MEDYA KÖŞESİ

Anadilde eğitim yok ama anadilde hapis var!

Davutoğlu'nun Suriye'de yaşananları Türkiye ile kıyasladığı açıklamasıyla söze başlayan Ahmet Altan Kürt sorunundaki politikalarla hükümeti yerden yere vurdu.

Anadilde eğitim yok ama anadilde hapis var!
GAZETECİLER.COM
Taraf'ın tepe ismi Ahmet Altan'ın hükümete yönettiği eleştiriler tam gaz devam ediyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye'de yaşananları Türkiye ile kıyasladığı açıklamasıyla söze başlayan Ahmet Altan Kürt sorunundaki politikalarla hükümeti yerden yere vurdu.

ÖYM'lerin kaldırılması ve 3. yargı paketiyle Ergenekoni Balyoz gibi davalarda tahliyeler gündeme gelirken KCK davasından tutuklu olan Kürt siyasetçilerin tahliye taleplerinin şimdiden red edildiğini hatırlatan Altan, "MHP’nin hapisteki milletvekili bırakılacak ama BDP’nin milletvekilleri içeride tutulacak." dedi. Kürtlere "anadilde hapis" hakkının verildiğini kaydeden Ahmet Altan, "“Özel Yetkili Makemeler” bundan sonra başka isimlerle sadece Kürtler için çalışacak" dedi.

İşte Ahmet Altan'ın "Kıyas" başlıklı yazısının ilgili bölümü:

Ama AKP “Türkiye’ye hizmet edecek” bir araç olmaktan çıkarılıp “Erdoğan’a hizmet edecek” bir araç haline getirilince, akıllar da “Erdoğan’ın başkanlığına” takılınca biz “demokrasi yarışını” terkettik.

Demokraside “tek rakibimiz Suriye” kulvarına girdik.

Gerçi o yarışta bile Esed’den “siz kendinize bakın” mesajları alıyoruz, Suriye’nin diktatörü Türkiye’ye Kürt sorununu hatırlatıyor ve “farklı” olmadığımızı, aksine “benzediğimizi” söylüyor.

Allah’tan henüz o durumda değiliz ama o kulvarda hızla koşuyoruz.

Biliyorsunuz, içerideki tutukluların serbest kalmasını sağlayacak yeni bir yasa çıkarıldı.

Ergenekon, Balyoz, darbe sanıkları yakında salıverilecek.

Mahkûm olmayan adamın bir yıl tutuklu kalıp, 6 yıla mahkûm olduğu gün serbest bırakıldığı bir hukuk sisteminde, “hayır, o insanları bırakmayın” diyecek hali yok kimsenin.

Belli ki “Genelkurmay Başkanı’nın kibar davranması” karşılığında içerdeki generaller dışarı çıkarılacak.

Çıkarılsın, amenna.

Ama anlaşılıyor ki sadece generaller, Ergenekon, Balyoz, darbe sanıkları yararlanacak bu yeni gelişmeden.

Kürtler gene hapiste kalmayı sürdürecek.

MHP’nin hapisteki milletvekili bırakılacak ama BDP’nin milletvekilleri içeride tutulacak.

Bu bir tahmin değil.

Serbest bırakılmak için başvuran ilk BDP’li milletvekilinin başvurusu reddedildi bile.

Kaldırıldığı söylenen “Özel Yetkili Makemeler” bundan sonra başka isimlerle sadece Kürtler için çalışacak.

Kürt meselesindeki “muhteşem çözümsüzlüğün” kalfalığını yapan AKP, Kürt meselesini “çözmeden” bitirebilmek için “Kürtleri hapse atmak” gibi bir çare buldu sanırım.

Hepsini hapse attıklarında bir sorun kalmayacak.

Üstelik de hepsi “suç” işliyor, poşu takıyorlar, şarkı söylüyorlar hatta Başbakan’ı eleştiren pankart bile asıyorlar.

Şimdilik tek mesele 20 milyon Kürdü içine koyacak hapishane bulmak, daha onları içeri atmadan bile hapishaneleri cehenneme çevirmeyi becerdiler, insanlar içerde alev alev yanıyor.

Üstelik hepsi hapishanelerde Kürtçe konuşacak.

“Anadilde eğitim” sağlayamadık ama anlaşılan “anadilde hapis” sağlanacak:

“Buyrun, Kürtçe konuşanlar için yanan hapishanelerimiz mevcuttur.”

İsviçre’de evrenin sırlarını çözdükleri bir çağdayız, Türkiye’de biz “demokrasinin” sırlarını çözmekte aciz kalıyoruz.

Demokrasimiz yok ama “altı minareli” camimiz olacak, Çamlıca tepesine camiyi kondurdukdan sonra demeci de patlatırlar, “Böyle cami Suriye’de bile yok.”

Başbakan’ın medyası da “yok valla” diye el çırpar.

“Mesele övünmekse demokrasi teferruattır” arkadaşlar.

Bakan Türkiye’yi Suriye ile kıyaslamış, neyle kıyaslasın, kıyaslayacak Avrupalı bir memleket var da o mu kıyaslamıyor?"

ÇOK OKUNANLAR