KİTAPLIK

Alevi-Sünni evliliği neye benzer?

Erkam Tufan Aytav, "Alevi Sünni Evlilikleri Sevdim Seni Bir Kere" kitabıyla “öteki”nin dünyasını aksettirmeye devam ediyor...

Alevi-Sünni evliliği neye benzer?
Erkam Tufan Aytav, “öteki”nin dünyasını aksettirmede son derece usta bir kalem. Türkiye’de Öteki Olmak kitabından sonra bu ustalığını bu yeni kitabında da sürdürüyor: Alevi Sünni Evlilikleri Sevdim Seni Bir Kere.

Kitabın isminin de ima ettiği üzere Aytav, farklı kimliklerden ve kültürel coğrafyalardan gelen evli çiftlerin izini sürüyor bu çalışmasında. Aytav, konuyu ele alırken, farklı mezhep mensuplarıyla evlenen bilindik simalarla ve onların eşleriyle görüşmeyi tercih etmiş. Üstelik görüştüğü kimselerin de yalnızca bir camianın mensupları olmamalarına dikkat etmiş. Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir’den, Zaman gazetesi yazarı İbrahim Öztürk’e, Güneş gazetesi yazarı Rıza Zelyut’tan, Bloomberg TV’den Ali Çağatay’a ve Kezban/ Hüseyin Hatemilere kadar görüşülenlerin her biri, farklı aile yapılarına ve yaşam şekillerine sahipler. Bununla birlikte her birinde, ne olursa olsun “Sevdim Seni Bir Kere” diyebilecek kadar büyük bir kalp ve sarsılmaz bir irade mevcut.

Kitap okuduğunuzda, Aleviler ve Sünniler arasında, gönül alıcı birkaç kelime veya hamasi nutuklarla aşılamayacak denli yüksek ön yargı duvarlarının varlığını görüp şaşıracaksınız. Bu kitap, hiç de “aslında yok birbirimizden farkımız” türü bir hayalcilikle kaleme alınmadı. Zihinlerindeki masal ülkesinin konforunu bozmak istemeyenler bu kitaptan uzak dursunlar.

Bununla birlikte, gerçekle yüzleşmek cesaretine sahip olanlar için Aytav’ın çalışması, konuyu etraflıca ve ilk kez ele alması hasebiyle benzersiz. Sorunlar, hatırlandığında görüşmecileri hala ağlatacak kadar büyük ve gerçek. Fakat en az onun kadar büyük bir gerçeğin daha müjdesini Aytav’ın kitabını okuyunca özümsüyorsunuz: Birbirini seven iki kalbin önünde, hiçbir duvar, aşılamayacak kadar yüksek olamaz.

Kitap, çok karamsar bir manzara da aksettirebilirdi, eğer farklılıkları gerçek manada “bir çatı altında” yaşatmayı başaramamış diğer onlarca örneğe odaklansaydı. Aytav bunun yerine, farklılıkları, birlikte yaşamalarına ve mutlu bir yuva kurmalarına engel teşkil etmeyen isimleri nazara veriyor. Zorlukların, hatta zaman zaman olanaksızlıkların,  karşılıklı hoşgörü ve elbette yoğun bir sevgi ile nasıl aşılabileceğini göstermesi açısından, bu çiftlerin başardıkları, Türkiye’nin de başarması gerekeni hatırlatıyor biraz da.

Türkiye’de yüksek duvarlar her yerde mevcut. Bu duvarları yıkmanın değilse de, üzerlerinden atlamanın yolunu merak edenlerin, Aytav’ın yazdıklarına kulak kesilmeleri şart.
ÇOK OKUNANLAR