MEDYA KÖŞESİ

Altan'dan çok konuşulacak<font color='#FF0000'> 'cemaat' yazısı</font>

Cemaatten dostlarının ziyareti son dönemde hayli sıklaşmış. Bugün köşesini "cemaat konuşuyor" deyip onlara ayırmış.

Altan'dan çok konuşulacak<font color='#FF0000'> 'cemaat' yazısı</font>

GAZETECİLER.COM - Ahmet Altan olası bir AK Parti-Cemaat kavgasında hangi tarafta yer alır?
Merak edenler buyursun!
Altan açık açık cevabını yazmış.
Şayet bu kavga "iktidarı paylaşmak" adına olursa hiç düşünmeden hükümetin yanında yer alacağını ilan ediyor.
Ancaaaak...
Eğerki iktidar, polisteki atamaları Fethullahçı diye engellerse de cemaat kanadının yanında yer alacakmış...

Bir de Nedim Şener ve Ahmet Şık olayı var.
Herkes bunu Cemaatten biliyor...
Peki öyle mi?
Altan'ın cemaatteki dostu aynen şöyle demiş;
-"“Bunu yapanlar bizim cemaatten olamazlar.”

Buyrun Ahmet Altan'ın cemaatçilerle yaptığı sohbete...

"Son günlerde Gülen Cemaati’nden dostlarımın ziyaretleri sıklaştı. Sevdiğim, iyi insanlar. Hem içine düştükleri durumdan, hem haklarındaki algıdan, hem de bizim Stratfor yayınlarımızdan şikâyetçiler. Bazısı bunu çelebice söylüyor, bazısı biraz daha sitemkâr.

HÜKÜMETTEN YANA MI CEMAATTEN Mİ?

Cemaat’ten dostlarımın dediklerini anlatacağım ama önce izin verirseniz ben hükümet- Cemaat çekişmesi olduğunda tavrımın ne olacağını baştan net bir biçimde koyayım.

Eğer hükümetle Cemaat siyasi iktidar kavgasına girerse, Cemaat siyasi iktidarı paylaşmak isterse ben hükümeti desteklerim. Hükümet, isterse MHP hükümeti olsun, benim için fark etmez. Siyasi iktidara sadece siyasi aktörler, siyasi partiler talip olabilir, siyaset dışı bir güç siyasi iktidardan pay talep edemez, siyasi bir iktidar istiyorsa siyasi partisini kurar.

FETHULLAHÇI DİYE HÜKÜMET FİŞLERSE
CEMAATİ DESTEKLERİM

Eğer hükümet, devlette görevli insanları Fethullahçı diye fişlerse, onların hak ettikleri halde yükselmesine izin vermezse ben Cemaat’i desteklerim. Çünkü herkes inancında özgürdür, buna kimse karışmaz, kimse kimsenin önünü inancından dolayı kesemez.

Eğer Cemaat’ten birileri devlet içinde geldikleri mevkileri, o mevkiin gereklerine göre değil de Cemaat’in isteklerine göre kullanmaya kalkarsa, bu yüzden işinden olursa, onu görevden alan hükümeti desteklerim.

BUNU YAPAN CEMAATTEN OLAMAZ!

Şimdi gelelim dostlarımızın söylediklerine. Elbette önce Ahmet Şık’la Nedim Şener’in olayını sordum.  Bir tanesinin cevabı çok net.

-“Bunu yapanlar bizim cemaatten olamazlar.”

Bu yargı rezaletinin, tutuklanan iki gazeteciden sonra en fazla zararı Cemaat’e verdiğini de bu sözünün “kanıtı” olarak gösteriyor.

Hükümet-Cemaat çekişmesiyle ilgili çok açık konuşmak istemiyorlar anladığım kadarıyla, sadece “biz değişmedik, on yıl önce neysek şimdi de oyuz, bir sorun varsa bu bizim değişmemizden kaynaklanmıyor” diyorlar.

HÜKÜMET İLE İLK KIRILMA BALYOZ DAVASINDA OLMUŞ

Benim sezebildiğim kadarıyla “ilk kırılma” Balyoz davasıyla yaşanmış, savcılar 25 generali sorguya çağırınca hükümet buna karşı çıkmış ve bu çağrıyı Cemaat’ten bilmiş. Daha sitemkâr olan dostum Alaattin Kaya ise Cemaat’le ilgili son zamanlardaki algının kendileri için “yaralayıcı” olduğunu kabul etmiyor. Ona göre bunlar her zamanki “tezvirat”, değişen bir şey yok.

Doğrusu ya bana öyle gelmiyor; şu anda Cemaat bir “müminler grubunu” fazlasıyla rahatsız etmesi gereken suçlamalarla karşı karşıya, bunlara aldırmıyorlarsa ya da bunu yok sayıyorlarsa söyleyecek fazla bir sözüm yok.

Ama benim görebildiğim kadarıyla son yaşananlar, “dindar bir grubun” sahip olması gereken merhametli, müşfik, yardımsever, hakkaniyetli imajını ciddi biçimde soldurdu.

CEMAAT STRATFOR'DAN DERTLİ

Kaya, özellikle bizim Stratfor yazışmalarını yayımlamamıza, daha doğrusu bunları bu kadar büyük görmemize karşı, “Ergenekon sürecini bitirmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdüğümüzü” söylüyor. Hürriyet’te çalışan eski bir Cemaat mensubunun sözlerini manşete koymamızı ise, “o insanın kim olduğu bile belli değil” diyerek eleştiriyor.

 

Stratfor yazışmalarında “Gülen Cemaati’nin AKP’den 150 milletvekili istedi” denmesinin ise tümüyle asılsız bir değerlendirme olduğunu, bunu aynen gazeteye yazmanın haksızlık olduğunu söylüyor.

GÜLEN KİM TUTUKLANINCA ÜZÜLDÜ?

Gülen’le ilgili de iki anekdot anlattı, bir seferinde Fethullah Gülen Ergenekon sürecinde sempati duyduğu bir ismin tutuklanmasına çok üzüldüğünü bizzat Kaya’ya söylemiş ama bu konuda hiçbir müdahalede bulunmamışlar.

Bir başka seferinde de Kaya’yla konuşurken Gülen, her şeyin kendisine mal edilmesine üzüldüğünü söylemiş, “bütün bunları benimle ilişkilendirmek haksızlık” demiş.

ÇOK OKUNANLAR