Aydın Doğan için...
Diğer medya patronlarının olmayışı olağandı zira onlar medya guruplarını siyasal iktidarın emrine vermişlerdi…
Bugünlerin de gelip geçeceğine inanıyorum.
Hem de çok uzun sürmeyecek medyadaki bu kaos…
Zira kaldırılabilir bir yük değil…
Çünkü…
Bağımsızlığı olmayan, tamamen siyasal iktidara övgü üzerine yayın yapan, siyasal iktidarın sebep olduğu kirlilikleri ve tehlikeleri gözlerden saklayan bir medya sadece diktatörlük rejimlerinde olur…
Medya patronlarının siyasal iktidarlar ve muhaliflerle aynı mesafede kalamadığı…
“Ya bugün kapımıza devletin gücü dayanır da çanıma ot tıkama eylemi başlatılırsa” korkusuyla yaşadığı…
Siyasal iktidarın en tepe isimlerinden birinin danışmanı telefonla aradığında kalbinin korkudan gümbürdediği bir ülkede bütün bunlar, demokratik rejimin yıkıma doğru hızla koştuğunun göstergesidir….
Medyanın da giderek Pravda’laştığının kanıtıdır…
Sözü, medya patronlarının yürekliliğine getireceğim.
Geçtiğimiz Pazar günü Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin açılış töreninde Ulusal medya patronlarından sadece Aydın Doğan vardı…
Ne Ciner oradaydı…
Ne Şahenk…
Ne de Demirören…
Diğer medya patronlarının olmayışı olağandı zira onlar medya guruplarını siyasal iktidarın emrine vermişlerdi…
Demirel'in davetine icap etmeleri, ekonomik geleceklerini tehlikeye atmak demekti...
Aydın Doğan ise iktidar tetikçilerinin bütün tehdit ve şantajlarına rağmen Süleyman Demirel Müzesi’nin açılışında bulundu…
Peki...
Bu bir “diklenme” bu bir “meydan okuma” mı idi?..
Hayır…
Aydın Doğan’ın davete icap etmesi; bu ülkeye bürokrat, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak 50 yıl hizmet vermiş bir devlet adamına gereken saygı ve vefanın gösterilmesiydi…
Yaşayan dört cumhurbaşkanından biri olan Demirel’e, sadece Abdullah Gül’den ve hem de uzun, saygılı, mültefit bir tebrik mesajının gelmesi; diğerlerinin ise (A. Necdet Sezer ve R. T. Erdoğan) bir selâm bile yollamaması; “ayinesi iştir kişinin” diye başlayan atasözünü hatırlattı.
Evet…
Siyasi gücü elinde bulunduranların dışında, yaşayan ve hatta mevta olmuş bütün eski ve mevcut siyasetçilerin “Düşman” görüldüğü medyada; bu berbat zihniyetin kirli şantajlarına aldırmadan Müze’nin açılışında bulunarak Demirel’i duygulandıran Aydın Doğan alkışı hak etti…
Not: Darbe dönemi cumhurbaşkanı Kenan Evren’in tebrik mesajı göndermemesi kendisinin değil, onun adına mesaj göndermeyi akıl edemeyenlerin ayıbıydı zira Evren, yaşayıp yaşamadığının dahi farkında olmayan bir “Ölüm Nöbetçisi” konumunda...