Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, yerel basının artık dayanacak gücünün olmadığını belirterek, “Artık biz çok yorulduk. Bu çığlığımıza bir kulak verin. Artık imdat diyoruz. Kapanmak üzereyiz” dedi.
Anadolu Yayıncılar Derneği, birkaç köklü yerel televizyonun kapanmasının ardından Ankara’da ‘Kapanıyoruz’ adı altında basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında konuşan Dernek Başkanı Sinan Burhan, “Anadolu medyası her zaman milli iradenin yanında yer almıştır. Anadolu medyası ara rejimin yanında yer almaz. Anadolu medyasından darbeci olmaz. Anadolu medyasından mandacı olmaz. Anadolu medyası Kurtuluş Savaşı’ndaki Kuvay-i Milliye ruhuna sahiptir. Bizler 27 Mayıs darbesine destek vermedik, biz 12 Eylül darbesinde yoktuk. 28 Şubat’a direndik. 17-25 Aralık darbe girişimi yapan Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) karşı Cumhurbaşkanımıza destek verdik. 15 Temmuz’da saat 22.00’den itibaren darbe karşıtı yayınlar yaptık. Halkımızı meydanlara çağırdık ve bir ay boyunca demokrasi nöbetini bırakmadık” ifadelerini kullandı.
ARTIK İMDAT DİYORUZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’a seslenen Burhan şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız sizlere buradan imdat çağrısında bulunuyoruz. Yerel televizyonlar kapanmak üzeredir. 25 yıldır yayın yapan köklü kuruluşlarımızdan ilk önce Ege TV kapandı. Arkasından geçen ay Kanal A Televizyonu kapandı. Şimdi ise diğer yerel televizyon kanalları kapanma tehlikesi yaşıyor. Uydu ücretlerini ödeyemez hale geldik. Sayın Cumhurbaşkanım sizler her daim yerel televizyonların yanında yer aldınız. Yerel medyanın sorunlarının çözümü noktasında bürokrasiye, hükümete talimat verdiniz ancak bu konuda bir adım atılmadı. Bürokrasinin kör ve sağır koridorlarında kaybolduk. Bu sorunun çözümü için siyaset mekanizması da adım atmıyor. Tamam, haklısınız diyorlar ama bir çözüm yok. Artık biz çok yorulduk. Bu çığlığımıza bir kulak verin. Artık imdat diyoruz. Kapanmak üzereyiz.”
“Ayakta kalmaya çalışıyoruz, soluk alamaz hale geldik”
Ulusal televizyon kanalları ile yerel televizyon kanallarının aynı ücreti ödediğini belirten Burhan, “Bu adaletsizliğe bir dur demek gerekir. Bizlerin reklam pastasından aldığımız pay sınırlıdır. Ayakta kalmaya çalışıyoruz. Artık soluk alamaz hale geldik. İkinci büyük sıkıntımız ise telif hakları ile ilgilidir. Bu konuyla ilgili çalışan meslek örgütleri hapis cezaları ile, para cezalarıyla bizleri canımızdan bezdirdiler. Onlarca meslek örgütü var. Biz kime telif ödeyeceğiz. Bizler bu telif konusunun da çözülmesini istiyoruz. Radyo Televizyon Üst Kuruluna aylık yüzde 1,5 reklam payı ödüyoruz. Gerekirse Kültür Bakanlığına da yüzde 1,5 telif öderiz. Bakanlık bu telifi meslek birliklerine dağıtır. Bu konuyla ilgili bir adım atılmalıdır” şeklinde konuştu.
