MEDYA KÖŞESİ

Ali Bayramoğlu bu yazıyı Taşgetiren'e ithaf etti!

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, AKP cemaat kavgasında gelinen noktayı yorumladığı yazısında Ahmet Taşgetiren için çarpıcı bir not düştü...

Ali Bayramoğlu bu yazıyı Taşgetiren'e ithaf etti!
GAZETECİLER.COM
AKP ve cemaat savaşının göğüs göğüse bir hal aldığı yolsuzluk operasyonlarını köşesinde yorumlayan Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu günün en çarpıcı analizlerinden birine imza attı.

Sürecin parelel devlet ve yolsuzluk tartışması üzerinden geliştiğini vurgulayan Bayramoğlu AKP'nin son hamleleri ile ülkenin esaslı bir demokrasi sorununa doğru sürüklendiğini yazdı. Bayramoğlu, uzun zamandır emniyet ve yargıdaki cemaat örgütlenmesi için "otonom yapı" kavramını gündeme taşıyarak cemaate yakın yazarların tepkisini çekmişti.

BU YAZIYI AHMET TAŞGETİREN'E İTHAF EDİYORUM

Bayramoğlu, Bugün'den ayrılarak kavgada hükümet cehpesinde yer almayı tercih eden Ahmet Taşgetiren için çarpıcı bir not düştüğü yazısında "Bu yazımı iki yıl önce cemaate yönelik analizlerim sırasında beni fitnecilikle, tasfiyecilikle ve İslam bahçesindeki ayrık otu olmakla suçlayan Ahmet Taşgetiren'e ithaf ediyorum." dedi. Taşgetiren'in kendisine yönelttiği "fitne" suçlamasının son gelişmeler ile boşa çıktığını ima eden Bayramoğlu, Taşgetiren'in cemaat tarafından "ayrık otu" olarak dışlandığını hatırlatmış oldu.

İşte Bayramoğlu'nun yazısından çarpıcı bir bölüm:

AK Parti'nin kimi bakanları şaibeyi üzerinden atmak için bir tür açığa alması ve 'Türkiye'ye yönelik komplo' çıkışı, kamuoyunu bu çerçevede 'istiklal mücadelesi' vurgusuyla yeni bir 'seferberliğe' daveti, krizle ve devlet içi ayrışmayla baş etme politikasının temel ayaklarını oluşturuyor

Buna karşılık cemaati hafife almamak ve yeni hamlelerini beklemek gerekiyor. Fethullah Gülen'in bir ana muhalefet partisi başkanı gibi başbakanla sürekli atışması, çatışmayı körüklemesi, devlet içindeki yandaşlarına açık bir şekilde sahip çıkması, açık siyasete soyunması da başka bir siyasi seferberliğe işaret ediyor. Cemaatin ana stratejisi AK Parti'yi ve Erdoğan ailesini yolsuzluk ve terör gruplarıyla ilişki iddiası üzerinden vurmak gibi görünüyor….

Çatışma nasıl seyredecek sorusuna verilecek yanıt, tarafların tavrı ve genel stratejilerinden ibaret değil, atacakları adımlarla hukuk devleti düzenini ne kadar zorlayabilecekleriyle de ilgili.

Hükümetin Adli Kolluk yönetmeliğinde yaptığı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin sınırlarını zorlayan değişiklik buna örnektir. Savcıların katalog suçlarla ilgili soruşturmalarda mülki amirleri bilgilendirme zorunluluğu, AK Parti'nin siyaseten gerekli gördüğü, ancak demokrasiyi ciddi olarak yaralayan da bir hamledir. Buna benzer adımlar yeni yasa değişiklikleri ve idari tasarruflar şeklinde karşımıza çıkarsa, bu devlet krizi yeni bir demokrasi sorununa dönüşebilir.

Bu çerçevede sözünü ettiğimiz sadece AK Parti değildir. Cemaatin devlet içindeki yeminli aktörleri ellerindeki devlet yetkisini cemaat stratejisi etrafında kullanmaya devam ettikçe, bu yaygınlaştıkça, siyasi iktidar bu çerçevede yara aldıkça, az akıllı CHP tipi siyasi partiler ve olup biteni tribünden seyretmeyi, AK Parti'ye vurarak cemaati okşamayı tercih edenler bu durumu meşrulaştırdıkça, demokrasi sorunu daha da büyür.

Endişemiz budur…

ALİ BAYRAMOĞLU TÜM YAZILARI