ALKIŞLAR; Akif Beki için çünkü...
Deprem afetlerinde ilk alınması gereken tedbirin elektirk akımını kesmek olduğunu bilmeyen muhabirler...
Neymiş?..
İşimiz olduğu için miymiş ne; medyamız bu son deprem felâketinde çok başarılı olduğu halde eleştiriyormuşuz...
Bu eleştirilerimizde kıskançlığımızın da rolü olmalıymış...
E vallahi pes yani...
Deyin ki biz kıskancız...
Dünkü (25.10ş.2011) Radikal'de, başlığı altında yayımlanan makalesindeki bizimkileri de aşan eleştirleriyle Akif Beki de mi kıskanıyor medyayı?..
Hadi bizim işimiz medyayı eleştirmek...
Peki; kendisi de bir medya yöneticisi (Kanal 24) olan ve aynı zamanda köşe yazarlığı yapan Akif Beki'nin de işi medya eleştirisi yapmak mı?..
Yooo...
Beki, gördüğü aksaklıkları ve bütünüyle doğru tespitler yaparak aktarıyor okuyucuya...
Deprem afetlerinde ilk alınması gereken tedbirin elektrik akımını kesmek ve muhtemel yangınların önüne geçmek olduğunu bilmeyen muhabirler gönderiliyor felâket bölgelerine...
Bakın ne diyor:
Arama-kurtarmaya, kriz yönetimine, koordinasyon becerisine, sonuçlara doğru müdahale yeteneğine eğilmenin sırası o an. Moral destek verme zamanı. Depremin en sıcak saatlerinde afet eleştirmenliğine soyunanlar, ahlanıp vahlanırken şaşkınlıktan gaf yapmış, şapşal şaşkınlığıyla halt etmiş sunuculardan daha çok hak etmiyor mu eleştirilmeyi?
"Elektrik olmaması büyük bir sıkıntı, büyük bir handikap, çalışmaları aksatıyor" diyor muhabir. Yangın tehlikesi geçmiş değil oysa daha.
Elektrikler kesik, kontrollü veriliyor. Üç adım ötesinde arama kurtarma ekipleri enkaz kazıyor, bir umutla. Belki bir can daha kurtarılacak. Muhabir, bilmiş bilmiş konuşmaya devam ediyor. Olumsuz şartlar üzerine hançere patlatıyor, depremzedelerin soğuk ve karanlıkta aç biilaç kaderlerine terk edildiğini söylüyor. Doğal afet eleştirmenleri, felaket tellallığında deprem uzmanlarından dahi fersah fersah öteye geçmedi mi?
Bütün gün ve gece zamansız konuşmalar dinletildi izleyiciye. Depremin enkazı yerde dururken uzmanlarla neden ve niçinlerin sorgulanmasına girişildi. Üçüncü günü bekleyemediler bunun için. Bir deprem Van'da oldu, bir deprem kafalarda. Örgütlü cinnet, bir kez daha sarstı ekranları.
Saatler boyu kara haberler verip karamsarlık yaydılar.
Evet efendim...
ALKIŞLAR; bizi haklı çıkardığı için değil; mükemmel ve haklı bir medya eleştirisi yaptığı için Akif Beki'ye...
İşimiz olduğu için miymiş ne; medyamız bu son deprem felâketinde çok başarılı olduğu halde eleştiriyormuşuz...
Bu eleştirilerimizde kıskançlığımızın da rolü olmalıymış...
E vallahi pes yani...
Deyin ki biz kıskancız...
Dünkü (25.10ş.2011) Radikal'de, başlığı altında yayımlanan makalesindeki bizimkileri de aşan eleştirleriyle Akif Beki de mi kıskanıyor medyayı?..
Hadi bizim işimiz medyayı eleştirmek...
Peki; kendisi de bir medya yöneticisi (Kanal 24) olan ve aynı zamanda köşe yazarlığı yapan Akif Beki'nin de işi medya eleştirisi yapmak mı?..
Yooo...
Beki, gördüğü aksaklıkları ve bütünüyle doğru tespitler yaparak aktarıyor okuyucuya...
Deprem afetlerinde ilk alınması gereken tedbirin elektrik akımını kesmek ve muhtemel yangınların önüne geçmek olduğunu bilmeyen muhabirler gönderiliyor felâket bölgelerine...
Bakın ne diyor:
Arama-kurtarmaya, kriz yönetimine, koordinasyon becerisine, sonuçlara doğru müdahale yeteneğine eğilmenin sırası o an. Moral destek verme zamanı. Depremin en sıcak saatlerinde afet eleştirmenliğine soyunanlar, ahlanıp vahlanırken şaşkınlıktan gaf yapmış, şapşal şaşkınlığıyla halt etmiş sunuculardan daha çok hak etmiyor mu eleştirilmeyi?
"Elektrik olmaması büyük bir sıkıntı, büyük bir handikap, çalışmaları aksatıyor" diyor muhabir. Yangın tehlikesi geçmiş değil oysa daha.
Elektrikler kesik, kontrollü veriliyor. Üç adım ötesinde arama kurtarma ekipleri enkaz kazıyor, bir umutla. Belki bir can daha kurtarılacak. Muhabir, bilmiş bilmiş konuşmaya devam ediyor. Olumsuz şartlar üzerine hançere patlatıyor, depremzedelerin soğuk ve karanlıkta aç biilaç kaderlerine terk edildiğini söylüyor. Doğal afet eleştirmenleri, felaket tellallığında deprem uzmanlarından dahi fersah fersah öteye geçmedi mi?
Bütün gün ve gece zamansız konuşmalar dinletildi izleyiciye. Depremin enkazı yerde dururken uzmanlarla neden ve niçinlerin sorgulanmasına girişildi. Üçüncü günü bekleyemediler bunun için. Bir deprem Van'da oldu, bir deprem kafalarda. Örgütlü cinnet, bir kez daha sarstı ekranları.
Saatler boyu kara haberler verip karamsarlık yaydılar.
Evet efendim...
ALKIŞLAR; bizi haklı çıkardığı için değil; mükemmel ve haklı bir medya eleştirisi yaptığı için Akif Beki'ye...