KİTAPLIK

Atatürk gençleri anarşiye çağırmaz!

Gezi Olayları ile yeniden gündeme gelen Atatürk'ün Bursa Nutku Derin Tarih dergisinin kapağında yeniden tartışmaya açıldı.

Atatürk gençleri anarşiye çağırmaz!

Yayın hayatına başladığı günden bu yana kapsamlı dosyalarıyla yakın tarihle ilgili algıları değiştiren Derin Tarih dergisi, Ağustos sayısında Atatürk'e ait olduğu iddia edilen  Bursa Nutku ile ilgili tartışmayı yeniden açıyor.

Mümtaz'er Türköne, Mustafa Armağan ve Şükrü Hanioğlu yazılarıyla, gençleri 'taşla, sopayla ve silahla' rejimi korumaya çağıran o anarşist metnin Atatürk'e ait olmayan uydurma bir nutuk olduğunu iddia ediyorlar.

Darbe heveslileri en çok Atatürk'ün 1933 yılında 'Türkçe ezan olayları' nedeniyle Bursa'da söylediği iddia edilen nutku kullanıyor. Gezi olaylarında da sosyal medyada yaygınlaştırılmaya çalışılan sözde Nutuk'ta gençlere hitaben, "Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, 'Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır' demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır" deniyor.

DenemeBir nutuk nasıl adam öldürür?

Peki, Ergenekon davası sürecinde de gördüğümüz 'ölme ve öldürme yeminleri'ni hatırlatan, gençleri açık açık anarşiye, illegaliteye ve isyana çağıran o ifadeler gerçekten Atatürk'e mi aitti? Derin Tarih Ağustos sayısında, tüm boyutlarına Atatürk'e atfedilen o sonradan meşhur olan Bursa Nutku'nu ele aldı. Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, "Bir Nutuk Nasıl Adam Öldürür?" başlıklı yazısında, Bursa Nutku'nu, "Gençliğe Hitabe'nin kan ve şiddet kokan, absürd bir versiyonu var karşımızda. Bir miktar 'Gençliğe Hitabe'yi taklit ediyor. Divan şairlerinin, bir gazele yazdıkları 'tahmis' gibi hazır bir metnin taklidi söz konusu" sözleriyle anlattı. Türköne, nutuktaki şiddet çağrısının, sınırları az buçuk anlaşılır özel durumlar için değil, aklına esenin, canı isteyenin bir bahane bulup eline silahı alarak sokağa çıkmasına gerekçe oluşturacak kadar "geniş" ve esnek bir alan açtığına dikkat çekiyor.

Bursa Nutku Atatürk'ü gerilla Che Guevera'ya dönüştürüyor

Metnin Atatürk'e ait olmayan, uydurma bir metin olduğuna işaret eden Türköne, "Karşımızda şöhretini borçlu olduğu Milli Mücadele'yi, sırtını Meclis'in meşrû zeminine dayayarak yürüten ve gençliğe emanet ettiği Cumhuriyet'i de aynı Meclis'in iradesine rapt eden bir devlet adamı duruyor. Bursa Nutku, bu meşruiyet düşkünü devlet kurucusunu Che Guevera tarzı bir gerilla şefine dönüştürüyor" ifadelerini kullanıyor.

Sol eylemciliğin amentüsü oldu

Şükrü Hanioğlu ise çarpıcı makalesinde şu sözlere yer veriyor: "Bursa Nutku sadece gençlik eylemciliğine meşruiyet sağlamakla kalmıyor, 1920-22 döneminde koşullar gereği 'İslamcı' ve 'Sosyalist' söylemleri dile getirmiş olan Mustafa Kemal'in ikinci alandaki ifadeleri kullanılarak 'sol' bir lider olarak kavramsallaştırılmasına da katkıda bulunuyordu. Bunun neticesinde ise DP ve CHP'nin muhalefetin etki alanını genişletme ve birbirlerini Cumhuriyet kurucusunun yolundan sapmakla suçlama amacıyla başvurdukları metin, yeni 'sol' eylemciliğin amentüsü haline geliyordu."

Derin Tarih dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan da Rıza Ruşen Yücer'in Atatürk'e Ait Birkaç Fıkra ve Hâtıra kitapçığını ele aldığı yazısında hem içerik, hem de baskısındaki basitlikleri ortaya koyarak metnin Atatürk'e ait olamayacağını ifade ediyor.

Atatürk, Hatice'yi Ataca yapmış!

Kitabın gündemde kalmasını sağlayan ve Bursa Nutku tartışmasını açan kısmın Önsöz'den hemen sonra geldiğini, başlığın ise "Atatürk ve Türk gençliği" olduğunu belirten Armağan, "Başlığın üstünde Atatürk'ü kalabalık bir gençlik grubuna hitap ederken gösteren -kitaptaki diğer bütün görseller gibi- elle çizilmiş bir resim yer alıyor" diyor. Armağan, sayfa 7-8'de yer alan "Son balo" yazısında yazarın, Musa Ataş adlı gazeteci arkadaşının yanında getirdiği Hatice adlı bekâr bir bayanla beraber Atatürk'ün Bursa'da verdiği bir baloya gittiğini, yanındaki bayanla Atatürk'ün yakından ilgilendiğini, hatta balo sırasında el çabukluğuyla ismini "Ataca" olarak değiştirdiğini ciddi ciddi anlattığını aktarıp, "Gerçekten de 'fıkra' gibi, değil mi?" diyor.

Bursa Nutku'yla ilgili gerçeklerin yanı sıra tarihe ilgi duyanların merakla okuyacağı daha birçok dosya, Derin Tarih'in Ağustos sayısında okuyucularını bekliyor.

ÇOK OKUNANLAR