MEDYA KÖŞESİ

Ali Bayramoğlu onlara 'omurgasızlar' diyor!

Köşe yazarı yorumlarının şiddet ve şerirlikle bezendiğini iddia ediyor Bayramoğlu.

Ali Bayramoğlu onlara 'omurgasızlar' diyor!
GAZETECİLER.COM - Ali Bayramoğlu da kendisi gibi düşünmeyenleri eleştiriyor bugün. Kendisi gibi düşünmeyen ve haliyle o yönde yazmayan köşe yazarı yorumlarının şiddet ve şerirlikle bezendiğini iddia ediyor Bayramoğlu.
Habeciliğin, istihbarat servisi kavgalarını andırdığına, haberin silaha çevrildiğine, yorumun nokta atışı haline getirildiğine ama özünde "ağır bir iç hesaplaşma"yı ifade eden bu "yamalı medyatik bohça" bir bütün olarak ele alınıdığında tablonun iyice ağırlaştığına dikkat çekiyor.
Bakın nasıl.


Şiddet ve kalem

Türkiye'de derin gündem çoğu zaman hemen her zaman "siyaset ve şiddet ikilisi" üzerine oturur.

Ali Bayramoğlu, Liberal Demokrat olarak tanıdığım ve değer verdiğim bir yazar.
Yani, her tür düşünce ve girişim özgürlüğünün inançlı bir savunucusu...
İyi ama; hukuk ilkelerinin dışına çıkmayan, kendisinin dilediği gibi yaşamasına ve düşünmesine engel de olmayanların düşüncelerini aşağılamak hakkını nereden alıyor?.
Hani, onun yaptığını sıradan ve ciddiye almadığım biri yapsa gülüp geçeceğim ama Bayramoğlu gibi değerli bir Liberal'in kendisi gibi düşünmeyenlere "omurgasız" demesini anlayamıyorum...

Adnan Berk Okan


Bu "derin gündem", gündeme ilişkin yorumları da kuşatır.
"Olana ilişkin" kanaatler, gözlemler, yorumlar "olan"ın ardındaki kıvrımları sergilemekle yetinmez bu ülkede; "olanı" yeniden şekillendirir; hatta pekiştirir.
Oysa formül ünlüdür:
"Siyaset ile şiddet ters orantılı"dır.
Bu, kurumlar, makro politikalar düzeyinde geçerli olduğu kadar mikro düzeyde, zihinler düzeyinde de geçerlidir.
Ama formül bizde her zaman çalışmaz, en azından zihinsel düzeyde işe yaramaz; siyaset ile şiddet arasında garip bir doğru orantı oluşur.
Sokakta, devlette şiddet "garip bir siyaset" adına yapılır; milli mesele, devlet işi, milli çıkarlar gibi faydacı, ideolojik söylemlerle ve ödüllendirici ya da cezalandırıcı yaptırımlarla meşrulaştırılmaya çalışılır...
Şiddet ve şerirlikle bezenmiş bu gündeme ilişkin yorumlar da işte tam bu noktada zihnimi bulandırıyor.
Bir gün gazetelerin hepsini birden alın ve okuyun; şunu görürsünüz:
Her gazetenin, her kalemin doğruları diğerlerinden farklı, Türkiye'nin doğruları ise tümününkinden daha farklıdır.

"İstihbarat servisi kavgaları"nı andıran, "haberi silaha çeviren", "yorumu nokta atışı haline getiren", ama özünde "ağır bir iç hesaplaşma"yı ifade eden bu "yamalı medyatik bohça" bir bütün olarak ele alınınca tablo iyice ağırlaşır
.

Bayramoğlu'nun yazısının tamamını

Yorumlar