Alçı sordu 'Niye böyle oldu Cengiz Abi?'
Biz seni yıllardır ‘demokrat kalem’ diye takip ettik, senin demokratlığın ‘bon pour l’orient demokratlığı mıydı?’
Yüreğime ateş gibi düşen bir yazı okudum cuma günkü Radikal’de. Bu yazıyı kaleme alan, ‘abi’ diye hitap ettiğim ve hakikaten değer verdiğim Cengiz Çandar olmasaydı ben masanın başına oturmazdım. Halbuki şimdi... Biraz şaşkınlık ve çokça hayal kırıklığı ile şuradan başlayayım:
Böyle başlıyor Milliyet sinin yazarı Nagehan Alçı köşe yazısına. Bir mektup yazar gibi Radikal yazarı Cengiz Çandar'la olan ilişkisini, fikri yakınlığını anlatıyor önce, sonra da dayanamayıp "neden böyle oldu Cengiz Abi" diye soruyor. Yetinmiyor Biz seni yıllardır ‘demokrat kalem’ diye takip ettik, senin demokratlığın ‘bon pour l’orient demokratlığı mıydı?’ diyor. Yani "Doğudakiler, Türkiye'dekiler için bu kadarı da yeter" mi diyorsun diyor. İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:
"Sevgili Cengiz abi, seni ben uzun yıllar dünya çapındaki müthiş bağlantıların, kaynaklara erişebilme gücün, Ortadoğu bilgin ve en çok da demokrat duruşun nedeniyle dikkatle takip ettim. Birlikte seyahatlerde de bulunduk, davetlerde de... Hatırlar mısın en son 2011’de benim doğum günümde bizim evde sen ve Tuba Hanım, Mehmet Barlas, Taha Akyol, Nazlı Ilıcak, Mutlu Tönbekici, Radikal’in yeni ve genç yazarlarından Verda Özer, sanatçı Rojin ve daha birçok kişi toplanmıştık. Ahmet Kekeç de vardı o gün bizim evde. Hatta Kekeç’le şakalaşmıştınız. Hep beraber kahkahalar attığımız bir gece olmuştu. O gecenin güzel videoları Rasim’in arşivinde saklı... Nerden nereye...
***
Türkiye’nin en temel insan haklarından yoksun olduğu günlerde nasıl da cesurdun... Askeri vesayete karşı en dik duranlardan biri oldun. Devletin Kürt politikasına hep meydan okudun. Bu nedenle 28 Şubat’ta kurban seçildin... Ergenekon davaları başladığında nasıl canı gönülden destekliyordun...
***
Cengiz Çandar bu benim için. Peki ama cuma günü Radikal’de eski ABD Büyükelçileri Eric Edelman ve Morton Abramowitz’in kaleme aldığı Türkiye raporu ile ilgili şu satırları yazan Cengiz Çandar kim? “...Eğer Ak Parti (...) iktidara gelmelerinde ve iktidarlarını sürdürmelerinde ABD’nin Türkiye politikasının bayağı esaslı bir payı olduğu kanısındaysalar, söz konusu raporu ciddiye almak durumunda. Eğer iktidara gelmelerini ve iktidarını sürdürmelerini sadece Türkiye’deki ‘sandık’ zannediyorlar ve Washington’daki Beyaz Saray unsurunu dışlıyorlarsa somut ve kronolojik olarak kendilerine hatırlatacağımız şeyler olur...”
Seninki ‘bon pour l’orient’ demokratlığı mı?
Ben bu cümleleri ‘acaba yanlış mı anlıyorum’ diye defalarca okudum... Hayır yanlış anlamıyorum: Cengiz abi sen Ak Parti’nin ABD sayesinde iktidara geldiğini, sandıktan çıkmadığını söylüyorsun.
Yani yıllardır bu iktidarı deviremedikleri için çıldıran ve askerden medet umanlarla aynı şeyi. Üstelik bununla ilgili somut bir şeyler bildiğini iddia ediyorsun. Aynı sen bu iktidarın ilk dönemlerinde onları alkışlamadın mı? Demokratikleşme adımlarını desteklemedin mi?
Madem sandıktan çıkmadığına yönelik elinde bilgi belge vardı Türkiye’de yıllardır demokrasi demokrasi diyen sen bunu nasıl içine sindirdin? Neden bu güne kadar bekledin? Bize reva gördüğün demokrasiden anladığın sandıktan değil, Washington’dan çıkan iktidar mıydı? Biz seni yıllardır ‘demokrat kalem’ diye takip ettik, senin demokratlığın ‘bon pour l’orient demokratlığı mıydı?’ Şayet bu kadar vahim bir bilgiye sahipsen bunu neden bunca zaman sonra üstü kapalı yazıyorsun? Bir tehdit gibi kullanıyorsun?
