Ardan Zentürk
Star
Evladının hastalığını tedavi için, kutsal bedenini kurulmuş fuhuş pazarında satmak zorunda kalan o çaresiz annenin feryadını duymuyorsak, bir savaşta zafer kovalamanın ne anlamı var? DAEŞ Ezidi bölgesine saldırdığında Irak Meclisi’nde Ezidi kadınların sesini duyurmaya çalışırken bayılan o kadın milletvekili yalnız bir örnek mi sanıyorsunuz? Suriye ve Irak’ın her köşesinde yaşanılan bir büyük trajedinin duyabildiğimiz tek çığlığıydı o...
...Ve bilin ki, bu çağı paylaşan hepimiz, buna ortağız...
Yarın, günde beş vakit secdeye değen alnımız, Cuma namazlarımız ve düzenli tuttuğumuz oruçlarımızla, üzerimizde kul hakkı olmadan onun huzura vardığımızda, yüce Rabbimiz, bizlerin, gemisini kurtaran kaptan bencilliği ve yaşanılan büyük suça sessizliğimizle karşısına gelen birer korkak olduğumuzu bilecek...
Yaratan ve bilen O’dur...
Kendi ailesi için 300 bin insanı öldürmüş bir diktatöre ve O’nun bize indirdiği kutsal kitabı kullanarak vahşet çağını başlatan selefi bir çeteyekarşı üzerimize düşeni “küresel dengeler” gibi bahanelerle tam olarak yapmadığımız için bizi hesaba çekecek olan da O’dur...
İç siyaset dengelerinde bir kanlı diktatörün elini sıkanları, selefi çetenin yaptıklarından darbe tezgahlayanları, yaşanılan kan gölünü toprak kazanma hırsına çevirmeyi çalışanları gördük...
Kendi “ulusal çıkarları”(!) için yaşanılan barbarlığı derinleştiren Beşar’ı, Ali Hamaney’i, Obama, Putin ve diğerlerini izledik...
Biliyorum, eli en temiz olan yine biziz, ama...
Tecavüze uğrayan masum anneler, öldürülen çocuklar, organları çalınan yetimler ve biz büyüklerin yarattığı kan gölünde kocaman gözleri, dal gibi ince boyunlarıyla yok olup giden o masum yavrular adına yüce Rabbime yalvarıyorum...
Allahım... Bizleri de af etme, çünkü tanık olduk...
Suriye'de yaşanan savaşın kanattığı canlar için duygu dolu bir yazı kaleme alan Ardan Zentürk, "Allahım... Bizleri de af etme, çünkü tanık olduk..." dediği için haklı olarak günün köşe yazarı oldu.