ALKIŞLAR; Mehmet Barlas için çünkü...
Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi; Haberal, Balbay ve Alan'ın tutukluluk hallerinin devamı ya da sonlandırılması....
Üniversitede "Hukuk" okuyanlara daha ilk derste; ruhuyla ve lafzıyla kanunlar öğretilir...
Eğer bir olayla ilgil kanun yoksa yargıçın nasıl (neye dayanarak) karar vermesi gerektiği anlatılır...
Yargıcın kendisini "kanun Koyucu" yerine koyarak "karar" vermesi tavsiye edilir...
Uzun uzun anlatmayacağız...
Demek istediğimiz şu:
Kanunların "yeterli" olmadığı durumlar hep vardır, hep var olacaktır...
Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi; Haberal, Balbay ve Alan'ın tutukluluk hallerinin devamı ya da sonlandırılması hep; yargıçların inisiyatifleri dâhilindedir...
Gelin görün kü bizim yargıçlarımız özgürlükleri daha geniş manada yorumlayacaklarına, tukukluluk ya da hükümlülük hallerinin daha tercih edilir olması yönünde karar almaktadırlar...
Mehmet Barlas bugünkü (23.06.2011) Sabah'ta başlığı altında yayımlanan makalesinde yargıçlarımızın "mantık ve inisiyatif" kullanamayışlarını eleştiriyor...
Zor bir süreçte yazılması "zor" ama "zorunlu" bir makale...
ALKIŞLAR; yazılması "zor" ama "zorunlu" bu makaleyi yazma sağduyusuyla birlikte cesaretini de gösteren Mehmet Barlas için...