Alkışlar Nagehan Alçı için
Nagehan Alçı'yı yazısından dolayı alkışlarken yazısının ilgili bölümünü de sizlerle paylaşıyoruz. Lütfen dikkatle okuyun..
Kaybolan çocuklarımızın bir bir cansız bedenlerine ulaşılıyor ve hepimiz kahroluyoruz.
Ölümlerine neden olanlara lanetler yağdırıyoruz.
Ama bir de madalyonun diğer tarafı var. Kaçırılmadan, cinayete kurban gitmeden kaybolan çocuklar... Bugün Nagehan Alçı ailelerin üzerine düşen sorumluluğa dikkat çekerek, başımızı farklı bir noktaya çevirmemizi sağladı.
Nagehan Alçı'yı yazısından dolayı alkışlarken yazısının ilgili bölümünü de sizlerle paylaşıyoruz. Lütfen dikkatle okuyun...
"Artık yeter! Ölen çocuk haberlerine yüreklerimiz dayanmaz oldu! Dün de Hatay ve Bitlis’te kaybolan iki çocuğun bedenlerine ulaşıldı. Biri 6 yaşında, konuşma ve duyma engelli, dünya tatlısı Ufuk. Ailesi yanına zihinsel engelli bir akraba verip, ormanlık alanda su doldurmaya göndermiş. Hem de Amanos Dağları’nda… Çocuğun bedeni sert ve dik kayalıklarda bulundu…
Zihinsel engelli akraba haliyle aklı başında olmadığı için çocuğu bırakıp dönmüş. Düşünün, dağların arasında bir başına kalakalmış minicik yavru… 8 gün önce! Kimbilir ne korkmuş, evinin yolunu bulabilmek için ne çırpınmıştır…
Hele karanlık çökünce ne yaptı kimbilir…Nereye sığındı? Korkmamak için bir yere mi saklandı? Acıkınca, susayınca ne kadar dayandı? Bunları düşündükçe çıldırasım geliyor. Nasıl 6 yaşında bir çocuk aklı yetmeyen bir akraba ile dağ tepe dolaşmaya yollanır? Soruyorum size: Ufuk’un ölümünden kim sorumlu? Anne-baba olmak çocuğu doğurmakla biter mi? Bir de ikizi varmış talihsiz yavrunun. 6 yaşında bir çocuğun ikizini kaybetmesi ne demektir? Bu nasıl bir trajedidir? Bu trajediye sebep olanlar bugün üzüntüden kahroluyor olabilirler ama onlar üzerine hiç konuşmayacak mıyız?
O ÇOCUKLARI BAŞIBOŞ BIRAKANLAR
Peki ya Bitlis’te kaybolan ve dün cesedi bulunan 2 yaşındaki Sami Yusuf? Evinin önünde tek başına oynuyormuş. Daha 2 yaşında!! 2 yaşında bir çocuk evin içinde dahi bir dakika göz önünden ayrılmamalıyken dışarıda tek başına nasıl oynar?
4 kilometre ötede bulundu Yusuf’un cansız bedeni… Büyük olasılıkla oyun diye yürümüş minicik melek… Kimsenin olmadığı bir yerde koskoca bir gece ve gündüz geçirmiş, belki zehirli bir şey yemiş ya da susuz kalmış…
Şimdi ben sizlere soruyorum: Kimdir bu çocukların ölümlerinden sorumlu olanlar? Eylül ve Leyla’nın katilleri psikopattı, lanetledik. Topluca ‘biz bu hale nasıl geldik?’ diye haklı olarak isyan ettik ve idamı dahi tartışır hale geldik… Ancaak… Ufuk ve Yusuf’ta işimiz o kadar kolay değil. Ellerimizi öyle çabucak temizleyip çıkamayız…Bu çocukların ölümleri için aileleri dışında kime yükleneceğiz? Bu aileler hesap vermeyecek mi? Çocuklarına sahip çıkmamalarının bir bedeli olmayacak mı?"