Altaylı'nın dostu Muse'yi tanıyın!..
Fatih Altaylı, "yasa dışı" iş yapan adamlarla görüşmeyeceğine göre demek ki Bay Muse de "yasal" iş yapan saygın bir işadamıydı...
Ne Deniz Baykal'la fikri birliğim var, ne de Fatih Altaylı'ya kinim...
Kim bilir kaç kez www.gazeteciler.com olarak Altaylı'yı "kazanan" ilân ettim ya da "alkışladım".
Her seferinde tek pencereden baktım olaya: Medya İlke ve Ahlâkının üstünlüğü.
Klavyemin başına her oturduğumda, medyanın saygınlığını ve güvenilirliğini korumak amacını taşıdım...
Medya bizim ekmek kapımız...
Siyasetçiler, işadamları bugün "destek" olurlar yarın işleri bitti mi birden sırt çeviriverirler...
Tanımazlar bile...
Yılların gazetecisi Aykut Işıklar bakın ne diyor:
İşte artisti, şarkıcısı, hovarda işadamı, mafyası ile bu kadar oluyor. Ne yoldaş ne yandaş ne candaş... Allah'ıma şükür, fanatik de hiç olmadım. Ama kara kara düşünmeye de başladım. Böyle devam ederse kime inanacağız ne okuyacağız ve ne yazacağız? 'Ötekiler', 'beyaz yakalılar', 'mavi gömlekliler' birbirine karıştı...
Deniz Baykal'la ilgili "340 Bin Dolar verdi kendine yat aldı" haberine de gazeteciliğin saygınlığı açısından baktım.
Çünkü Fatih haberi yaparken "..dı" ile biten cümleler yerine "...mış"la biten cümleler kullanıyordu...
Olacak şey değildi...
Haber çok önemliydi ama "Belge - bilgi" olmadığı için "dedikodu" üzerine bina edilmişti.
Önce Baykal'ı aradım, şaşkındı...
"Öyle biri girişimim bile olmadı" dedi telefonda.
Sonra yatı sattığı iddia eden Gezgin ailesinin etkin bir üyesi ile görüştüm.
"Keşke sayın Baykal alsaydı ama hiç ilgisi yok" dedi.
Sonra da Göçek'teki dört yat limanını da tek tek dolaştım.
Adı anılan yat, Clup Marina'daydı (Altaylı ise yatın Haldun Simavi Marina'da olduğunu yazıyordu).
Hem Clup Marina'nın müdürü Tolga Osman Aşçı ile ve hem de haberin kaynağı olan kaptan/lar/la konuştum.
Haber tamamen asparagastı.
Göçek küçücük bir yer.
Herkes birbirini tanıdığı gibi birçok yat sahibi de belde halkı tarafından tanınıyor.
Hele şu birkaç gündür bu "sallama" haber hemen herkesin dilinde.
Ben, haberin "yalan" olduğu kesinleştikten sonra bu kez de Fatih Altaylı'yı konuk eden işadamı Ertuğrul Muse hakkında bir araştırma yaptım.
Kim bu Muse?.
Yat sahibi bir beyefendi aynen şöyle dedi:
"Ben size çok kısa anlatayım mı?"
"Lütfen"
"Ertuğrul, son yılların yeni Nesim Malki'sidir".
Ben şaşırmış olmalıyım ki "Ama devamını dinleyin" deyip anlatmaya başladı.
"Toprağı bol olsun Malki çok iyi dostumdu. En mühim hasleti dürüstlüğü ve sözüne güvenilir oluşuydu. Bu Ertuğrul denilen arkadaş da bir kere ticari ahlâk açısından çok dürüsttür. Namuslu, adam gibi adamdır. Sözünün eridir. Sevimlidir, sempatiktir, fırlamadır"
"Az önce bir beyefendi para işi yapar dedi".
"Yani, yani... Tekstilci olarak tanınıyor ama fabrikası da yok, satış şirketi de."
"Peki nasıl bir tekstilcilik bu?."
"Dedim ya Malki gibi diye... İp ya da kumaş ihtiyacı olanla, elinde ip ya da kumaş bulunan arasında köprü görevi görüyor. İp ihtiyacı olup nakit parası olmayan güvenilir konfeksiyon sanayicileri için, üretici – satıcıya nakit ödeme yapıyor."
"Peki nasıl para kazanıyor?.."
"Herhalde iki taraftan da komisyon alıyordur. Ne bileyim ben?.. Hem beyefendi işin orası kimi ilgilendirir. Eğer varsa bir katakulli, Maliye Bakanlığı ya da MASAK'ın görev alanına girer."
Beyefendi haklıydı.
Fatih Altaylı, "yasa dışı" iş yapan adamlarla görüşmeyeceğine göre demek ki Bay Muse de "yasal" iş yapan saygın bir işadamıydı...
Hâsılı sevgili dostlar!.
Ben burada;
* Kişilerin karalanmasına,
* Çamurlanmasına,
* "yalan" haber üretilerek aşağılanmasına,
* "Üretilmiş yalan haberi" mihmandar edinip onurunun ayaklar altına alınmasına karşı çıkacak,
* "Evrensel Gazetecilik İlke ve Ahlâkının Yerleşmesi için" çaba harcamaya devam edeceğim...