POLEMİK

Aydınlık'ın cemaat iddiasına Cumhuriyet'ten sert yanıt!

Cumhuriyet gazetesi cemaat tarafından ele geçirildiği iddiasına zehir zemberek bir yanıt verirken iddianın sahibi olan Aydınlık'a ateş püskürdü...

Aydınlık'ın cemaat iddiasına Cumhuriyet'ten sert yanıt!
Aydınlık gazetesi dünkü sürmanşetinden yansıttığı haberinde Cumhuriyet gazetesinden Atatürkçülerin tasfiye edildiğini iddia etmiş, gazetenin cemaatin etkisi altına girdiğini belirtmişti.

Aydınlık gazetesinin haberinde "İlhan Selçuk'un ölümünün ardından başlayan süreç, Cumhuriyet Vakfı'ndaki tasfiyelere kadar uzandı. Alev Coşkun ve Şefket Tokuş tasfiye edildi, İnan Kıraç istifa etti. Cemaat'in adayları ile ikinci Cumhuriyetçiler gazetenin üst kuruluna hakim oldu" ifadeleri yer aldı.

Cumhuriyet gazetesi bugün iddialara 1. sayfasından cevap verdi. Kamuoyuna duyuru başlıklı açıklamada iddiaları sert bir dille yalanlayan Cumhuriyet, Aydınlık'tan 'Cumhuriyet gazetesine uzun yıllardan beri her fırsatta saldırmayı alışkanlık edinen bir gazete' diye söz etti.

İşte, Cumhuriyet'in iddialara 1. sayfadan verdiği cevap:

SAÇMA SAPAN İDDİA

Cumhuriyet gazetesine uzun yıllardan beri her fırsatta saldırmayı alışkanlık edinen bir gazete (aynı zamanda bir siyasi partinin yayın organıdır) bugün yeni ve çirkin bir tezviratta daha bulundu. Neymiş, “Cumhuriyet’e Cemaat sızmış, Cumhuriyet Vakfı’nın kontrolünü ikinci cumhuriyetçiler ele geçirmiş”.

Bu saçma sapan iddianın ciddiye alınacak bir yanı elbette yok. Açık söyleyelim, Cumhuriyet gazetesine cemaatin bırakın sızmasını, böyle bir girişimde bulunabilmesi bile olanaklı değildir. Cumhuriyet’in dokusu, gelenekleri, yapısı buna uygun değildir. Ama, gazeteyi yörüngesinden çıkarıp, kendi siyasal görüş ve taktiklerinin propaganda organı haline dönüştürmek için bıkmadan usanmadan sızma ve ele geçirme konusunda yıllardır çaba gösterenlerin başında “Cumhuriyet’te Atatürkçüler tasfiye ediliyor” zırvasını manşetlerine koyanlar geliyor.

Gazeteler arasında rekabet olması doğaldır. Ama bu rekabetin etik ilkeler çerçevesinde yürütülmesi beklenir. Çamur atarak iz bırakacaklarını sananlar, amaçları için her türlü yalan ve iftirayı arsızca ve utanmadan söyleyenler, karanlık amaçlarına ulaşamayacakları gibi okurlarımızdan hak ettikleri yanıtı da alacaklardır.

Cumhuriyet gazetesi, kurumsal gelenekleri ve ilkeleri çerçevesinde kendi yönetimini belirlemektedir. Birilerinin kişisel ya da siyasal amaçları doğrultusunda Cumhuriyet gazetesinin yönetimi oluşturulmaz. Cumhuriyet gazetesinin yayın ilke ve politikaları, gazetenin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nın resmi senedinde yazılıdır:

“Cumhuriyet ne hükümet, ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet yalnız Cumhuriyet’in, bilimsel ve yaygın anlatımıyla demokrasinin savunucusudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkmaya çalışan her kuvvete karşı mücadele edecektir. Ülkemizde her anlamıyla gerçek bir demokrasi kurulması için bütün varlığı ile çalışacaktır. Cumhuriyet, Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı ‘aydınlanma’ yolunda aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için çaba gösterecektir. İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Bildirgesini demokrasinin evrensel anayasası olarak benimseyen Cumhuriyet, amaçlarına ancak Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü kapsamında ulaşılacağını temel ilke sayar. Kimliği, ilkeleri ve amaçları, bu uzun süre içinde belirlenip toplumda kök salan Cumhuriyet’i aynı yörüngede yaşatmak Cumhuriyet Türkiye’sine, topluma ve Cumhuriyet okurlarına karşı bir ödev niteliğine dönüşmüştür. Cumhuriyet Vakfı, bu amacı yerine getirmek için kurulmuştur.”

Merhum başyazarımız İlhan Selçuk’un kaleme aldığı bu satırlar, Cumhuriyet’in bugünkü tutumu ve misyonunu da göstermektedir.

Gazeteye değil ama Türkiye Cumhuriyeti’nin başta emniyet ve yargı örgütü olmak üzere birçok kamu kurumuna cemaatin sızdığını uzun yıllar öncesinden beri gündeme getiren, eleştiren, kamuoyunu aydınlatan ve bu çetenin hedefi olan gazete Cumhuriyet olmuştur.

Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim kurulu üyeleri, çok uzun yıllardan beri İlhan Selçuk’la aynı yönetim içinde mücadele veren saygın, Cumhuriyet’in ilke ve değerlerine önem veren kişilerdir.

Birilerinin kötü niyetli karalama ve yalanlarına karşı okurlarımızın 90 yıllık gazetelerini nasıl sahiplendikleri birçok kez yaşanmış çok değerli bir deneyimdir.

Cumhuriyet, gerek siyasi iktidarın, gerek cemaatçi çevrelerin yok etmek için sürekli hedeflerinde olan bir gazetedir. Buna alışkınız. Bu yetmezmiş gibi, içeriye sızarak gazetemizi ele geçirmek için karalama ve yalanlar üreten bazı çevrelerin saldırısına karşı dimdik ve ayakta olacağımızdan da okurlarımızın kuşkusu olmamalıdır.

Saygılarımızla

Cumhuriyet"

Aydınlık gazetesi dünkü sürmanşetinden haberi böyle yansıtmıştı:

Deneme

Deneme
ÇOK OKUNANLAR