Alkışlar Nagehan Alçı için...
İktidara destek veren gazetelerde asla okuyamayacağımız bir arşiv çalışması içeren yazısıyla Nagehan Alçı'yı alkışlıyoruz...
Nagehan Alçı bugünkü Milliyet’te “Bu kâbus bitiyor mu?” başlığı altında yayımlanan yazısında, iktidara destek veren gazetelerde asla okuyamayacağımız bir arşiv çalışması yayımlıyor…
Çalışmasında 2016 yılında ulusumuza yaşatılan facialar, verdiğimiz şehitlerin dökümü yer alıyor…
Güçsüz bir devletin, sıradan bir hükümetin başına gelse ülkenin kesinlikle bir daha ayağa kalkamayacak kadar derine düşeceği bir tabloyu, cesaretle yayımlıyor Alçı…
Sonra da “Bunca saldırı varken neden bir de birbirimize saldırıyoruz?“ diye soruyor…
Anayasa değişikliklerinin görüşüldüğü komisyonda yaşananları hatırlatıyor…
Ve…
Akılcı, gerçekçi, dost uyarısı niteliği taşıyan makalesiyle alkışı hak ediyor…
BU KÂBUS BİTİYOR MU?
Nagehan ALÇI/MİLLİYET/28.12.2016
12 Ocak Sultanahmet canlı bomba saldırısı:
14 Alman kayıp, 13 yaralı
13 Ocak Diyarbakır İlçe Emniyet’e bomba yüklü araç ve uzun namlulu tüfekle saldırı:
5 şehit, 39 yaralı
17 Şubat Ankara Genelkurmay, TBMM ve kuvvet komutanlıklarının yakınında bomba yüklü araçla patlama:
28 şehit, 61 yaralı
13 Mart Ankara’da bomba yüklü araç patlatıldı: 34 şehit, 125 yaralı
19 Mart Taksim İstiklal Beyoğlu Kaymakamlığı önünde intihar saldırısı: 5 şehit,
37 yaralı
27 Mart Bursa Ulucami yakınında canlı bomba saldırısı: 7 yaralı
1 Mayıs Gaziantep: Şehitkamil ilçesi Emniyet Müdürlüğü önünde bombalı terör saldırısı: 3 şehit, 24 yaralı
12 Mayıs İstanbul Sancaktepe Kara Havacılık Komutanlığı kışlasının yakınında bomba yüklü araçla saldırı: 8 yaralı
7 Haziran İstanbul Vezneciler’de Çevik Kuvvet otobüsüne bomba yüklü araç saldırısı: 11 şehit, 36 yaralı
28 Haziran İstanbul Atatürk Havalimanı’nda silahlı ve bombalı intihar saldırısı:
45 şehit, 236 yaralı
15 Temmuz: Tankların halkın üzerine yürüdüğü,
F 16’ların tepemizde dehşet saçtığı kâbus darbe girişimi:
240 şehit, 2185 yaralı
10 Ağustos Diyarbakır’da bir köprüde Çevik Kuvvet geçişi sırasında bomba yüklü araç patlatıldı: 5 şehit, 12 yaralı
15 Ağustos Diyarbakır’da Çınar ile Bismil arasında Bölge Trafik Denetleme istasyonuna bomba yüklü araçla saldırı: 7 şehit, 45 yaralı
17 Ağustos Van polis merkezine bomba yüklü araçla saldırı: 3 şehit,
73 yaralı.
18 Ağustos Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne bomba yüklü araçla saldırı: 3 şehit,
217 yaralı
20 Ağustos Gaziantep Şahinbey ilçesinde bir sokak düğününe bombalı saldırı:
54 şehit, 69 yaralı.
25 Ağustos Artvin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna saldırı: 1 şehit, 2 yaralı
26 Ağustos Cizre-Şırnak Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü yakınına bomba yüklü kamyonla saldırı: 11 şehit
78 yaralı.
26 Ağustos Yüksekova-Hakkari’de bir şantiyeye saldırı: 2 şehit, 2 yaralı
10 Aralık Beşiktaş’ta Vodafone Arena yakınında ve Maçka parkı içinde gerçekleşen 2 bombalı intihar saldırısı:
45 şehit, 166 yaralı
17 Aralık Kayseri’de Melikgazi ilçesinde bombalı araçla intihar saldırısı:
14 şehit, 56 yaralı.
Atladığım da olabilir. Bunlar yalnızca 2016’da karşı karşıya kaldığımız saldırıların aklımda kalanları... Hangisini kimin yaptığı çok önemli değil, ha PKK ha DAEŞ, ha FETÖ... Çok depresif, çok ağır bir yılın son günlerini yaşıyoruz. Gözümüzün önünde olsun, unutmayalım ama onların travmasında da yaşamayalım... Bu gün geriye bakarak, bu zor günleri arkada bırakmak istedim. Pazar günü ileriye bakacağım...
BUNCA SALDIRI VARKEN NEDEN BİR DE BİRBİRİMİZE SALDIRIYORUZ?
Yukarıda hatırlattığım karanlık tablo ortadayken birbirimizle anlaşmanın yollarını bulmamız, hiç olmadığı kadar kenetlenmemiz gerekirken, bunun tam tersini yapıyor, birbirimizi yiyoruz. Anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında bağırış çağırışların, sloganların ve ağır sözlerin havada uçuşması hepimize büyük bir saygısızlık bence.
Fikirlerimiz farklı olabilir ama en azından üst üste yaşadığımız onca tehdit de bize aynı gemide olduğumuzu hatırlatamadı mı? CHP değişiklik paketinin temeline itiraz ediyor,
Ak Parti de onun engelleme girişimine karşı bir an önce prosedürü işletmek istiyor. Halbuki CHP bu yolların hiçbir yere çıkmayacağını görse, başka türlü muhalefeti öğrenmediği sürece aynı yerde debriyaja bastığını anlasa... Ak Parti de biraz daha sabır gösterse...
Ne olur?
