ALKIŞLAR Reha Muhtar için çünkü...
“Oğlum bizim dünyamızı medya çeteleri yönetir... Bir çeteye!!! dahil değilsen, iki günde tertemiz ederler adamı...”
Reha Muhtar'ın bugünkü (17.09.2011) VATAN'da başlığı altında yayımlanan makalesini ancak; gelecek korkusu ve kuşkusu duymayan veya kaybedecek bir şeyi olmayan bir gazeteci yazabilir...
Ancak...
Reha Muhtar gibi halen çok etkin, halen çok satabilen gazetelerden birinde köşe sahibi, halen dilediği anda dilediği kanalda program yapacak ve ekrana gelişi bile reytingleri patlatacak birisi kolay yazamaz...
Reha Muhtar'ın bugünkü makalesi ancak beyniyle - yüreğinin ortak ürünü olabilir...
Yani...
Ne sadece yürek yeterli o makaleyi yazmaya...
Ne sadece beyin...
İkisi birlikte olunca ortaya çıkan yazı, sağlıklı bir beyin ile sağlam bir yüreği temsil ediyor...
Muhtar, sözünü ettiğimiz makalesinde medya çeteleşmesini, dönen dolapları, kifayetsiz muhterisleri, yalancıları, dolancıları öyle güzel resmediyor ki o muhteşem kalemiyle; "eline sağlık" demekten başka ne gelir elden...
Makaleden birkaç alıntı yapalım...
Özeleştirideki samimiyete bakalım...
“Oğlum bizim dünyamızı medya çeteleri yönetir... Bir çeteye!!! dahil değilsen, iki günde tertemiz ederler adamı...” demişti...
Yüzüne mel mel baktığımı görünce de, “Arkanı kollayacağın bir düzeneğin içinde olman gerekir...” demişti...
Ve...
Bakın nasıl bağlıyor o müthiş makalesini...
Üç çocuğuma ailevi tarihimizin kayıtları için şunu söyleyebilirim...
Böyle olduğunu bilmiyordum...
Böyle olduğunu bilseydim, gazetecilik yapar mıydım emin değilim...
Ben hep yalnızdım...
Yapayalnızlığın koyuluğu, doğal olarak bağımsızlığımın ve özgürlüğümün “dem”ini beraberinde getirdi...
32 sene, çevremdeki bu kadar örgütlü güçle, nasıl başedebildiğimi inanın bilmiyorum...
“Ahlaklı görünen, ahlakı hep şemsiye yapmaya çalışan, etrafa bu yönde ayar vermeye çalışan” tiplerden uzak durun...
En ahlaksızları onlardır...
İnsan kendinde olmayan şeyi dışarıya yansıtır, “Sizde niye yok?..” diye sorgular...
Yalnız, bağımsız ve özgür gazeteciler olacak mı ilerde Türkiye’de?..
Sanıyorum internet, bloglar bunu sağlayacaklar...
Bana gelince...
Hala inanamıyorum; bu heriflerle nasıl başedebildiğime...
Hissediyorum...
Onlar da inanamıyorlar...
Sadece söylemeye utanıyorlar...
Değerli dostlarımız...
Bugün hiç yapmadığımız bir şeyi yapacağımız için lütfen bizi affedin...
Çünkü...
Bugün; Reha Muhtar'ı, bu makalesiyle hem alkışlayacağız ve hem de "Günün Köşe Yazarı" seçeceğiz...
Eline, diline, klavyendeki tuşlarına sağlık...
Ve en önemlisi...
Beyninle yüreğine sağlık Reha Muhtar...
Ancak...
Reha Muhtar gibi halen çok etkin, halen çok satabilen gazetelerden birinde köşe sahibi, halen dilediği anda dilediği kanalda program yapacak ve ekrana gelişi bile reytingleri patlatacak birisi kolay yazamaz...
Reha Muhtar'ın bugünkü makalesi ancak beyniyle - yüreğinin ortak ürünü olabilir...
Yani...
Ne sadece yürek yeterli o makaleyi yazmaya...
Ne sadece beyin...
İkisi birlikte olunca ortaya çıkan yazı, sağlıklı bir beyin ile sağlam bir yüreği temsil ediyor...
Muhtar, sözünü ettiğimiz makalesinde medya çeteleşmesini, dönen dolapları, kifayetsiz muhterisleri, yalancıları, dolancıları öyle güzel resmediyor ki o muhteşem kalemiyle; "eline sağlık" demekten başka ne gelir elden...
Makaleden birkaç alıntı yapalım...
Özeleştirideki samimiyete bakalım...
“Oğlum bizim dünyamızı medya çeteleri yönetir... Bir çeteye!!! dahil değilsen, iki günde tertemiz ederler adamı...” demişti...
Yüzüne mel mel baktığımı görünce de, “Arkanı kollayacağın bir düzeneğin içinde olman gerekir...” demişti...
Ve...
Bakın nasıl bağlıyor o müthiş makalesini...
Üç çocuğuma ailevi tarihimizin kayıtları için şunu söyleyebilirim...
Böyle olduğunu bilmiyordum...
Böyle olduğunu bilseydim, gazetecilik yapar mıydım emin değilim...
Ben hep yalnızdım...
Yapayalnızlığın koyuluğu, doğal olarak bağımsızlığımın ve özgürlüğümün “dem”ini beraberinde getirdi...
32 sene, çevremdeki bu kadar örgütlü güçle, nasıl başedebildiğimi inanın bilmiyorum...
“Ahlaklı görünen, ahlakı hep şemsiye yapmaya çalışan, etrafa bu yönde ayar vermeye çalışan” tiplerden uzak durun...
En ahlaksızları onlardır...
İnsan kendinde olmayan şeyi dışarıya yansıtır, “Sizde niye yok?..” diye sorgular...
Yalnız, bağımsız ve özgür gazeteciler olacak mı ilerde Türkiye’de?..
Sanıyorum internet, bloglar bunu sağlayacaklar...
Bana gelince...
Hala inanamıyorum; bu heriflerle nasıl başedebildiğime...
Hissediyorum...
Onlar da inanamıyorlar...
Sadece söylemeye utanıyorlar...
Değerli dostlarımız...
Bugün hiç yapmadığımız bir şeyi yapacağımız için lütfen bizi affedin...
Çünkü...
Bugün; Reha Muhtar'ı, bu makalesiyle hem alkışlayacağız ve hem de "Günün Köşe Yazarı" seçeceğiz...
Eline, diline, klavyendeki tuşlarına sağlık...
Ve en önemlisi...
Beyninle yüreğine sağlık Reha Muhtar...