Altaylı'nın ilk gün bombası neydi?
Habertürk gazetesi dün görücüye çıktı.. gazetenin diğer gazetelere göre ne gibi farkları vardı? Gazete beğenildi mi?
Habertük Gazetesi ilk gün merakıyla epey satmış olabilir. Yeni Şafak yazarı Bekir Hazar'da merak ettim ve aldı.
İlk anda hissettiği duygu yadırgamaktı. Evet bol ilaveleri ile elde ağırlık yapıyor ama boyu kısa...
Bugüne kadar kısa boylu gazeteler Türkiye'de pek tutmadı. Biliyorsunuz diyor Bekir Hazar ve gazetenin taşıdığı haberler içinde de vay be dedittirecek cinsen bir haber yoktu diye ekliyor.. Tabii bir magazin haberi olan Deniz Seki'nin cezaevi görüntüleri hariç...
(***)
Alışkanlıkları kolay bırakamıyoruz.
Fatih Altaylı mikrofonlara “Okurken yanınızdakine çarpmayacağınız gazete olacak” diyerek kısa boyu tarif ediyor. Ancak biz gazete okurken yanımızdakine çarpmaya alışmış bir milletiz.
Ve dahası elimizde gazete varken yanımızdakinin gazetesini okumaya da meraklıyız. Şimdi Habertürk kısa boylu olunca doğal olarak başlık puntoları da küçük oluyor. Yanımızda oturan Habertürk okuyucusunun gazetesine çaktırmadan nasıl bakacağız?
Altaylı bir de muzip bir gazete olacağını söylüyor. Ancak ben ilk günde pek muziplik görmedim. Sert ifadeli bir genel yayın yönetmeninin muziplikten bahsetmesi mi beni bu duyguya itti acaba?
İlk gün ana sayfalarına taşıdığı haberler içinde “Vay be” dedirtecek cinsten olanı yoktu. Sadece magazin ekinde Deniz Seki'nin cezaevindeki volta görüntüleri özel haberdi. Magazine karşı olan Fatih Altaylı'nın ilk gün gazetesinde sadece magazin bombası patlatmasını da yadırgadım...
İlk anda hissettiği duygu yadırgamaktı. Evet bol ilaveleri ile elde ağırlık yapıyor ama boyu kısa...
Bugüne kadar kısa boylu gazeteler Türkiye'de pek tutmadı. Biliyorsunuz diyor Bekir Hazar ve gazetenin taşıdığı haberler içinde de vay be dedittirecek cinsen bir haber yoktu diye ekliyor.. Tabii bir magazin haberi olan Deniz Seki'nin cezaevi görüntüleri hariç...
(***)
Alışkanlıkları kolay bırakamıyoruz.
Fatih Altaylı mikrofonlara “Okurken yanınızdakine çarpmayacağınız gazete olacak” diyerek kısa boyu tarif ediyor. Ancak biz gazete okurken yanımızdakine çarpmaya alışmış bir milletiz.
Ve dahası elimizde gazete varken yanımızdakinin gazetesini okumaya da meraklıyız. Şimdi Habertürk kısa boylu olunca doğal olarak başlık puntoları da küçük oluyor. Yanımızda oturan Habertürk okuyucusunun gazetesine çaktırmadan nasıl bakacağız?
Altaylı bir de muzip bir gazete olacağını söylüyor. Ancak ben ilk günde pek muziplik görmedim. Sert ifadeli bir genel yayın yönetmeninin muziplikten bahsetmesi mi beni bu duyguya itti acaba?
İlk gün ana sayfalarına taşıdığı haberler içinde “Vay be” dedirtecek cinsten olanı yoktu. Sadece magazin ekinde Deniz Seki'nin cezaevindeki volta görüntüleri özel haberdi. Magazine karşı olan Fatih Altaylı'nın ilk gün gazetesinde sadece magazin bombası patlatmasını da yadırgadım...
