ALKIŞLAR; Taha Akyol için çünkü...

Aslına bakarsanız; adalet ve hukuk duygularının yüksekliğini alkışladığımız ama genelde siyasal iktidara destek vermeleriyle tanınan kimi meslektaşlarımıza hiç de iyilik etmediğimizin farkındayız...
Yani...
Şu son; basılmamış, yayımlanmamış kitabın yasaklanmasını ve hatta digital ortamdan silinmesini evrensel hukuk kurallarına ve demokrasinin temel ilkelerine aykırı bularak eleştiren meslektaşlarımız, onları her alkışlayışımızdan sonra sayıları çok fazla olmasa bazı yazarların hedefi haline geliyorlar...
Ne var ki biz evrensel hukuk kurallarına ve demokrasinin temel ilkelerine bağlı olmaktan ve bu yolda yürüyenleri desteklemekten asla vazgeçmeyeceğiz...
Bu girişimizden sonra lütfen okumaya devam eder misiniz?..

soruşturmasında şüpheli veya sanık olmak için şu şartlar gerekir:
Bir: Devlet düzenine bu arada hükümete karşı silahlı eylemlerle veya bu yöndeki ‘hazırlık eylemleri’yle ilişkisi olmak...
Buna göre, Ergenekon davası haklı sebeplerle açılmıştır: Silahlar, bombalar, cinayetler, darbe hazırlığı şüphesi yaratan toplantılar...

Bu satılar, Taha Akyol'un Milliyet'te başlığı altında yayımlanan makalesinden alıntı...
Ve biz bu satırların altına imzamızı atarız...
Bu satırları onaylamayacak kimseler de olabilir elbette...
Hatta kişiliklerine saygı duyduğumuz bazı dostlarımız da vardır aralarında...
Ama...
Taha Akyol'un satırlarının "Hukuki ve Demokratik ilkelerindeki doğruluğu" onlarla da tartışmayız bile...
Şimdi de lütfen şurayı okuyun:

İki: Kendisi bu eylemlerde yer almasa bile, bu konuda ‘irtibatlı’ olmak...
Hukuken tespiti zor olan, bu ikincisidir. Bir kimse hükümeti yıpratmak için örgütlü çalışmalar yapıyorsa, Ergenekon davasını itibarsızlaştırmak için faaliyetlerde bulunuyorsa... Hatta, anayasal düzeni korumakla görevli emniyet güçlerini “imamın ordusu” gibi göstererek zaafa düşürmek istiyorsa bu kişiye “Ergenekon üyesi” denilebilir mi?
Hayır denilemez! Diyebilmek için, bu faaliyetlerin “irtibat”lı olması, yani hükümeti şiddet yoluyla devirmeyi desteklemek amacıyla yapıldığını gösteren “şüphe sebepleri”nin bulunması gerekir.
Kişiler hakkında böyle “şüphe sebepleri” bulunsa bile, yazdıkları kitaplarda “şiddet” unsuru yoksa, o kitap suç sayılamaz.

Evet efendim...
Bu satırlar da Taha Akyol'un aynı yazısından alıntı...
İtirazı olan var mı?..
Olmaması lâzım...
Ama ne yazık ki mutlaka vardır...
Hem de genellikle Taha Bey'in görüşleriyle uyum içinde olanların arasında vardır...
Peki bu meslektaşlarımızın Akyol'dan farkı nedir?..
Taha Akyol, siyasal iktidarların genel doğrularını destekler, genel yanlışları eleştirir...
Taha Akyol'un bu tutarlılığını eleştirenler ise siyasal iktidarın sadece başarılarını görürler, yanlışı da olabileceğini asla kabul etmezler...

ALKIŞLAR; Evrensel hukuka saygısı, demokratik ilkelere olan bağlılığıyla Taha Akyol için...