ANALİZ

Aman Cüneyt amca beynine dikkat et!..

Yılmaz Özdil’in bir gün önce yayımlanan ve benim de eleştirdiğim yazısına atıfta bulunuyordu Arcayürek…

Aman Cüneyt amca beynine dikkat et!..

ADNAN BERK OKAN

Geçenlerde bir makalesinde şöyle diyordu Cüneyt Arcayürek:

 

“Parti liderleri, bir süre önce söylediklerinin bir süre sonra tam tersini söyledikleri sürece bu ülkenin insanları kafa karışıklığının tutsağı olacak; bir sorun üzerinde salim bir karar veremeyecekler.”

 

Yılmaz Özdil’in bir gün önce yayımlanan ve benim de eleştirdiğim yazısına atıfta bulunuyordu Arcayürek…

Herkes gibi siyasi parti liderlerinin de fikir değiştirebileceklerini en başından kabul ettiğim için Yılmaz Özdil’e olduğu gibi Arcayürek’e de katılmıyorum…

Kaldı ki…

Parti liderlerini, bir süre önce söylediklerinin tam tersini söyledikleri için tenkit eden Cüneyt amcanın (benim yaşım 62. Arcayürek benden 23 yaş büyük… Bu arada babacığım merhumun benden sadece 22 yaş büyük olduğunu hatırlatmalıyım ki kendisine “amca” deyişim yanlış anlaşılmasın)  gazetecilik ömrü hayatı Demokrat Parti ve mirasçılarına hakaret etmekle geçmiştir…

Gelin görün ki…

Cüneyt Amca, Turgut Özal hakkın rahmetine kavuşup da dönemin başbakanı Süleyman Demirel Çankaya Köşkü’ne çıkınca bir anda 180 derece dönmüştü…

Nasıl mı?..

Söyleyeyim:

Yıllarca küfür ve hakaret ettiği, yerden yere vurduğu Süleyman Demirel’in basın danışmanı olarak…

Yani…

Küfrettiği, sürekli olarak “hırsız, karşı devrimci” olarak suçladığı bir siyasetçi ile birlikte Çankaya’da ikamet etmeyi kendine yedirebilerek…

Neden?..

Çünkü…

Bir zamanlar hakaretleri ve küfürleriyle yıldırdığı Demirel kendisine, o gün çalıştığı gazetenin ödediği maaşın en az üç katını ödemiştir de ondan…

Yok yok; sadece cumhurbaşkanlığı bütçesinden ödenenden söz etmiyorum…

 

Neyse…

Başkaları onun bu dönüşümünü eleştirdiler mi hatırlamıyorum ama ben tek bir çift lâf etmedim…

İnsan bu…

Dünkü düşündüğünden bugün daha farklı düşünmüyorsa ya delidir ya ölü…

İşte bu Cüneyt amca bugünkü Cumhuriyet’te “Devrimler Paketlenirken...” başlığı altında yayımlanan makalesinde (Belki de) yaşından kaynaklanan öyle yanlışlar yapıyor ki üzüldüm…

Hayır yani…

Yaşlılık ayıp değil…

Hatta bendeniz her zaman “Allah’ım bana aklımı almadan yaşlılık nasip et” diye dua edenlerdenim…

Cüneyt amca belli ki dua etmeyi sevmiyor…

Neyse…

Ben geleyim işin doğrusuna…

Öncelikle hemen hatırlatayım…

Genç yazarlar, kendileri gibi düşünmeyen meslektaşlarına “yalaka” dediğinde toyluğuna verilebilir…

Ama…

Cüneyt amca gibi 85 yaşına gelmiş bir ustanın genç meslektaşlarından söz ederken “yalaka” tabirini kullanması hiç hoş değil…

Kendisine, çalıştığı gazeteyi, kalemini ve fotoğraf makinesini bırakıp siyasi bir makam olan Cumhurbaşkanlığı danışmanlığını kabul ettiği için “yalaka” denildiğini hatırlamıyorum…

En azından ben demedim…

Demem de…

Ama o; doksana merdiven dayadığı bir süreçte genç meslektaşlarına salt kendisi gibi düşünmedikleri için “yalaka” diyebiliyor…

Hayır yani…

“Yanlışın var torunum” dese kim ne diyebilir?..

Ama “yalaka” dedi mi; ar damarı çatlamış edepsiz delikanlılara dönüşüyor bir anda…

 

Ve ey güzel insanlar!..

Cüneyt amcanın, Başbakan’ın “daha çok özgürlük içeren yasal düzenlemeler talebi”ni eleştirmesinin de hiçbir sakıncası yok…

O açıklamalara destek verenler kadar karşı çıkanların da olması, açıklamaların özüne tam da uygun…

Ama…

Benim penceremden baktığımda ben Cüneyt amca“haklı” bulmuyorum…

Gelişmiş ülkelerde muhalefet partileri ve muhalif yazarlar, düşünürler, sanatçılar daha çok özgürlük talep ederken, iktidar partileri ise daha az özgürlük vermek, iktidar gücünü muhalefetle paylaşmak istemezler...

Türkiye'de tam tersi oluyor...

İktidar daha çok özgürlük vermek istiyor; muhalefet ise "Bu kadar çok özgürlük vermek tehlikeli" diyerek özgürlük kısıtlaması talep ediyor…

Cüneyt amca da verilen özgürlüklerden rahatsız olanlardan…

Ve en fenası; Cüneyt amca bir zamanlar siyasi bir kişinin cumhurbaşkanı olarak bulunduğu Çankaya Köşkü’nde, o siyasi kişinin basın danışmanlığını yaptığını unutmuş; bir başka siyasi kişinin cumhurbaşkanlığını yıllardır eleştirip duruyor…

Son yazısında da Başbakan Erdoğan’ın halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanı olabilme ihtimalini düşündükçe kalp atışları hızlanıyor…

 

Aman amca dikkat!..

Bu yaştan sonra kalp atışlarının aşırı hızlanması iyi değildir…

Allah korusun…

“Pat” diye duruverir vallahi…

Erdoğan’ın halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olma ihtimali ile kalp atışları hızlanan Cüneyt Amca beyinsel hasar görmüşe benziyor…

Neymiş?..

Devrimler paketleniyormuş…

Erdoğan’ın açıkladığı paket sonuncu da değilmiş…

2023 yılına kadar çağdaş, laik, dünyanın alkışladığı cumhuriyetin yerinde yeller esmesini sağlayacak AKP-RTE planının bir parçası imiş...

İlâhi Cüneyt amca…

Allah aşkına bir nörologa git…

Zira son yazıların kesinlikle bir sağlık sorunu yaşadığının işareti…

Allah korusun…

Beyin bu…

Hiçbir şeye benzemez…

Sonuçları çok ağırdır…

 

[email protected]

 

 

 

 

 

 

 

 

ÇOK OKUNANLAR