Altaylı, Bardakoğlu'na niçin çaktı?
Bu ülkenin medyasında, "şöyle sevişin, bu modeli de deneyin" diye sahte "mutluk reçetesi” yazan erkek – kadın köşeciler var…
ADNAN BERK OKAN
Fatih Altaylı’ya babasının kırkı çıkıncaya kadar dokunmayacağıma söz verdim…
Sevgili Fatih, Bu ülkenin medyasında en pespaye film ya da oyun için "gidin, mutlaka izleyin" diye okurlarına tavsiye eden (senin yönettiğin gazetede de) yazarlar var… Bu ülkenin medyasında, "şöyle sevişin, bu modeli de deneyin" diye sahte "mutluk reçetesi” yazan erkek – kadın köşeciler var… Onlara kızmıyorsun da ( ki elbette kızmayacaksın) "Günde yarım saatinizi Kuran okumaya ayırın" diyen Diyanet İşleri Başkanı'na neden kızıyorsun?.. Gözlerinden öperim…
Adnan Berk |
Dokunmayacağım da ama…
Bugün Gazete HT’de “Olmadı Bardakoğlu “ başlığı altında yayımladığı yazısıyla ilgili bazı "karşıt" görüşlerimi aktaracağım…
Önce Fatih Altaylı’nın yazısı…
BU ülkede herkes kuyuya taş atmaya bayılıyor.
Son "taşçı" Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu. Bugüne kadar "aklı başında" bir adam olarak bildiğimiz Ali Bardakoğlu, "Akşamları yarım saat televizyonu kapatın. O saatte herkes evde Kuran okusun. Kuran okumayı bilmeyen kasetten Kuran dinlesin" buyurdu.
Sevgili Fatih?... Bu açıklamanın neresinde “zorlama” var… Bırak zorlamayı, o açıklamanın neresinde “… mutlaka, kesinlikle… okumalıdır….” gibi bir ifade var?... Hiçbir yerinde yok… Bir ülkenin Diyanet İşleri Başkanı, içinden geçeni bile söyleyemeyecekse hani nerede sizlerin “özgürlük” anlayışınız?.. Sakın bana, “O Laik bir ülkenin Diyanet İşleri başkanı. Neden sadece Kuran dedi” gibi bir defi ileri sürme… Ülke laik ama Kuran okunmasını isteyen başkan, Müslüman… İsterlerse diğer dinlerin liderleri de kendi kutsal kitaplarının okunmasını isteyebilirler… Hatta istemeliler… Adnan Berk |
Elbette ki, canı isteyen Kuran okuyabilir. Aşk-ı Memnu'da kim kimi götürecek diye merakla izlemeyi tercih edenlere alternatif olarak "Televizyonlar kapatılsın" denemez.
Kuran okumak isteyen için sabahtan akşama Kuran okunan radyolar, televizyonlar zaten var.
İsteyen bunları izler, dinler.
Kimseye zorla Kuran veya başka bir kitap okutamazsınız.
Okutursanız, o rejimin adı "laik, demokratik cumhuriyet" olmaz. Böyle bir zorlama din devletlerinde bile yoktur.
Bardakoğlu çok talihsiz bir açıklama yapmıştır.
Hem de çok talihsiz.
Bu açıklamayı yapan birinin, laik bir cumhuriyetin Diyanet İşler Başkanı koltuğunda oturması züldür.
Görülüyor ki insanoğlu modern kanunlardan hiç korkmuyor… Belki kutsal Kitap okurlarsa günahtan; günahtan kaçınınca da suçtan kaçınırlar… Şimdi de sakın ola, “suç işleyenlerin çoğu eğitimsiz ve hatta çevrelerinde dindar tanınanlar” deme… “Dindarlık” ile “dini doğru bilmek” aynı şey değildir… Suç işleyenler genellikle, töreleri din zannedenler… Oysa Kuran’ı anlayarak okuyabilseler ya da Türkçe tercümesini dinleseler (bunu yapan radyolar bile var) inan suç oranı çok düşecektir… Adnan Berk |