Alkışlar Rasim Ozan Kütahyalı için...

Necmettin Erbakan merhumun en değerli talebeleri SP’den niçin koptular?..
Neden Ak Parti’yi kurdular?..
*
Bu soruların cevaplarından biri:
“SP’nin üzerine yapışan ‘İslâmcı’ yaftasından kurtulmak için” değil mi?..
*
Peki…
Yıllarca ve yıllarca…
Birçok isim değiştirdiği halde…
Rahmetli Erbakan partisini güçlü bir şekilde iktidara taşıyabildi mi?..
*
CHP ile bir kere…
AP ile üç kere…
DYP ile de bir kere ve hem de başbakanlığı alarak hükümet olan Erbakan merhum; seçmenlerinin hangi taleplerini karşılayabildi?..
Söyleyeyim: Hiçbirini…
*
Meselâ…
Ak Parti’nin tabanını oluşturan MNP-MSP-RP-FP-SP, başları örtülü olduğu için üniversite kapılarından döndürülen kızlarımızın sorunlarını çözebildi mi?..
Hayır…
*
Ama…
İslâmcılık yerine Müslüman demokratlığı tercih eden…
AB için “onlar ortak biz pazar” sloganını elinin tersiyle itip…
AB’ye “tam üyelik” müzakerelerini başlatan Ak Parti o kadar çok özgürlük verdi ki kadınlarımıza…
*
Uzatmak istemiyorum…
Sözü Rasim Ozan Kütahyalı’nın son zamanlardaki yazılarına getirmek istiyorum.
*
Kütahyalı kırıp dökmeden Ak Parti’nin neden “İslâmcı olmadığını”…
Neden “İslâmcı olamayacağını” anlatıyor yazılarında…
*
Örneğin dün, “AK Parti’nin kimliğini Erdoğan anlatıyor...” yazısı SABAH’ın birinci sayfasından “anons” edilmişti…
Yani…
SABAH yönetimi Kütahyalı’nın görüşlerini kurumsal olarak da kabullendiğini ilân ediyordu.
*
SABAH Yönetimi (Bunu “Serhat – Berat Albayrak kardeşler” olarak da anlayabiliriz) Kütahyalı’nın:
“AK Parti, kamu siyaseti temelinde bir yapılanma yerine, katı ideoloji temelinde yapılanarak siyaseti radikalleştiren anlayışa karşıdır” görüşüne katıldığını zımnen kabul ediyordu...
*
SABAH Yönetimi, Kütahyalı’nın:
“AK Parti, muhafazakârlık ve demokratlık temelinde bir kitle partisidir. Siyasetin fikir ekseninde yapılmasını temel almakta, buradan kalkarak kitlelere dönük merkez siyaseti üretmektedir” görüşünü onayladığını gösteriyordu…
*
Uzatmayayım…
Kütahyalı’nın, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’da tecessüm ettiğini savunduğu Ak Parti ile ilgili bütün görüşleri, SABAH tarafından da aynen onaylanıyordu yani…
*
O halde yakın gelecekte neler olabileceğini tahmin etmek zor değil…
*
- Ak Parti, 15 yıldır iktidarda olmasını sağlayan ve hiçbir zaman kopmadığı “Müslüman Demokrat” kimliğini sürdürecek…
- Antisemitistlerin çekiştirmelerine rağmen “İslâmcı Parti” görünümü vermek yok…
- Lâik sistemden vazgeçilmeyecek ancak…
Model, “Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması” olduğu gibi, 15 yıl öncesine kadar hiç uygulanmayan “her türlü inanç özgürlüğü” olarak da uygulanmaya devam edecek…
- AB’nin kaba, bencil, ötekileştirmeci tavrına rağmen, demokrasi ve hukuk devleti ölçülerine uyumdan vazgeçilmeyecek…
- Batıcı değil ama Batı ile koordineli çalışma sürdürülecek…
*
- Batılı müttefiklerimizle ve Rusya ile ulusal çıkarların gerektirdiği şekilde sıcak ilişkiler devam ettirilecek…
*
- Kürt seçmenlerin sadece “dindar” olanları değil “seküler” olanları da yeniden kazanılacak. Bunun için Kürt yurttaşların doğuştan gelen haklarının eksiksiz gerçekleştirilmesi için yasal düzenlemeler yapılırken, nefesi tükenen terörün de kökü kazınacak…
*
Tabii ki daha pek çok “olumlu” ve “umut verici” iktisadi projeler uygulamaya konulacak…
*
Bitireyim…
Günlerdir birbirleriyle kavga etmekten Rasim Ozan Kütahyalı’nın mezkûr yazısına benzer yazı yazmayı akıl edemeyenler kabul etsin ki…
ROK bu yazısıyla alkışı hak etti…