Akşener İmamoğlu’nun tweeti için ilk kez konuştu: ‘Pervin Buldan bana ‘katil’ dedi!’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tweeti için ilk kez konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk TV’de eyis Ateş, Kübra Par ve Muharrem Sarıkaya’nın konuğu oldu. Akşener, Türkiye ve siyaset gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Meral Akşener, son günlerde gündemden düşmeyen Ekrem İmamoğlu'nun tweeti içinde açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk TV’de Veyis Ateş, Kübra Par ve Muharrem Sarıkaya’nın sorularını yanıtladı. Akşener, İmamoğlu'nun tweeti ile ilgili açıklama yaptı. Veyis Ateş'in "Sayın İmamoğlu'nun tweetine o tepkiyi verdiniz, 'biz burada zor durumda kaldık' diye bir şey söylendi mi? Partili kurmaylarınızdan şöyle bir tepki oldu mu?" sorusunu yanıtlayan Akşener şunları söyledi:
Altını çize çize anlatıyorum, vatandaş anlamış. Kürt'ü, Türk'ü anlamış. Ama kendini tırnak içinde kanaat önderi sayanlar anlamadan devam ediyor. Cumhur İttifakı'nın bileşenleri bizim partimizi sürekli bir sınava tabi tutuyorlar, hakaret ederek, çirkinlikler yaparak.Bana PKK'lı dedi daha ötesi var mı? Üsküdar'da ikamet ediyorum ben. İçişleri Bakanı Üsküdar'da çıktı 'Karamollaoğlu ile Akşener Kandil'de evrak imzaladı' dedi. Bu üstenci, parmak sallayan, saygısız, çirkin tavırdan arkadaşlarımız rahatsızlar.Biz 24 Haziran'daki ittifakta Saadet Partisi, Demokrat Parti, CHP, İYİ Parti vardı. Bir karar beyan ettik, 'ikinci tura kim kalırsa onun arkasında duracağız' dedik. 31 Mart'ta teklifi götüren biziz. Saadet Partisi ayrı aday çıkarttı.Demokrat Parti her yerde aday çıkarttı. Biz CHP ile birlikte gittik. Bizimle ilgili Iğdır ve Ahlat'la ilgili bizzat benim teklifimle aday çıkartmadık. Iğdır'da MHP'nin adayı, Ahlat'ta geçmişi MHP'li olan sonra AK Parti'ye gitmiş adayı destekledik. HDP bizim adaylarımızın bulunduğu her yerde aday çıkardı, biz de buna saygı duyduk.Balıkesir'de HDP aday çıkardı, oy aldı ve biz 9 bin 900 oyla büyükşehir kaybettik, saygı duyduk. Siyaset böyle bir şey. Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı karıştırılıyor. Cumhur İttifakı et tırnak, mezara kadar, kader birliği, bu duygusal ittifak.Bizimki rasyonel, proje bazlı, kurumsal kimliklerimizi muhafaza eden, et tırnak olmayan, seçmenin taleplerine uygun şekillenmiş, probleme çözüm önerileri birbirinden farklı olan iki siyasi parti. Bizi oranın tavır ve davranışlarıyla değerlendirildiği zaman olmuyor. Fikirler farklı olur, karşılıklı eleştiriler ya da itirazlar olduğu zaman dönülüyor 'Bunlar AK Parti'ye göz kırpıyor'.
Kübra Par: Millet İttifak içinde görüş ayrılığı yaşadığınızda...
Meral Akşener: Olabilir... Bakın sürekli diskur çeken kişiler var. Bir kesim var bize parmak sallayan. Kürtleri tanzim etmeye çalışanlar var. Daha liberal bir kesim. Sol liberaller de var, muhafazakarlar da var. Kürtlere parmak sallayan bir kesim var. Bu arada dönüp Kürtler'e 'sen ne düşünüyorsun' diyen de yok. Sayın İmamoğlu meselesine gelince. Bizim partimizin bu dediğim alanlardan kaynaklanan yok efendim Libya'ya asker gönderilmesine 'hayır' diyorsunuz yine PKK'lı oluyorsunuz. İdlib'e asker gönderilmesine 'evet' diyorsunuz, 'göz kırpılıyor' deniliyor.
Muharrem Sarıkaya: Size bu kadar rol biçilmesinin nedenini neye bağlıyorsunuz?
