Ali Bayramoğlu için...
"Yapılan açıklamalar, yaşanan tartışmalar dikkate alınacak olursa, cemaat hükümet ilişkileri tümüyle kopmuş, cemaat...
Padişah en sevdiği atının üzerinde kır gezintisi yaptıktan sonra dönüşünde; atından inişine yardımcı olan seyise:
"Beri bak!" der. "Bu atı çok sevdiğimi bilirsin... Sakın ola bana bu atın öldüğü haberini getirme ; kelleni o an uçururum"...
Seyis, Padişahın söylediklerini diğer seyislere de aktarır.
Aradan bir süre geçince bir gün ahıra girdiklerinde atın öldüğünü anlarlar.
Aynı anda da Padişah'ın sözlerini hatırlarlar...
Telaşlanırlar tabii...
Ne yapacaklarını bilemezler...
Birinin aklına İncili Çavuş'a danışmak gelir...
İncili'ye gidip durumu anlatırlar...
"Ben bu işi çözerim" der İncili... "İşinize bakın".
Ve Saray'a gider, huzura çıkar...
"Padişahım" diye başlar...
Padişah merakla bakar...
"Senin bir küheylan vardı ya..."
"Evet, halâ var..."
"Ahırda gördüm onu... Yanına yaklaştım... Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyordu"...
"Yahu sen şuna öldü desene!" diye gürler Padişah...
"Padişahım ben demedim" diye sürdürür konuşmasını İncili; "sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver".
Bugüne kadar o kadar çok arkadaşımız yazdı ki Ak Parti - Cemaat tartışmasını...
Ama içlerinden hiçbiri;
"Yapılan açıklamalar, yaşanan tartışmalar dikkate alınacak olursa, cemaat hükümet ilişkileri tümüyle kopmuş, cemaat açık bir siyasi aktör haline gelmiştir" demek cesaretini gösteremedi...
Aksine konuyu yazan herkes yazısının sonunu; "iki tarafın da çıkarları bu kavganın sürmemesini en kısa zamanda barışmalarını grektiriyor" mealinde şeyler yazıp söylediler...
"Eyyam yaptılar" yani...
Ama...
Ali Bayramoğlu bugünkü Yeni Şafak'ta başlığı altında yayaımlanan makalesinde sonucu ilân etti:
"Yapılan açıklamalar, yaşanan tartışmalar dikkate alınacak olursa, cemaat hükümet ilişkileri tümüyle kopmuş, cemaat açık bir siyasi aktör haline gelmiştir" ...
Bundan sonra artık herkes iki taraf arasındaki ittifakın çöktüğünü rahatlıkla yazıp söyledikten sonra ekleyebilir:
"Ben söylemiyorum onu; Ali Bayramoğlu söylüyor..."
Cesareti ve dürüstlüğüyle Ali Bayramoğlu alkışı hak ediyor...
"Beri bak!" der. "Bu atı çok sevdiğimi bilirsin... Sakın ola bana bu atın öldüğü haberini getirme ; kelleni o an uçururum"...
Seyis, Padişahın söylediklerini diğer seyislere de aktarır.
Aradan bir süre geçince bir gün ahıra girdiklerinde atın öldüğünü anlarlar.
Aynı anda da Padişah'ın sözlerini hatırlarlar...
Telaşlanırlar tabii...
Ne yapacaklarını bilemezler...
Birinin aklına İncili Çavuş'a danışmak gelir...
İncili'ye gidip durumu anlatırlar...
"Ben bu işi çözerim" der İncili... "İşinize bakın".
Ve Saray'a gider, huzura çıkar...
"Padişahım" diye başlar...
Padişah merakla bakar...
"Senin bir küheylan vardı ya..."
"Evet, halâ var..."
"Ahırda gördüm onu... Yanına yaklaştım... Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyordu"...
"Yahu sen şuna öldü desene!" diye gürler Padişah...
"Padişahım ben demedim" diye sürdürür konuşmasını İncili; "sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver".
Bugüne kadar o kadar çok arkadaşımız yazdı ki Ak Parti - Cemaat tartışmasını...
Ama içlerinden hiçbiri;
"Yapılan açıklamalar, yaşanan tartışmalar dikkate alınacak olursa, cemaat hükümet ilişkileri tümüyle kopmuş, cemaat açık bir siyasi aktör haline gelmiştir" demek cesaretini gösteremedi...
Aksine konuyu yazan herkes yazısının sonunu; "iki tarafın da çıkarları bu kavganın sürmemesini en kısa zamanda barışmalarını grektiriyor" mealinde şeyler yazıp söylediler...
"Eyyam yaptılar" yani...
Ama...
Ali Bayramoğlu bugünkü Yeni Şafak'ta başlığı altında yayaımlanan makalesinde sonucu ilân etti:
"Yapılan açıklamalar, yaşanan tartışmalar dikkate alınacak olursa, cemaat hükümet ilişkileri tümüyle kopmuş, cemaat açık bir siyasi aktör haline gelmiştir" ...
Bundan sonra artık herkes iki taraf arasındaki ittifakın çöktüğünü rahatlıkla yazıp söyledikten sonra ekleyebilir:
"Ben söylemiyorum onu; Ali Bayramoğlu söylüyor..."
Cesareti ve dürüstlüğüyle Ali Bayramoğlu alkışı hak ediyor...
