ALKIŞLAR; Orhan Alkaya için
Esad'a muhalif olmak demek bir Suriyelinin kendi ülkesinin felâketinden yana olması demek değildir...
Bugüne kadar Suriye konusunda çok şey yazıldı, çok şey söylendi...
Olaya (nednse) hep "mezhep" penceresinden bakıldı...
Haliyle bir yanda Nusayri "Esadçılar" yer aldı diğer tarafta Sünni "Muhalifler"...
Ne muhalifler olaya "ülkelerinin selâmeti" açısından bakabildiler ne de Esadçılar...
Enver Aysever'in CNNTÜRK'te yayınlanan "Aykırı Sorular" programına konuk olan ve siyasi görşlerindeki "devrimci" ve hatta "isyancı" yapı ile Suriyeli muhaliflerin tarafında olmasıyla bilinen sanatçı Orhan Alkaya bizzat gitti gördü ve dönüşünde Aysever'e şunları söyledi:
“Hayatı boyunca otokrasiye karşı çıkmış ve bugün de kendi ülkesinde otokrasiye karşı çıkan birinin, otokrat bir rejime destek vermesi söz konusu olabilir mi? Ama 'Kırk katır mı, kırk satır mı?' dememeli kimse. Şu anda Irak’ta neler yaşandığını bilen bizler bir milyon insanın ölümüyle, bir darmadağınık oluşla, Asur Medeniyetinin yok edilişi, yağmalanışıyla sonuçlanan bir işgalden bahsediyoruz. Sonucunu gördük, Afganistan’ı gören bizler, en son Libya’yı gören bizler, Suriye’deki olası sonucu kestiremeyecek durumda değiliz. O yüzden bir tercih yapmak zorunda kalsam, ben bir Suriyeli olsaydım, şu anda sürgünde yaşayan bir Suriyeli olurdum, rejim muhalifi olduğum için. Ama ülkemi
korumak için geri dönerdim ve Özgür Suriye Ordusu’na dönmezdim elbette."
Evet efendim;
"Suriye meselesi" işte budur...
Esad'a muhalif olmak demek bir Suriyelinin kendi ülkesinin felâketinden yana olması demek değildir...
ALKIŞLAR; bu gerçeği böylesine güzel anlatan Orhan Alkaya için...