MEDYA KÖŞESİ

Altaylı: Aydın Doğan kriminaldir…

Bir zamanlar en yakınında bulundurduğu bu sivri dilli ama iyi gazetecinin neden kendisine “düşman” olduğunu bir araştırsa…

Altaylı: Aydın Doğan kriminaldir…
GAZETECİLER.COM
Bir zamanlar, Aydın Doğan’ın “sırdaşı” olan Fatih Altaylı çok ağır yazmış bugün
Aydın Bey okursa mutlaka çok öfkelenecektir ama keşke öfkelenmeyip biraz “düşünse”…
Fatih Altaylı'nın yazdıklarında gerçek payı olup olmadığını cesaretle sorgulasa…
Bir “özeleştiri” yapsa…
Bir zamanlar en yakınında bulundurduğu bu sivri dilli ama iyi gazetecinin neden kendisine “düşman” olduğunu bir araştırsa…
Sebeplerini alt alta sıralasa…
“İlahi adalet kim kriminalmiş gösteriyor" deyişindeki “amacı” telefon açıp da Fatih Altaylı’nın kendisinden öğrense…
Bakın ne diyor Altaylı
11 Eylül 2009 günü bu sitede Aydın Bey’e hitaben, Thomas Hobbes'un şu sözünü yazmıştım:
“Dokunulmazlık ‘kibir’ demektir. Kibir de nefret… Nefret ise bütün baskıcı ve aşağılayıcı büyüklüğün aşağı alınma mücadelesini doğurur.”
                    ***
Neden mi?..
Çünkü Türkiye’de hiç kimsenin kendisinden nefret edilmesi için Aydın Doğan ve yakın çevresi kadar çaba göstermediğine inanıyordum…
Çünkü Türkiye’de hiçbir medya patronunun, kendisi dışındaki bütün medya patronlarına, iş adamlarına ve siyasetçilere, onun kadar kibirli davranmadığını, onun kadar aşağılamadığını bizzat yaşayarak öğrenmiştim…
Çünkü karıma telefonda, “kocanı ve seni bu ülkede yaşatmayacağım, onun o parmaklarını kıracağım” dediği gün, gücünü “kötülük” için kullanan bir “Giges Yüzükçüsü” olduğunu biliyordum…
Aydın Bey yüzünden ekonomik olarak her şeyimizi kaybettiğimiz o dönemlerde bir gün karım ellerini açmış şöyle dua etmişti:
“Allah’ım; Aydın Doğan kulundan intikam alacak gücümüz yok ama senin her şeye gücün yeter!.. Onun da kaybettiği günü bize göster Ya Rabbim!..”
Karımın ettiği duayı eden o kadar çok gazeteci, işadamı ve siyasetçi vardı ki o dönemde…
Allah, işte o duaların hepsini kabul etmiş olmalı…
A.B.O.
 
İLAHİ adalet midir, kozmik bir güç müdür bilmiyorum.
Bildiğim tek şey "hakkın yerini bulduğu".
Er ya da geç. Ama "ibret vermeye" yeterli zamanda.
Herkese haddini bildirecek çabuklukta.
Bir adalet var.
Çok değil bir, bilemediniz iki sene önce, Doğan Grubu patronu Aydın Doğan kamu otoritelerini de yanına almış, devletin gücünü kendi lehine kullanma imkânlarıyla esip güdüyordu.
Kendine yarı tanrısal bir güç vehmetmiş, bir yanında Ertuğrul Özkök, diğer yanında kızlarıyla toplumdaki herkesi ama özellikle de rakiplerini "yaftalıyordu".
Herkes kirliydi, bir tek kendileri temiz.
İşadamlarına, rakip gazetelerin sahiplerine en çok yakıştırdıkları unvan "kriminal"di.
Yani herkesi suçla ilişkilendiriyorlar, rakip medyaları "suç işlemiş" kişilerin sahip olduğu yayınlar olarak gösteriyorlardı.
Gücün doruğunda oldukları için kendi suçlarının hesabını asla vermeyeceklerini düşünüyorlardı.
Ama kendileri dışındaki herkesi suçlu, kendilerini güçlü ilan ediyorlardı.
Medya mahallesi diye bir şey yaratmışlardı ve kendilerini o mahallenin muhtarı ilan etmişlerdi. Mahallede kimin oturacağına kendilerinin karar vereceğini de ilan ediyorlardı.
Bunu gizli gizli yapmıyorlardı.
Aydın Doğan, Ertuğrul Özkök ve altlarındaki taife bunu açık açık, köşelerinde yapıyorlardı.
Ama görüyorsunuz, adalet işini dünyada görüyor.
Medya mahallesinin muhtarı olduğunu ilan eden kişi, bugün itibarıyla medya mahallesinden taşınıyor.
Aydın Doğan, adını gazetelerinden bugün sildiriyor.
Aydın Doğan'ı mahallenin muhtarı adı altında aslında kabadayısı ilan eden kişi de onunla beraber mahalledeki unvanını bugün kaybediyor.
Yılların kabadayısı, şimdi ayakları bir tarafına vurarak araziye uyuyor.
Açıkça görülüyor ki, haysiyettense, bir kez daha üç beş kuruşluk çıkarı tercih ediyor.
Ve yine bakın şu ilahi adalete ki, herkesi "kriminal" diye yaftalayan, yaftalatan adam şimdi dolandırıcılıktan, halkın parasını bir şekilde iç etmekten hakkında yapılan suç duyurusu nedeniyle 8 yıl hapis istemiyle mahkemelerde.
İnsan düşününce üzülüyor aslında.
Ama çok çok iyi biliyorum ki, yarın eski güçlerine kavuşsalar, tüm bu olan bitenden tek bir satır ders almadan "kötülüklerine" kaldıkları yerden devam ederler.
O yüzden hiç karışmadan, oturup izlemek en iyisi.
Çünkü ilahi adalet, gerekeni zaten yapacak.
Öyle ya da böyle...
 
 
NE ZAMAN ; ADAM OLUR?
Başkalarına yaptığımız her kötülüğün, sonunda dönüp bize geleceğini bildiğimiz zaman.
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar