Ardıç'a göre Kılıçdaroğlu ne yapıyor?..
Bu yol tıkanacak, dönüp "zenginleşenlere" çatacak, "garibanizm edebiyatı" yapacak, bu da seçmeni hiç ırgalamayacak.
ADNAN BERK OKAN - HABER ANALİZ
Engin Ardıç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Popülizm Kokulu Söylemleri"nin karşısına "Ne söylersen söyle biz seni ciddiye almıyoruz kardeşim" retoriğiyle (ulan doğru mu kullandım acaba bu gâvurca kelimeyi) dikiliyor.
Ve şöyle diyor:
"Yolsuzluklar" üzerinden gidecek, elindeki barutu tükettiği için fazla bir malzeme bulamayacak ve bu yol tıkanacak, dönüp "zenginleşenlere" çatacak, "garibanizm edebiyatı" yapacak, bu da seçmeni hiç ırgalamayacak. (Aklının asıl erdiği konular bunlardır.) "Saçı bitmedik yetim hakkı" gibi bildik yavelerin dışında ne söyleyecek?
Hükümetin birçok konuda başarılı olduğunu söylemek zorunda kalan, gene kendisi...
Herhalde ekonomi politikasını ya da dış politikayı değiştireceğini söyleyecek kadar deli değil.
Öyleyse?
"Herkese iş, herkese aş" gibi gerçekleştirilmesi mümkün olmayan "Ecevit sloganlarıyla" nereye gidebilir?
Kılıçdaroğlu yağdanlıkları nasıl, "gaz" yerine "umut" pompalıyorlarsa, Engin Ardıç ve benzeri müzmin muhaletet muhalifleri de "gaz" yerine "umutsuzluk" pompalıyorlar...
Kılıçdaroğlu'nun "Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek" söylemi nasıl bir ham hayalse, "herkese iş, herkese aş" söylemi de o kadar "pozitif" bir hedeftir ve iktisatta bunun adı "Tam istihdam Politikası"dır.
Roosevelt - Keynes ortaklığında büyük kriz sonrasında Birleşik Devletlerde uygulanmış ve başarıya ulaşmıştır.
Engin Ardıç bu arada "geçici hizmet emekçileri"nin kulaklarına "kar suyu" kaçırmayı da ihmal etmiyor.
Bakın nasıl:
"Herkese sigorta" gibi görünürde çok solcu ama, kaçak ve vergisiz çalışanları (örneğin evlere temizliğe giden kapıcı eşlerini), bulanık suda balık avlamaya alışmış olanları fena halde tedirgin edecek projelerle "emekçilerden" oy alacağını mı sanıyor?
Hâsılı, medyadaki "iki uç", birbirleriyle kavga etmeyi sürdürüyorlar.
Yarın CHP kazara iktidar olsa göreceksiniz ki, bu günkü ekonomi politikalari eleştiren Kılıçdaroğu yandaşları hükümetin ekonomi politikalarını övecek, Kılıçdaroğlu'ndan kaynak dışı talepte bulunan emeklilere, emekçilere, esnafa, köylüye, 4. Murat gibi, "Hazinede yok, denizden mi çekip versin adam" diye saydıracaklar!
Bugünkü ekonomi politikaları övenler ise "İktidar koltuğu şikâyet etme değil, çözüm üretme yeridir" diye hükümete çakacaklar!..
Böyle gelmiş, böyle gidecek bu oyun...
Oyuncular değişecek ama oyun aynen devam edecek...
Engin Ardıç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Popülizm Kokulu Söylemleri"nin karşısına "Ne söylersen söyle biz seni ciddiye almıyoruz kardeşim" retoriğiyle (ulan doğru mu kullandım acaba bu gâvurca kelimeyi) dikiliyor.
Ve şöyle diyor:
"Yolsuzluklar" üzerinden gidecek, elindeki barutu tükettiği için fazla bir malzeme bulamayacak ve bu yol tıkanacak, dönüp "zenginleşenlere" çatacak, "garibanizm edebiyatı" yapacak, bu da seçmeni hiç ırgalamayacak. (Aklının asıl erdiği konular bunlardır.) "Saçı bitmedik yetim hakkı" gibi bildik yavelerin dışında ne söyleyecek?
Hükümetin birçok konuda başarılı olduğunu söylemek zorunda kalan, gene kendisi...
Herhalde ekonomi politikasını ya da dış politikayı değiştireceğini söyleyecek kadar deli değil.
Öyleyse?
"Herkese iş, herkese aş" gibi gerçekleştirilmesi mümkün olmayan "Ecevit sloganlarıyla" nereye gidebilir?
Kılıçdaroğlu yağdanlıkları nasıl, "gaz" yerine "umut" pompalıyorlarsa, Engin Ardıç ve benzeri müzmin muhaletet muhalifleri de "gaz" yerine "umutsuzluk" pompalıyorlar...
Kılıçdaroğlu'nun "Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek" söylemi nasıl bir ham hayalse, "herkese iş, herkese aş" söylemi de o kadar "pozitif" bir hedeftir ve iktisatta bunun adı "Tam istihdam Politikası"dır.
Roosevelt - Keynes ortaklığında büyük kriz sonrasında Birleşik Devletlerde uygulanmış ve başarıya ulaşmıştır.
Engin Ardıç bu arada "geçici hizmet emekçileri"nin kulaklarına "kar suyu" kaçırmayı da ihmal etmiyor.
Bakın nasıl:
"Herkese sigorta" gibi görünürde çok solcu ama, kaçak ve vergisiz çalışanları (örneğin evlere temizliğe giden kapıcı eşlerini), bulanık suda balık avlamaya alışmış olanları fena halde tedirgin edecek projelerle "emekçilerden" oy alacağını mı sanıyor?
Hâsılı, medyadaki "iki uç", birbirleriyle kavga etmeyi sürdürüyorlar.
Yarın CHP kazara iktidar olsa göreceksiniz ki, bu günkü ekonomi politikalari eleştiren Kılıçdaroğu yandaşları hükümetin ekonomi politikalarını övecek, Kılıçdaroğlu'ndan kaynak dışı talepte bulunan emeklilere, emekçilere, esnafa, köylüye, 4. Murat gibi, "Hazinede yok, denizden mi çekip versin adam" diye saydıracaklar!
Bugünkü ekonomi politikaları övenler ise "İktidar koltuğu şikâyet etme değil, çözüm üretme yeridir" diye hükümete çakacaklar!..
Böyle gelmiş, böyle gidecek bu oyun...
Oyuncular değişecek ama oyun aynen devam edecek...
