ANALİZ

Amberin'den sonra Ceyda'nın da sapıkları oluştu...

O fıkradaki adam, kendisine “sen bana ördek dedin” diye bozuk atan arkadaşına “hadi len salak!” dedi mi bilmiyorum…

Amberin'den sonra Ceyda'nın da sapıkları oluştu...

ADNAN BERK OKAN

Ne yaptı Ceyda Karan?..

“Müstafi” başbakan Erdoğan’a hakaret mi etti?..

Hayır…

Ne yaptı Ceyda Karan?..

“Muhtemel” başbakan Davutoğlu’nu aşağıladı mı?..

Hayır…

Ne yaptı Ceyda Karan?..

Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayan seçmenlere “aptal” mı dedi?..

Yoooo…

Neden desin ki?...

Peki…

Ne yaptı Ceyda Karan?..

Kamuoyunda konuşulan bir iddianın doğru olabileceğini ima etti…

Neydi o iddia?..



Ördek...

İki arkadaş komşu köye gitmek için yola koyulduklarında içlerinden biri bakışlarını gökyüzüne çevirip, “hava bulutlanıyor, yağmur yağacak” demiş…

Ötekinin ahali arasındaki lakabı “Ördek” imiş…

“Ördek” lakaplı olan kızmış.

“Sen bana ördek demek istedin” demiş…

“Ne alâkası var?” diye sormuş beriki…

“ ‘Hava bulutlanıyor’ dedin”…

“Eeeeeee?...”

“ ‘Yağmur yağacak’ dedin…”

“Eeeee?...”

“Yağmur yağınca yollarda su birikintileri olacak…”

“Eeeeee?...”

“Su birikintisi olunca ne olur?”…

“Ne olur?...”

“Ördekler yüzer… Sen ‘hava bulutlu yağmur yağacak’ diyerek bana ‘ördek’ demek istedin…”

Ak Parti teşkilâtlarının, fazladan basılan 18 milyon oy pusulasını (18 milyon fazla oy pusulası basıldığını İhsanoğlu açıkladı, YSK da itiraz etmedi) önceden Erdoğan’ın fotoğrafının altına “Evet” mührü vurarak hazırladığı…

O hazır pusulaların milyonlarca, milyonlarcasının “yardım poşetleriyle” birlikte fukara yurttaşlara verildiği…

Gizli bölmeye giren seçmenin yanında getirdiği “Erdoğan’a evet” mührü vurulu pusulayı zarfın içine, boş pusulayı ise çantasına veya cebine koyduğu iddiaları…

Bir dakika…

Bütün bunları Ceyda Karan söylemedi…

Bütün bunları halk kahvelerde, günlerde, dükkân önü geyiklerinde konuşuyor…

Ceyda’nın söylediği sadece şu:

"Halkın eline pusulalar verildi. 'Bak sen seçiyorsun işte' diye oyuncak gibi verildi. O yüzden bu yapıldı"

Evet…

Bütün söylediği bu…

Peki…

Halkın kahvelerde, dükkân önü geyiklerinde, kadınların günlerde birbirlerine anlattıkları bu iddialar doğru olabilir mi?..

Bilmem…

Ben ne muhakkikim…

Ne savcıyım…

Ne yargıç…

Ama…

Bu tür iddiaların halk arasında tartışılmasının suç olmadığını biliyorum…

Herkesin konuştuğu bu dedikoduyu sorgulamanın suç olmadığından da eminim?..

Ama…

Medyanın her iki bölümü de (Yandaş ve kindaş) o kadar kirlendi…

O kadar kompleksli oldu…

O kadar akıl ve vicdandan uzaklaştı ki…

Ne iddia sahipleri “yalan” veya “dedikodu” olabileceğine inanıyorlar söylenenlerin…

Ne de iddiaya karşı gelenlerin itiraz yöntemleri demokrasi ahlâkına uygun…

Ceyda Karan’a gelince…

Kamuoyunda aşırı yüksek sesle konuşulan bir konuyu sadece “İma” etti…

Ama…

Karşısındaki ceberut öylesine kompleksliydi ki, itiraz etmek yerine, “İftira atmayı” tercih etti…

Hani var ya ünlü “Sen bana ördek dedin” fıkrasındaki kompleksli “Ördek Mustafa”…

Aynen onun gibi…

O fıkradaki adam, kendisine “sen bana ördek dedin” diye bozuk atan arkadaşına “hadi len salak!” dedi mi bilmiyorum…

Ama demiş olmasını dilerdim…

Çünkü…

Aşağılık kompleksi insanı aşağılaştırır…

Keşke Ceyda da “sen halkın yüzde elli ikisine ‘aptal’ dedin” diyenlere; “haydi işinize be salaklar… Ben ne zaman öyle bir lâf ettim?” diyerek tersleseydi…

[email protected]

ÇOK OKUNANLAR