MEDYA KÖŞESİ

Altan'dan sert çıkış: 'Çocuk mu kandırıyorsunuz!'

"Başbakan Erdoğan'ın "ne yaptığı, ne yapmak istediği" yavaş yavaş ortaya çıkıyor."

Altan'dan sert çıkış: 'Çocuk mu kandırıyorsunuz!'
GAZETECİLER.COM  - Ahmet Altan, Taraf'taki köşesinde Başbakan Erdoğan'ı eleştirisine bugün de devam etti ve "yanlış yoldasın" diyerek uyardı: "Güçlenmiş, zenginleşmiş, iktidara gelmiş, saygınlaşmış muhafazakâr kesim, elindekini bir adamın Çankaya hesabı için tehlikeye atmaz."

Hesap başlıklı köşe yazısında Altan,  "Başbakan Erdoğan'ın "ne yaptığı, ne yapmak istediği" yavaş yavaş ortaya çıkıyor." dedikten sonra şöyle devam etti: 

HESAP DOĞRUDAN BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN


"Görebildiğim kadarıyla yaptığı her şeyi belli bir plan dahilinde ve doğrudan "başkanlık" seçimlerini hedefleyerek yapıyor.

Biliyorsunuz, MHP'yi de içine katmanız halinde Türkiye'de "sağ" oylar yaklaşık yüzde yetmişe kadar çıkabiliyor.

Eğer bütün sağ oyları biraraya toplayabilir ve "orduyla anlaşırsanız" Türkiye'yi tek başınıza yönetebilirsiniz. Kağıt üzerinde iyi hesap.

Başbakan Erdoğan da bu büyük "sağ" potansiyeli "başkanlık" seçimlerinde tek bir şemsiye altında toplamak için sürekli olarak sağa kayıyor.

"Sağ" dediğinizde iki temel özellikten söz ediyorsunuz.

Milliyetçilik ve muhafazakârlık.

O yüzde yetmişi yanınıza çekebilmeniz için "milliyetçi ve muhafazakâr" bir politika izleyeceksiniz.

BÜTÜN SAĞCILARA PARA VEREMEYECEĞİNİZE GÖRE

Memleketteki bütün milliyetçilerle muhafazakârlara ihale dağıtamayacağınıza, hepsine teker teker para veremeyeceğinize göre "milliyetçiliği ve muhafazakârlığı" fevkalâde "görünür" işler yapacaksınız.

Çamlıca'ya cami projesi mesela...

Festivalde biranın yasaklanması mesela...

İdris Naim Şahin vasıtasıyla sürekli Kürtleri aşağılamak mesela...

Diyanet fetvasıyla Alevileri yok saymak mesela...

Ahmet Davutoğlu tarikiyle "Osmanlı İmparatorluğu" hayallerini gürbüzleştirmek mesela...

Orduyu yanınıza çekmek için de Uludere'yi örteceksiniz, Suriye faciasının üstüne gitmeyeceksiniz, "içerdeki" generallerin çıkacağına dair umut yaratacaksınız, paşalara hukuk karşısında "ayrıcalık" tanıyacaksınız, Sayıştay'ın orduyu denetlemesine kısıtlamalar getireceksiniz.

Başbakan Erdoğan bunların hepsini yapıyor...

Önümüzdeki iki yıl boyunca dahasını da yapacak anlayabildiğimiz kadarıyla.

"Özel hayata" müdahalenin daha koyulaşması, içki yasaklarının sistemleştirilmesi, televizyon dizilerine el konması, basının sansürlenmesi, devlet içinde hukukun denetleyemediği "asker sivil bir kast" yaratılması, "en büyük" camilerin yapılması, Kürtlere baskının artması, Alevilerin tümden dışlanması beklenmesi gereken işler.

Bütün bunlar "başkanlık" seçimleri için Erdoğan'ın "yapmak zorunda olduğuna" inandığı işler. Onun için elinden geleni yapacaktır.

BUGÜN BU HESAP SU ALIYOR

(...) Bugün ise bu hesap, hiç beklenmeyen bir yerinden su alıyor.

"Milliyetçi ve muhafazakâr" bir politikayı koyulaştırdığınızda, Kürtlerle, Alevilerle, demokratlarla, solcularla, şehirli kadınlarla, modernistlerle, kısacası milyonlarca insanla çatışmanız gerekiyor.

(...) Eskiden "muhafazakâr" tabanın tipik temsilcisi "esnaftı" ama dünyanın ve Türkiye'nin değişen şartlarında esnaf zümresi hızla kayboluyor.

Onun yerini "Anadolu kaplanları" türünden kapitalistleşmiş muhafazakârlarla, onların sanayi ve hizmet ağı içinde yer alan, "geleceği" iş hayatının huzuruna bağlı muhafazakârlar alıyor.

Özal'ın ve Erdoğan'ın politikaları bu insanları "dünyayla iş yapan" işadamlarına dönüştürdü.

(...) Muhafazakârlar, yirmi yıl öncenin muhafazakârları değil, onları öyle bira yasağıyla, Çamlıca'ya camiyle "çocuk kandırır" gibi kandırmak mümkün gözükmüyor.

BÖYLE DEVAM EDERSE AKP KENDİ İÇİNDE ÇATLAR


Erdoğan bu politikada inat ederse Türkiye çok gerginleşir ve AKP kendi içinde çatlar.

Güçlenmiş, zenginleşmiş, iktidara gelmiş, saygınlaşmış muhafazakâr kesim, elindekini bir adamın Çankaya hesabı için tehlikeye atmaz.

İnanmayan dener ve görür.

ÇOK OKUNANLAR