MEDYA KÖŞESİ

Aman... Sakın... Etmeyin... Eylemeyin...

Başbakan Erdoğan şimdi de köşe yazarlarını toplamaya niyet ediyor ya... Ahmet Hakan da böyle sesleniyor... Neden derseniz;

Aman... Sakın... Etmeyin... Eylemeyin...

Ahmet Hakan bugün almış Başbakan’ı karşısına, eski bir dostu olarak kulağını çekmiş ve “hıımmmmm, ağzına biber sürerim ha!” tadı veren bir “nasihatler” dizisi yazmış… Nasihatlerin konusu “Köşe Yazarları”…

Bu arada bazı köşe yazarıyla ilgili benzetmelerin fazla "zorlama" olduğunu da göreceksiniz...

Örneğin Emre Aköz'ün Bülent Ersoy'la, Oktay Ekşi'nin ise Seda Sayan'la özdeşleştirilmesi hem şık olmamış hem de fazla kırıcı olmuş...

Neyse... Hakan'ın nasihatler aşağıda… 

SAYIN Başbakan...

Şarkıcıları topladınız... Sinemacıları topladınız... Pek de iyi ettiniz...

Ve fakat...

İşittiğime göre şimdi de “köşe yazarları”nı toplamak gibi bir niyetiniz varmış.

Çığlık atarak sesleniyorum:

Aman... Sakın... Etmeyin... Eylemeyin...

Tuzsuz aşınıza tuz katılır, ağrısız başınıza ağrı saplanır.

Çünkü:

Bizim “Köşe yazarı milleti” ne “şarkıcı milleti”ne benzer, ne de “sinemacı milleti”ne...

Onu çağırırsın, bunu niye çağırmadın derler.

Bir tarafa ağırlık verdiğinde “Yandaş kolluyor”, öbür tarafa ağırlık verdiğinde “Galiba barıştılar” derler.

Kimi davete icabet ederek hava basar, kimi de etmeyerek.

Ayrıca...

Her biri derya deniz olan köşe yazarı milletini “Kürt açılımı” gibi fevkalade “şehevi” bir konuda susturmanız da mümkün değildir.

Ne yani?

Emre Aköz’den Bülent Ersoy olgunluğu, Ertuğrul Özkök’ten Kenan İmirzalıoğlu ağırbaşlılığı, Oktay Ekşi’den Seda Sayan uyumu, Fehmi Koru’dan Cem Yılmaz esprisi, Ece Temelkuran’dan Rojin kibarlığı, Nazlı Ilıcak’tan Lale Mansur misyonerliği, Mehmet Barlas’tan Yılmaz Erdoğan mahcubiyeti, Şamil Tayyar’dan Alişan tavrı, Hasan Cemal’den Ediz Hun toleransı falan mı bekliyorsunuz?

Hem sayıları bini aşmış köşe yazarı milletinden kimi hangi kritere göre davet edeceksiniz ki?

Hadi diyelim mucize gerçekleştirip bir kriter buldunuz...

Peki davet edilenin “Beni davet etsen de seni eleştiririm” artistliğiyle, davet edilmeyenin ise “duygusal alınganlık patlamaları”yla nasıl baş edeceksiniz?

Sayın Başbakan...

Bir “eski dost” olarak sesleniyorum size:

Yol yakınken vazgeçin, yoksa büyük “arıza” çıkacak.

 

Ahmet Hakan’ın diğer yazılarını okumak için

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar