ALKIŞLAR; Hüseyin Gülerce için çünkü...
Medyanın bir bölümünün ve hatta ZAMAN'dan Ekrem Dumanlı'nın tabiriyle "Cemaat" olarak tanımlanan,
Az sonra okuyacaklarınızı, Hüseyin Gülerce'nin 30.03.2011 tarihli ZAMAN'da "Eksiğimizi söyleyenin, elini öperiz..." başlığı altında yayımlanan makalesinden alıntıladık.
Lütfen okur musunuz?..
"Başkaları niye düşmanlık yapıyor, komplo kuruyor, her fırsatta bu harekete dil uzatıyor? Burada biraz da kendimize bakmamız lazım. Acaba bizim usul hatalarımız mı, üslup hatalarımız mı var? Bize olan bakış; yanlış yaklaşımlarımızdan mı, ihmallerimizden mi, o insanları 'karşı cephe' olarak görmemizden mi kaynaklanıyor? Bunları düşünmeden, bir yönüyle kendimizle yüzleşmeden, kendimizi sorgulamadan, hemen insanları, kabahatlerinin mahkûmu haline getirmek doğru değil.
"Keşke o insanlar da bizim iyiliğimizi isteyerek, bizler için 'daha iyi olsalar' mülahazasıyla ve insafla, izanla neyimiz eksik ise onu söyleseler. Biz de kendimizi Allah karşısında hesaba çekerek, kendimizle yüzleşerek, 'neyimiz eksik, bu mevzuda ne yapsak' desek. Okuma mı, müzakere mi, mukayeseli okuma mı, fedakârlık mı, ne eksikse bunlar bize rencide etmeden, kırmadan söylense. Biz bu yaklaşımı, irşat sayarız. Eksikliklerimizi giderme adına, bu hareketin içindeki insanların eksikliklerini giderme adına bir irşat sayarız. Bize irşat adına elini uzatan insanların elini öperiz, çok rahatlıkla..."
Medyanın bir bölümünün ve hatta ZAMAN'dan Ekrem Dumanlı'nın tabiriyle "Cemaat" olarak tanımlanan, Gülen'in ise ısrarla "Gönüllüler Hareketi" olarak tanımlanmasını istediği bize göre de "Samimi bir İnanç Birliği"; milyonlarca "İnançlı İnsan"dan (içlerinde Müslüman olmayanlar da var) oluşuyor...Geçtiğimiz ZAMAN yazarlarından gece Faruk Mercan da cemaatin üye (Mercan da "Cemaat" diyor ve sanırım hiçbirinin resmi kaydı yoktur) sayısının 8 milyon olduğunu söyledi...
Muazzam bir kitle bu...
Ancak...
Unutulmamalı ki bir tarla da "gül" de biter, "ayrık otu" da...
Nasıl ki resmi bir kurumda "dürüst" insan da "hırsız/uğursuz" da varsa ve normalse; aynı şey bir "Dini Cemat" veya "İnanç Birliği" için de geçerlidir...
Hele milyarlarca Liralık bir ekomomik imparatorluğu yöneten insanların hepsinin "çok ilkeli, çok alhlâklı" olmaları mümkün mü?..
İçlerinde çürük yumurta hiç mi çıkmaz?..
En azından günümüz rekabet koşulları, içlerinden bazılarını "Maddeci, egoist, çıkarcı" yapamaz mı?...
"Yapmaz" demek aynı iddiada bulunan ve fakat hırsızlardan, katillerden, yasadışı insanlardan oluşan bir başka (dinli veya dinsiz) cemaatin (veya çetenin... Hasan Sabbah da bir cemaat lideriydi ama suikastçı eğitiyordu) de kendilerini aynı şekilde savunmalarına imkân ve izin vermektir...
Doğrusu Gülen'in, Hüseyin Gülerce'ye söylediği gibidir...
"...Acaba bizim usul hatalarımız mı, üslup hatalarımız mı var? Bize olan bakış; yanlış yaklaşımlarımızdan mı, ihmallerimizden mi, o insanları 'karşı cephe' olarak görmemizden mi kaynaklanıyor? Bunları düşünmeden, bir yönüyle kendimizle yüzleşmeden, kendimizi sorgulamadan, hemen insanları, kabahatlerinin mahkûmu haline getirmek doğru değil...."
ALKIŞLAR; Sadece "Gönüllüler Hareketi" aleyhinde görüş biLidirenleri değil, "Ergenekon veya Balyoz davalarında bazı hukuki hatalar yapıldı" diyen herkesi (hatta kendi taraflarındaki kimi yazarları bile neredeyse "Hain" diye damgalayanlara Fethullah Gülen'in mükemmel açıklamasıyla "Uyarı Mesaj" getirerek onları, vicdan ve akla davet eden Hüseyin Gülerce için...