Meral Akşener: Onu millete sorun. Sayın Buldan Fox TV'de benimle ilgili faili meçhulcü olduğumu; yani katil demedi de tarif etti. Eşinin öldürülmesinde azmettirici olduğumu söyledi. Genç bir kadın, hamile, eşi öldürülmüş. 1994. Ben 1996 10 Kasım'ında İçişleri Bakanı oldum. O günkü İçişleri, Adalet Bakanı, Emniyet Genel Müdürünün kim olduğunu bilmesi gerekir. Genç bir kadınsınız, hamilesiniz, eşiniz öldürülmüş. O günün İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanını, MİT Müsteşarı'nı, Başbakanını bilirsiniz. Çünkü onlardan eşinizin faillerini bulması için onlara gidersiniz.
Veyis Ateş: Yani hatırladığı ve bildiği halde...
Meral Akşener: Bir şey demiyorum, bilmemesi çok yanlış. Meclis Başkanlığım döneminde MHP milletvekili olarak Selahattin Demirtaş Grup Başkanvekili olarak gündem dışı söz vermiştim. Bana 'niye söz verdiniz' dendiğinde, iç tüzüğe göre sizin şehrinizle ilgili söz alma hakkınız var. Bu çok önemli bir eylemdir. İç tüzüğe göre seçildiğiniz şehrin problemlerini anlatmakla yükümlüsünüz. Döndü bana dedi ki, 'İngiliz demokrasisine inanıyorsunuz' dedi. Ömrü hayatım boyunca 1 dakika sınıfa geç girmemişim. Kurallara uymaktan bahsediyorum. HDP veya BDP veya o insanlar seçim yoluyla gelmişler mi? Seçilirken yargı müdahale etmiş mi? Hayır. Peki seçilmiş insanların o günden bahsediyorum, şehirleriyle ilgili sorunlarını Meclis'in gündemine getirme hakları var mı? Var. Şimdi bizim arkadaşlarımız bunu biliyorlar.
Arkadaşlarımız sayın İmamoğlu'nun genel başkanlarına 'faili meçhulcü, eşinin öldürülmesine azmettirilmiş' olarak söylenen sözlerden ciddi rahatsızlıkları oldu.
Muharrem Sarıkaya: Siz İmamoğlu o tweeti atmasından biraz önce birlikteydiniz?
Kübra Par: O tweetten haberdar olduğunuzda tepkiniz ne oldu? Kızdınız mı?
Meral Akşener: Ben şerbetliyim. Çok değer verdiğim siyasetçi 'sizi üzdüler' dedi. Ben de 'alışkınım' dedim. Siyasette özen göstermek gerekir, empati yapmak gerekir. Pervin Buldan hanımla ağaç dikmesine yönelik bizim partiden incitici cümle çıktı mı? Hayır. Çünkü sayın İmamoğlu kimi davet edip etmeyeceğini, bizim kendisine söylememiz mümkün değil. Biz siyasette saygıya inanıyoruz. İYİ Parti ne CHP'yi ne Saadet Partisi'ni incitecek, aslında Cumhur İttifakı'nın paydaşlarını incitecek sözü davranışı bulamazsınız.
Muharrem Sarıkaya: İmamoğlu ile son görüşmeniz tweetten 12 saat önceydi.
Meral Akşener: Sayın İmamoğlu bana mesaj attı. Ama şimdi WhatsApp mesajlarını söylersek ayıp olur.
Muharrem Sarıkaya: Gönlünüzün alınacağı mesaj mıydı?
Meral Akşener: Benim gönlümün alınmasına ihtiyacım yok. Sayın İmamoğlu CHP'nin mensubu olarak siyasi tutum ve davranışıyla ilgili orasının sorumluluğunda ama İstanbul'a hizmet konusunda bizim de ortak olduğumuz sorumluluk alanını temsil ediyor. Ben kapı kapı zil çalıp sayın İmamoğlu'na oy verdim. Söz verdik, İstanbul'a en iyi hizmeti götürecek dedim. Bunu denetlemek hem hakkımız, hem sorumluluğuz. Biz 'küstüm ver misketleri' gibi durumumuz yoktur. Arkadaşlarımız o tweeti hiç beğenmediler. Ben onlara da saygı duyarım.