Atilla Yayla: 'RTÜK ve YSK seçmeni salak zannediyor'

A Haber'de Zeynep Bayramoğlu’nun sunduğu Kadraj programına katılan Yeni Yüzyıl Gazetesi başyazarı Prof. Dr. Atilla Yayla, A Haber'e verilen rekor sayıdaki cezaları eleştirdi. RTÜK ve YSK'nın kurum yapısının acilen değişmesi gerektiğini belirten Yayla, sözde tarafsızlık dayatmasıyla sansür uygulandığını söyledi. Özel bir kanalın herhangi bir siyasi partiyi desteklemesinde bir sakınca olmadığını belirten Yayla, YSK’nın ceza uygulamasıyla seçmeni başka bir partiye yönlendirebileceğini zannetmesini “salakça” olarak yorumladı.

“RTÜK DENİLEN MÜESSESE SAÇMA SAPAN BİR MÜESSESE”

‘Tamamen mantıksız bir durum. Her ne kadar bu eleştiriyi yaptığımda diğer televizyonlara da ceza verildi falan diyorlarsa A Haber’e verilen cezaların rekor olduğunu ve bir anlamda televizyonu susturmayı hedeflediğini insan düşünüyor, böyle bir endişeye kapılıyor. Bana sorarsanız RTÜK denilen müessese saçma sapan bir müessesedir. Zaten RTÜK’ün olmaması lazım. O kadar mantıksız bir müessese ki, mesela seçim kampanyaları esnasında siyasi partilere eşit muamele edecekmiş, niye? Kamu televizyonundan böyle bir talepte bulunabilirsiniz, mesela TRT’ye diyebilirsiniz ki kamu parasıyla, vergi mükelleflerinin parasıyla finanse edildiği için bütün siyasi partilere eşit muamele etsin yani eşit zaman versin. Bu anlaşılır bir şey, ama ben kendi paramla bir televizyon kurmuşum ve x partisini destekliyorum, ölümüne destekliyorum, bütün yayınımı ona ayırıyorum RTÜK’ü ne ilgilendirir ki bu?’

“RTÜK VE YSK, SEÇMENİ SALAK ZANNEDİYOR”

‘Burada tabi bir sürü varsayım var, bir sürü problem var. Ceberut devletçe zihniyet RTÜK’te hakim olmuş, diğer taraftan RTÜK’te bu icraatleri yapanlar ve YSK ortağı olarak, seçmenin salak olduğunu, çok edilgen olduğunu zannediyorlar. Yani bir televizyon gece gündüz bir partinin lehine yayın yaparsa bütün seçmenlerin hurra oraya gideceği gibi bir varsayım var. Halbuki seçmenler en az RTÜK’teki adamlar kadar akıllı, muhtemelen daha da akıllı. Dolayısıyla RTÜK’ün varlığı saçma. Bu saçmalık şurada da kendisini gösteriyor; gazeteler de taraflı yayın yapıyorlar. Her gazetenin desteklediği bir siyasi parti olabiliyor. Onlar da yayın organı, o zaman gazetelerde de kısıtlamaya gidin,‘Gazete Üst Kurulu’ diye bir şey kurun gazetelere ceza yazdırın. Bu bize komik geliyor değil mi kulağımızı tırmalıyor.  RTÜK de aynı şekilde komik ama alıştığımız için normalleşmiş vaziyette. Bu cezaların çok yanlış olduğunu, basın özgürlüğüne aykırı olduğunu, ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu yayın organlarına saçma sapan bir tarafsızlık dayatması yapma adına belli yayın organlarını engelleme politikası olarak takip edildiğini düşünüyorum.’