Alkışlar Nagehan Alçı için
Nagehan Alçı, iktidarın en samimi destekçilerinden biri olsa da Hükümetin gözbebeği THY yönetimine sesleniyor…
Nagehan Alçı bugünkü HaberTürk’te “Bu ses kaydındaki iddia doğru mu?” başlığı
altında yayımlanan makalesinde mükemmel bir “köşe yazarlığı” örneği veriyor.
Neden mi?..
Söyleyeyim…
*
Türkiye’de siyasetçiler, ne kadar önemli olursa olsun imzasız veya adı sanı pek
duyulmamış bir muhabirin imzasıyla yayımlanan bir haberi önemsemiyor.
Aynı şekilde muhalefet partileri de o muhabiri arayıp taltif etmediği gibi, bir basın
toplantısı düzenleyerek o haberdeki sorunu ve haberi yapan muhabirin adını
kamuoyuyla paylaşmıyor…
Haliyle çözüm üretilmiyor.
*
Ama…
Etkin, çok tanınan, çok okunan bir yazar taşırsa köşesine aynı sorunu…
İktidar ya da muhalefet milletvekilleri (Hatta Cumhurbaşkanlığı sözcüsü veya bizzat Başbakan, bakanlar) hemen telefona sarılıp yazarı arıyor, olayla ve sorunla
ilgileniyorlar.
*
Nagehan Alçı işte bunu yapıyor bugün…
Yani…
İktidarın en samimi destekçilerinden biri olsa da Hükümetin gözbebeği THY
yönetimine sesleniyor…
Yapılan ırkçılığı sorguluyor…
“Bir daha olmasın” diyor…
Ve…
Alkışı hak ediyor…
***
Bu ses kaydındaki iddia doğru mu?
THY milli gururumuz. Bunu her fırsatta hatırlatıyorum. Dünyada havayolları küçülürken, hizmetleri her geçen gün kötüye giderken Türk Hava Yolları büyümeye ve kendini geliştirmeye devam etti. Amerikan havayollarının onu boğma girişimlerine, tablet yasağına ve karalama çabalarına inat pes etmedi.
Uçaklardaki hizmeti kadar CIP salonlarıyla da adından söz ettirdi. Özellikle de İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki dış hatlar salonu. Dünyanın en iyisi seçildi. O nedenle attığı her adıma dikkat etmesi, bu unvanını sürdürmek için azami dikkat sarf etmesi gerek...
Geçenlerde güvendiğim bir turizmci dostum bana, bir yolcunun ses kaydını gönderdi. Business class’ta Hindistan’dan Cezayir’e seyahat ediyormuş. Dinlemek isterseniz diye kaydı HT Dokun’a ekliyorum. İstanbul’da 8 saatlik beklemesi varmış. CIP lounge’a gitmiş ve uyumak için süitler olduğunu bildiği için bu süitlerin yerini aramaya başlamış. 6 saatin üzerinde beklemesi olanlar için böyle bir hizmetin olduğunu öğrenmiş.“Güzel, demek ki ben de kullanabilirim” diye düşünmüş. Ancak görevli onu durdurmuş ve nereden geldiğini sormuş. “Mumbai” deyince, “O zaman kullanamazsınız” cevabını vermiş ve bir liste çıkarmış. Listede New York var, Washington var, Londra var, birçok Batı kenti var ama Mumbai yok, Hindistan şehirleri yok, Doğu’daki şehirlerin çoğu yok, Cezayir de yok!
Tabii haklı olarak yolcu, “Beyazlara var, bana yok” diye isyan ediyor. Ve ses kaydını Facebook başta olmak üzere birçok platformda paylaşıyor...
THY’ye, özellikle de bu konularda çok hassas olduğunu bildiğim ve böyle bir uygulamayı yanlış bulacağına inandığım Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’ya sesleniyorum: Şayet bu liste doğru ise global bir marka olan Türk Hava Yolları’na büyük zarar vermez mi? Her şeyin ötesinde bu ayrımcılık değil mi? Yolcuları nereden gelip nereye gittiğine göre sınıflandırmak kabul edilebilir mi?
Ben bir yanlışlık olduğuna inanmak istiyor ve bu ses kaydı daha fazla yayılmadan meselenin açıklığa kavuşması gerektiğini düşünüyorum.