MEDYA KÖŞESİ

Ayşe Arman'ın 'tahammül sınırını' aşan yazı

Geçtiğmiz günlerde Serdar Turgut'un yazdığı makaleyi bir porno ekine yakıştırmıştık. Bugün de Ayşe Arman o yazıya takılmış...

Ayşe Arman'ın 'tahammül sınırını' aşan yazı

GAZETECİLER.COM
Serdar Turgut geçtiğimiz günlerde, 'sanırım aşık oldum' başlıklı bir yazısıyla tepkimizi çekmişti.
Hatırlarsanız bu yazıda uslup sınırının dışına taşarak, şöyle de ifade edebiliriz 'penis'in de ötesine geçerek, okuyanın yüzünü kızartacak bir makaleye imza attı.
Biz bu makaleyi, Akşam Gazetesi'nde görmekten öte, bir porno ekine yakıştırmıştık.
Baktık ki bunu düşünen tek biz değilmişiz.
'O yazıya' bir tepki de kimden geldi biliyor musunuz?
Ayşe Arman'dan!
Şaşırtıcı değil mi?
Ayşe Arman'ın makalelerinde seksi ön plana çıkardığını, bu durumları yazmaktan çekinmediğini bilmeyen yoktur herhalde.

Anlayacağınız, Ayşe Arman'ın bile aşmış o yazı.
Serdar Turgut'u eleştirirken, sevdiğini söylemeyi de unutmamış Ayşe Arman...
"Modern, yaratıcı ve kışkırtıcı buluyorum.
Kara mizahını beğeniyorum."
demiş Serdar Turgut için...
Sonra da başlamış eleştiri oklarını yöneltmeye...

"Bir sandalyede çıplak oturup, mastürbasyon yapan, üstelik fışkırtarak yapan bir kadını anlatıyor. Bunun neresi estetik, neresi ilginç, neresi komik?

Anlattığı şey:

1- Kadınları aşağılıyor.
2- İmajı kötü. Gözümün önüne kötü ışıklandırılmış sefil bir yerde, felaket bir kadın görüntüsü geliyor ve ona bakan, ağızlarının suyu akan, ruh sağlığı yerinde olmayan erkekler. Tamam hepimiz biraz sapığız ama bu kadar da değil!
3- Mastürbasyon eylemini yok sayıyor. Benim için mastürbasyon güzel bir şey ve ciddi bir mesele. Serdar Turgut’un ayakları altında çiğnenecek bir mesele değil.
Tayland’a gidenler de anlattığı türden sahnelere tanık olur.
Cinsel organıyla çeşitli numaralar yapan kadınlar. Merakla gidersiniz ama ne erotiktir ne pornografik.
O kadar “acıklı” ve “zavallı”dır ki her şey, içinizi derin bir hüzün kaplar.
Bu yazı da bende aynı hissi yarattı.
Hoşuma gitmedi.
Gülümsemedim.
Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu bağlantısına da “Oha!” dedim.
Yazdıktan sonra, bir kere daha okudu mu diye merak ettim.
Eminim aceleye gelmiş yazı.
Çünkü benim bildiğim Serdar, bu yazıyı çok daha iyi yazardı.
Evet, herkesin tahammül sınırı farklı.
Bu, benimkini aştı.."

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar