MEDYA KÖŞESİ

Altan, Erdoğan'a adeta öfke kustu!

Ahmet Altan'dan Başbakan Erdoğan'a şok çıkış... "Yazık sana, şu düştüğün hale bak, milletin yiğidiydin, devletin oyuncağı oldun."

Altan, Erdoğan'a adeta öfke kustu!

GAZETECİLER.COM - Ahmet Altan'dan bugüne kadar Erdoğan hakkında yazılmış en sert yazı önümüzde. Öyle bir yazı ki davalık olan "Kof Kabadayı"dan bile öte...

Doz aşımı hayli fazla olan yazıda Altan, Başbakan'a içindeki tüm öfkeyi kusmuş! Erdoğan için "devlet yardakçısı" diyen Ahmet Altan,  "Yazık sana, şu düştüğün hale bak, milletin yiğidiydin, devletin oyuncağı oldun" dedi.

İşte soğuk duş etkisi yaratan o yazıdan şok satırlar;

"Devletin içindeki zehri temizlemeden o devleti on yıl boyunca yönetmeye kalkarsan, o devletin en tepesine tırmanabilmek için kendi halkına arkanı döner, devletin yardakçılığına soyunursan, o zehir kaçınılmaz olarak senin damarlarına da akar. Sen de zehirlenirsin. Zehirlenmiş bir devletin zehirlenmiş bir parçası haline gelirsin. O zaman başlarsın tehditlere, yalanlara, saptırmalara, iftiralara. O yönettiğini sandığın devlet senin emrinde halkını bombalar, sen devlete sahip çıkarsın. Bir özür bile dilemezsin."

YA SEN BİLE BİLE ÖLDÜRTTÜN...

Bombardıman sonucu 35 sivilin öldüğünün özellikle altını çizen Altan, şu satırlara imza attı;

"Senin başbakanlığını yaptığın devlet bu ülkenin 35 çocuğunu bombalarla parçaladı. Ya seni kendi yönetimindeki devlet tuzağa düşürdü... Ya sen bile bile öldürttün. Hangisi?"

DEVLET YARDAKÇILIĞINA SOYUNDUN

"Sen milletin bir parçasıydın işbaşına geldiğinde, devletin bu millete yaptıklarına karşı çıkıyordun, gidip milletinle konuşuyor, milletine danışıyordun, devletin suçunu saklamaya çalışmıyor, devletin suçlarını aydınlatmaya, engellemeye uğraşıyordun, şimdi devlet yardakçılığına soyununca sadece istihbaratçınla, generalinle, "komutanınla" konuşuyorsun. Sorsana o köydeki insanlara o gece neler olduğunu." 

(...)

Biz senin dün yaptığın konuşmadan Uludere ile ilgili ne öğrendik? Hiçbir şey. Bir sürü boş laf. Manasız bir bağırış çağırış. Bu devletin zehrini yutan, milletiyle böyle konuşur zaten, korkutmaya çalışır, tehditler yağdırır, iftiralar atar.
(...)
Bu umursamaz, aldırmaz, devlet yardakçısı hallerinizle bütün bir Kürt halkını da kurban haline getirdiniz, sadece o çocukları bombalayarak değil, o bombardımandan sonraki o korkunç umursamazlığınızla bu ülkeyi hiç kimsenin beceremeyeceği biçimde böldünüz."

"ADAM GİBİ LAFI DOLAŞTIRMADAN AÇIKLA"

(...)

"Askeri sivilden, Türk'ü Kürt'ten üstün gördüğün için öyle konuştun, senin gibiler yıllardır öyle gördüğü için zaten bu ülkenin acıları hiç dinmiyor. Yazık sana, şu düştüğün hale bak, milletin yiğidiydin, devletin oyuncağı oldun. Bir de kalkmış hiç yüzün kızarmadan bizim gazeteye laf ediyorsun, "bizim gazetenin arkasındakileri, emelleri, amelleri biliyormuşsun".

Bu gazetenin "arkasındakilerle", gizli emelleriyle, amelleriyle ilgili ne biliyorsan dürüst bir adam gibi lafı dolaştırmadan açıkla. Açıklayamazsın çünkü yalan söylüyorsun. 28 Şubat'ın andıççı generalleri gibi iftira atıyor, kendi ahlakından da hepimizi kuşkuya düşürüyorsun."

HEPSİ KÖŞK İÇİN

Altan yazısının finalinde ise Erdoğan'ın tüm bu çırpınışları Köşk'e çıkmak için yaptığını iddia ediyor ve satırlarını şöyle noktalıyor"

"Değer miydi bir Köşk için bu zillete? Değer miydi gidip devletin zehrini içmeye? Bak sen de zehirlendin sonunda".

ÇOK OKUNANLAR