor yanına ki tam olsun...
İşte böyle geçinip gidiyorlar...
Biz de işimiz gereği bu geyik muhabbetlerini "haber" diye yapıyoruz...
Kader'in nerede ne iş yaptığını bilmesek "Kader utansın" diyeceğiz ama diyemiyoruz çünkü utansa orada iş tutmaz...
