Ali Karahasanoğlu: Hainsiniz oğlum, hain...
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, ABD'nin vize krizini yumuşatmasının ardından AK Parti karşıtı medyaya verdi veriştirdi.
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, isim vermeden ABD ile yaşanan vize krizi sonrası Türkiye'nin bu işten zarar göreceğini yazıp çizenleri topa tuttu; Hainsiniz..
Ali Karahasanoğlu bugünkü köşe yazısında "Biz ABD'ye karşı Türkiye'nin haklarını korurken, birileri, ABD’nin düdüğünü öttürüyordu.. Oralardan fonlandıkları için.. Gazetelerini çıkartmak için, AB’den, ABD’den yardım dilendikleri için.. Küçücük bir soruşturmada, hemen ABD’de, AB ülkelerinde soluğu aldıkları için.. Onların borazanlığını yapıyorlardı.." dedi.
İşte Ali Karahasanoğlu'nun bugünkü yazısı:
Ne oldu John Bass’çılar, kim haklı çıktı?
ABD adına açıklama yapan burdaki John Bass, basıp gitmesine günler kala, vize ile ilgili sıkıntı çıkarttığında..
“Türkiye’deki elçiliklerden vize işlemlerinin durdurulduğu” açıklandığında..
“Gizemli gelişmeler var.. Operasyon John Bass’ın başının altından çıkıyor olabilir” şüphemizi dile getirirken..
“Bass bazı konularda suçüstü olduğunun telaşı ile, boyundan büyük işlere kalkışıyor gibi.. Bu vize kararı çok sürmez..” dediğimizde.
Hem gerçekleri söylemeye çalışıyorduk..
Hem inandıklarımızı dillendirmeye çalışıyorduk..
Hem de temennimizi izhar ediyorduk..
Bunda da..
Öncelediğimiz tek bir şey vardı..
Yaşadığımız, ekmeğini yediğimiz, vatan olarak gördüğümüz ülkenin menfaatlerini gözetmek..
Vatan olarak kabul ettiğimiz topraklara ihanet etmemek..
ABD’nin borusunu öttürmemek..
ABD adına posta koymaya kalkan Büyükelçi John Bass’a eyvallah eder duruma düşmemek..
Biz vatan olarak kabul ettiğimiz Türkiye’nin menfaatlerini düşünürken..
Birileri de..
ABD’nin düdüğünü öttürüyordu..
Oralardan fonlandıkları için..
Gazetelerini çıkartmak için, AB’den, ABD’den yardım dilendikleri için..
Küçücük bir soruşturmada, hemen ABD’de, AB ülkelerinde soluğu aldıkları için..
Onların borazanlığını yapıyorlardı..
“ABD vize yasağı koydu. Şimdi işte.. Türkiye yandı, bitti, kül oldu.. Mahvoldu.. Bundan sonra artık gün yüzü göremez” modunda, neler yazdılar neler..
Türkiye devletinin mahvolması ile de yetinmediler..
Türkiye’nin uluslararası arenada rakipleri ile kıran kırana yarışan şirketlerinin de mahvolduğunu ilan ettiler..
“THY iflasın eşiğinde.. ABD vize yasağı koyunca, THY’nin büyük bel bağladığı ABD uçuşları iptal olacak. Uçuşlar iptal olunca da.. THY iflas edecek”ti..
THY’nin peşinden de..
Vize alamadığı için ABD’ye gidemeyen ihracatçılarımız..
Ardı ardına iflaslarını ilan edecek..
Türkiye’nin ihracatı da büyük bir darbe yiyecekti..
Hatta..
ABD’ye gidemeyen, dolayısı ile iş bağlantılarını aktüel hale getiremeyen işadamlarımız ithalatta da sorun yaşayacaklar..
Ve ithal hammaddelerle yaşayabilen imalat sektörümüzün bir bölümü büyük bir darbe yiyecekti..
Artık gerisini siz düşünün..
Üç kuruşluk vize kararından.
Neler çıkarttılar, neler..
Hani bunların estirdiği rüzgara kapılacak tecrübesiz bir yönetim kadrosu olsa idi..
Oluşturulan hava sonrasında..
Trump’a hemen gidip...
