Alkışlar Ertuğrul Özkök için çünkü...
Ne zaman bütün ülke kaybettiyse Özkök kazanmıştır. Yine öyle oldu...
GAZETECİLER.COM
Davanın 5. yılında karar çıktı ve Hrant Dink cinayetinin bir kaç gencin işi olduğu yönünde nurtopu gibi bir mahkeme kararımız var artık.
Cinayetten bugüne kadar hem mahkeme hem kamuoyu nezdinde Hrant Dink'i ölüme götüren zincirin bütün halkaları teşhir edildi, deşifre edildi, mahkum edildi. Ancak mahkemenin kararı onca gerçeği bir çıpıda yok saymakla kalmadı Ertuğrul Özkök'ün Dink cinayeti için yıllardır yazıp çizdiklerini de resmi karara dönüştürdü.
Özkök, olayda örgütsel bir sürecin olmadığını savunurken cinayetin faili olarak da Karadeniz gençliğinin psikolojisini göstermişti. "... Bir gerçekle yüzleşelim; beyaz bereli, okey oynayan çocukları sosyoloji boyutuyla da inceleyelim" diyerek zamanında büyük tepki toplayan Özkök 'katilleri aklamakla' suçlanmıştı. Ama daha önemlisi tıpkı mahkeme gibi Özkök'te olayda örgüt aramanın gereksizliğini yazdı çizdi yıllarca... Mahkeme verdiği kararla Özkök'i utandırmadı ve davayı getirip "beyaz bereli, okey oynayan gençlere" bağlamayı tercih etti.
Ne zaman bütün ülke kaybettiyse Özkök kazanmıştır. Yine öyle oldu... Demokratik kamuoyunun bu kararla yaşadığı yenilgi, isyan, umutsuzluk, hayal kırıklığı gibi duygulara karşın Özkök hala buraların değişmez gerçeği olduğunu daha da fenası esasen henüz bir şeyin de değişmediğini gösterdi.
İçimiz yanarak ve avuçlarımız patlayana kadar alkışlıyoruz kendisini...
Davanın 5. yılında karar çıktı ve Hrant Dink cinayetinin bir kaç gencin işi olduğu yönünde nurtopu gibi bir mahkeme kararımız var artık.
Cinayetten bugüne kadar hem mahkeme hem kamuoyu nezdinde Hrant Dink'i ölüme götüren zincirin bütün halkaları teşhir edildi, deşifre edildi, mahkum edildi. Ancak mahkemenin kararı onca gerçeği bir çıpıda yok saymakla kalmadı Ertuğrul Özkök'ün Dink cinayeti için yıllardır yazıp çizdiklerini de resmi karara dönüştürdü.
Özkök, olayda örgütsel bir sürecin olmadığını savunurken cinayetin faili olarak da Karadeniz gençliğinin psikolojisini göstermişti. "... Bir gerçekle yüzleşelim; beyaz bereli, okey oynayan çocukları sosyoloji boyutuyla da inceleyelim" diyerek zamanında büyük tepki toplayan Özkök 'katilleri aklamakla' suçlanmıştı. Ama daha önemlisi tıpkı mahkeme gibi Özkök'te olayda örgüt aramanın gereksizliğini yazdı çizdi yıllarca... Mahkeme verdiği kararla Özkök'i utandırmadı ve davayı getirip "beyaz bereli, okey oynayan gençlere" bağlamayı tercih etti.
Ne zaman bütün ülke kaybettiyse Özkök kazanmıştır. Yine öyle oldu... Demokratik kamuoyunun bu kararla yaşadığı yenilgi, isyan, umutsuzluk, hayal kırıklığı gibi duygulara karşın Özkök hala buraların değişmez gerçeği olduğunu daha da fenası esasen henüz bir şeyin de değişmediğini gösterdi.
İçimiz yanarak ve avuçlarımız patlayana kadar alkışlıyoruz kendisini...