Ali Ünal kaybetti çünkü...

* "Rezil ve onursuz bir skandalla fırkasının başına gelmiş, getirilmiş;...."
* "Zerre kadar onur ve ahlâk sahibi olan bir insan......"
* "Hakkında yolsuzluk iddiasında bulunduğu kişiler karşısına çıkınca pısıyor"
* "Meydanlarda onur ve ahlâktan en ufak bir eser taşımadan tam tersini konuşuyor, iftira bile atıyormuş..."
* "Koltuğuna yolsuz bir şekilde oturması yetmiyormuş gibi, hakkındaki belgeli yolsuzluk ve beceriksizlik iddiaları konusunda da ikna edici bir şey söyleyemiyormuş..."
* "iftiraları ve haksız iddiaları sebebiyle bizzat kendisi kaç defa da mahkûm olmuş..."
* "Onur ve ahlâkın yanı sıra utanmadan da nasipsiz görünen birinin onur ve ahlâktan bahsetmesi ne kadar da katlanılmaz bir ızdırap!..."

Bu okuduklarınızı, Türk medyasının "çok ahlâklı" olduğu kabul edilen; Ekrem Dumanlı, Hüseyin Gülerce, Ahmet Turan Alkan, Fehmi Koru, Günseli Ö. Ocakoğlu, A. Rasim Küçükusta, Bejan Matur, Etyen Mahcupyan, Beşir Ayvazoğlu, Abdülhamit Bilici, Şahin Alpay ve benzeri Beyefendi/Hanımefendi yazarları kadrosunda bulunduran ZAMAN'da köşe sahibi olmuş bir yazarın yazısından alıntıladık...
Adı: Ali Ünal...
Adını vermeye cesaret edemediği, verirse kendisine kesinlikle hakaret tazminatı ödeyeceği Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaret ediyor...
Gıybet yapıyor...
Hakaret ediyor...
Adamcağızın söylemediği sözleri bile söylemiş gibi yapıp okurlarını tahrik ediyor...
Yazık...
Çok yazık...
Bu tipte arkadaşların gazetelerde yazmasını çok yanlış buluyoruz...
Ali Ünal'ın ZAMAN'da başlığı altında yayımlanan makalesinin; Emin Çölaşan'ın Başbakan Erdoğan için yazdıklarından ne farkı var?..
Emin Çölaşan ve benzerlerini o tarz yazılarından dolayı nasıl eleştiriyorsak; ZAMAN gibi "aklı başında, ciddi" bir gazetede kendisine bahşedilmiş köşeyi bir siyasi parti liderine hakaret etmek için kullanan Ali Ünal'ı da öyle eleştiriyor ve "Ali Ünal kaybetti" diyoruz...
Ve merak ediyoruz:
Ahmet Turan Alkan'ın yazısını okuyunca acaba yüzü kızardı mı?..