“Trump abi.. Biz ettik sen etme.. Sizin resmi çalışanınız değilmiş ama.. Olsun.. Metin Topuz’u mu istiyorsun? Biz onu hemen tahliye edelim.. İstiyorsanız, yakasına liyakat nişanı yapıştıralım.. Duruşma falan olmadı ama.. Beraat kararını hemen yazdırıp, kesinleşme şerhi ile birlikte size yollayalım.. Metin Topuz’a ve ailesine özel dokunulmazlık statüsü verelim..”
Biraz soluklandıktan sonra devam edip:
“Trump abi.. Biz ettik.. Siz etmeyin.. John Bass’ın görevi dolduğunda Ankara’daki hiçbir resmi görevlimiz kendisine randevu vermemiş, ülkeden ayrılırken de uğurlamamıştık.. Şimdi Afganistan’a gidelim, sembolik de olsa, orada kendisine en üst perdeden uğurlama töreni düzenleyelim.. Yeter ki bizi affedin!”
Diyesi gelirdi..
Elhamdülillah..
Türkiye; kendisine güvenen..
Kompleks yaşamayan.
Eziklik içinde olmayan bir kadro ile yönetiliyor..
Onun içindir ki..
Dışardaki efelenmelere prim vermediği gibi..
İçerdeki bu hainlerin dolduruşlarına da gelmedi..
Dik durdu..
Ve dün itibari ile..
ABD yandan yandan..
Çevir kazı yanmasın türünden..
Biraz utangaç.. Biraz kuyruğu dik tutar tarzda.
Açıklamalar yapmaya başladı..
“Türkiye’deki ABD misyonu, sınırlı ölçüde vize başvurularını kabul etmeye başladı” şeklinde bilgilendirme mesajları eşliğinde..
“Bundan sonra Türk hükümeti bizim yerel bir çalışanımızı gözaltına alma ya da tutuklama niyetini önceden Amerikan hükümetine bilgi vermeyi taahhüt etmiştir” açıklaması ile..
Geri adım attı..
Ama bizim içimizdeki hainler, yine utanmadılar..
Yine hainliklerine devam ettiler..
Ne imiş?
“ABD istediğini almış, vizeyi yumuşatmış!”
Ne imiş?
“Vize krizinde ilk adımı atan ABD: Hükümetten güvence aldık”mış..
Vay hainler vay..
Daha iki hafta önce yazıp çizdiklerinizi ne çabuk unuttunuz?
Bundan sonra Türkiye’nin rahat yüzü göremeyeceğini..
Adalet Bakanlığı’ndan üst düzey yöneticilerin bile, FETÖ iadeleri konusunu görüşmek için dahi, ABD’ye giderken vize alamadıklarını..
İşadamlarının.. Yurtdışında okuyan öğrencilerin..
Tüm Türkiye’nin şokta olduğunu söyleyip..
Sanki Türkiye’nin 80 milyonu, günübirlik ABD’ye gidip geri dönüyorlarmış gibi..
Üç tane ABD yolcusunun..
Onların da zaten yarıdan fazlasının, uzun süreli vizesinin olduğu gerçeğini gözardı ederek..
Türkiye hainliği yapanlar..
Hayali senaryolar yazarak..
THY’nin ABD uçuşlarının ardı ardına iptal edildiğini...
THY’nin büyük bir tepetaklak yaşadığını..
Bundan sonrasında..
Metin Topuz’u bıraksak bile..
Artık ilişkilerin hiçbir zaman için, eskisi gibi olmayacağını..
Çok büyük zararlar yaşanacağını iddia edenler..
Yazanlar, çizenler..
Hatta tehditler savuranlar..
Şimdi hainliklerini, farklı bir tonda sürdürüyorlar..
“Türkiye teslim oldu.. Vize kararı yumuşadı!”
Hainsiniz oğlum, hain..
Hainlik, iliklerinize işlemiş..
Türk yargısını teslim almak isterler.. Boyun eğersiniz..
Türkiye rest çeker, ABD’den yana tavır alırsınız..
Vize yasağı getirirler... “Bir”i “Bin” yapıp olayı şişirirsiniz..
Muhatap geri adım atar..
“Türkiye teslim oldu” dersiniz..
Hainsiniz.. Hain!