'Ayşe, Hıncal'ın koynunda' deseler ne olur?

GAZETECİLER.COM
Ayşe Özyılmazel İstinye Park'a gitmeme kararı almış.
Sebebi de;
Buraya istediği kılıkta gitmesine imkan kalmamış. Alış verişe en rahat kılıkta gidilirmiş. Oysa İstinye Park defile merkezi gibiymiş. Herkes takıp takıştırıp geliyormuş. Salaş gidemezmiş. O zaman da gitmezmiş..
Orada ağzına salata çatalı götürürken, burnunu kaşırken, rastladığı arkadaşına sarılırken fotoğraflanıp "Aşıklar" diye ilan edilmek istemiyormuş..
Hıncal Uluç, Ayşe Özyılmazel'in bu davranışının gençlere kötü örnek olduğunu düşünüyor.
Ve "Sakın Ayşe Özyılmazel'i dinlemeyin. Başkaları ne der diyerek yaşamayın." diyerek gençlere uyarılarda bulunuyor.
Tabi bu kadarla da kalmıyor, Ayşe Özyılmazel'e de bir çift söz ediyor.
Bakalım Özyılmazel, Hıncal Uluç'un sözlerinden sonra nasıl bir tavır takınacak?
Şimdi sözü Hıncal Uluç'a bırakıyoruz.

"İstinye Park'a gitmeyeceksin.. Yahu ne olur?.. Yemek yerken resmin çekilse, bana sarılırken fotoğraflansan ve "Yeni aşkı Hıncal" dense ne olur?. Bu ülkenin hem de en saygın(!) gazetecisi senin için "Hıncal'ın koynuna girdi de köşe yazarı oldu" dedi de ne oldu sana?.. Bana?.. Diyen muhterem, rezil olup itibar kaybetmedi mi?.
Okurun seni tanımıyor mu Ayşe?. Neye inanacağını bilmez mi?. Sen kendine güvenmezsen, okurun güvenmesini nasıl beklersin?.
Efendim, ora, piyasa yeri olmuş..Gidenleri arabadan indikleri andan itibaren civar kafelerde oturanlar süzüyormuş..
Allah göstermesin.. Ya süzmezlerse?.. Ya bakılmaya değmez bir insan haline gelirsen?..
Dünyanın her yeri piyasa caddeleri, alanlarıyla ünlü değil mi?. Tüm gençliğimizde niye Bağdat Caddesini adımladık her gün?.
Millet sana bakacak ve sen "Bana bakıyorlar" diye kızıp, İstinye Park'a gitmeyeceksin.
Külahıma anlat..
İnsanların sana bakmaz oldukları gün, kahrından ölürsün Ayşe.. Yapma!.."