MEDYA KÖŞESİ

Ardan Zentürk'ten kanallara çarpıcı uyarı

Normal demokratik bir iklimde yaşamak istiyorsak, gazetecilerin, gerçek habercilerin sağdan-soldan, şuradan buradan gelen telkinlere kulak asmadan işlerini yapmaları gerekiyor

Ardan Zentürk'ten kanallara çarpıcı uyarı
GAZETECİLER.COM - Star gazetesi yazarı Ardan Zentürk, köşesinde Taksim Gezi Parkı'nda yaşanan ve ardından deyim yerindeyse tüm Türkiye'ye yansıyan olaylar nedeniyle kaleme aldığı yazısında: "Normal demokratik bir iklimde yaşamak istiyorsak , gazetecilerin, gerçek habercilerin sağdan-soldan, şuradan buradan gelen telkinlere kulak asmadan işlerini yapmaları gereken bir bir dönemden geçmekte olduğumuzu önemle belirtmek isterim." yazdı.

İşte deneyimli bir televizyoncu olarak Zentürk'ün yazdıklarından çarpıcı bir bölüm:

ASIL OLAN MEDYA KAMUOYU İLİŞKİSİDİR

"Demokrasilerde asıl olan medya-kamuoyu güven ilişkisidir.
Sokaktaki insan, medyanın, hükümet, patron çıkarları, devletin içindeki bir vesayet örgütü gibi unsurlar tarafından yönetildiğini düşünmeye başladığı an, sosyal kaos riski yükselir. “Medya”nın “basın” olarak adlandırıldığı dönemlerde böyle durumlarda “fısıltı gazetesi” dediğimiz kulaktan kulağa yayılan dedikodu mekanizması devreye girerdi. Şimdi, risk daha yüksektir, çünkü “medya”nın bilinçli olarak haberden uzak durduğu izlenimi doğduğu an, Facebook ve Twitter devreye girmektedir.

MEDYA KARARTMA UYGULAYAMAZ

Medya, karakteri ne olursa olsun, sosyal/siyasal habercilikte karartma uygulayamaz. Toplum, haberi, alandaki eğitimli muhabir ve onun geçtiği haberi belirli bir uzmanlık içinde değerlendiren editörden almak zorundadır. Normal medya kuruluşları bunu yapmadıkları takdirde, hem gelişmenin dışında kalırlar hem de yarattıkları boşluğa sosyal medya ile militan yayıncılığın girmesine yol açarlar.

GÖRMEYELİM KARARININ KIYMETİ YOKTUR

Bir haber kanalının herhangi bir habere uzak kalması, o haberin kamuya ulaşmasını engellemez. Yalnız o kuruluşu bağlayan bir durumdur bu. Çünkü, günümüzde haber akışı internet üzerinden gerçekleşmekte, yalnız olayın yaşandığı toplum değil, bütün dünya, habere o zeminden anında ulaşabilmektedir. Yani, sizin, almış olduğunuz “görmeyelim” veya “küçük görelim” yönündeki bir kararın günümüz koşullarında hiçbir kıymeti yoktur.

BU TUTUM MEDYAYA GÜVENİ ZEDELEDİ

Gezi Parkı olaylarını bütün dünya kanalları birinci haber verirken, Türk medyasının ana omurgasını oluşturan kurumların sergilediği tutum, önce medya-kamuoyu arasındaki güveni zedelemiş, devamında da sosyal medya üzerinden yayılan haberler ile gelişme, kaotik bir hal almıştır.

MESLEĞİMİZ AÇISINDAN VAHİM BİR DURUM

Durum, mesleğimiz açısından vahimdir. Artık, bir süre, fikri ne olursa olsun, sokaktaki insan, medyadan akan haberlere mesafe ile bakacak, sosyal medyanın belirli bir profesyonel süzgeçten geçmemiş dedikodu ağırlıklı haberleri toplumun kararlarında önemli rol oynayacaktır. Bu demokrasi açısından kolay alt edilemeyecek bir risktir.

SON SÖZ PATRONLARA

Bir meslek ağabeyleri olarak, televizyon haber kanallarının yöneticilerini eleştiriyor ve uyarıyorum: Bir daha asla, Gezi Parkı’nda beş gün boyunca izlediğiniz yayıncılık politikasını tekrarlamayın!.. Bu yapılan, televizyon haberciliği  açısından büyük bir zafiyettir, tekrarlanması halinde toplumsal olayların büyümesinden başka hiçbir sonuç vermez.

(...) Son söz patronlara: Günü birlik telaşlarınızla, çalıştırdığınız uzman gazetecilerin işlerine karışmayın kardeşim...