Böyle başlıyor Milliyet sinin yazarı Nagehan Alçı köşe yazısına. Bir mektup yazar gibi Radikal yazarı Cengiz Çandar'la olan ilişkisini, fikri yakınlığını anlatıyor önce, sonra da dayanamayıp "neden böyle oldu Cengiz Abi" diye soruyor. Yetinmiyor Biz seni yıllardır ‘demokrat kalem’ diye takip ettik, senin demokratlığın ‘bon pour l’orient demokratlığı mıydı?’ diyor. Yani "Doğudakiler, Türkiye'dekiler için bu kadarı da yeter" mi diyorsun diyor. İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:
"Sevgili Cengiz abi, seni ben uzun yıllar dünya çapındaki müthiş bağlantıların, kaynaklara erişebilme gücün, Ortadoğu bilgin ve en çok da demokrat duruşun nedeniyle dikkatle takip ettim. Birlikte seyahatlerde de bulunduk, davetlerde de... Hatırlar mısın en son 2011’de benim doğum günümde bizim evde sen ve Tuba Hanım, Mehmet Barlas, Taha Akyol, Nazlı Ilıcak, Mutlu Tönbekici, Radikal’in yeni ve genç yazarlarından Verda Özer, sanatçı Rojin ve daha birçok kişi toplanmıştık. Ahmet Kekeç de vardı o gün bizim evde. Hatta Kekeç’le şakalaşmıştınız. Hep beraber kahkahalar attığımız bir gece olmuştu. O gecenin güzel videoları Rasim’in arşivinde saklı... Nerden nereye...
***
Türkiye’nin en temel insan haklarından yoksun olduğu günlerde nasıl da cesurdun... Askeri vesayete karşı en dik duranlardan biri oldun. Devletin Kürt politikasına hep meydan okudun. Bu nedenle 28 Şubat’ta kurban seçildin... Ergenekon davaları başladığında nasıl canı gönülden destekliyordun...
***
Cengiz Çandar bu benim için. Peki ama cuma günü Radikal’de eski ABD Büyükelçileri Eric Edelman ve Morton Abramowitz’in kaleme aldığı Türkiye raporu ile ilgili şu satırları yazan Cengiz Çandar kim? “...Eğer Ak Parti (...) iktidara gelmelerinde ve iktidarlarını sürdürmelerinde ABD’nin Türkiye politikasının bayağı esaslı bir payı olduğu kanısındaysalar, söz konusu raporu ciddiye almak durumunda. Eğer iktidara gelmelerini ve iktidarını sürdürmelerini sadece Türkiye’deki ‘sandık’ zannediyorlar ve Washington’daki Beyaz Saray unsurunu dışlıyorlarsa somut ve kronolojik olarak kendilerine hatırlatacağımız şeyler olur...”
Seninki ‘bon pour l’orient’ demokratlığı mı?
Ben bu cümleleri ‘acaba yanlış mı anlıyorum’ diye defalarca okudum... Hayır yanlış anlamıyorum: Cengiz abi sen Ak Parti’nin ABD sayesinde iktidara geldiğini, sandıktan çıkmadığını söylüyorsun.
Yani yıllardır bu iktidarı deviremedikleri için çıldıran ve askerden medet umanlarla aynı şeyi. Üstelik bununla ilgili somut bir şeyler bildiğini iddia ediyorsun. Aynı sen bu iktidarın ilk dönemlerinde onları alkışlamadın mı? Demokratikleşme adımlarını desteklemedin mi?
Madem sandıktan çıkmadığına yönelik elinde bilgi belge vardı Türkiye’de yıllardır demokrasi demokrasi diyen sen bunu nasıl içine sindirdin? Neden bu güne kadar bekledin? Bize reva gördüğün demokrasiden anladığın sandıktan değil, Washington’dan çıkan iktidar mıydı? Biz seni yıllardır ‘demokrat kalem’ diye takip ettik, senin demokratlığın ‘bon pour l’orient demokratlığı mıydı?’ Şayet bu kadar vahim bir bilgiye sahipsen bunu neden bunca zaman sonra üstü kapalı yazıyorsun? Bir tehdit gibi kullanıyorsun?