Akşam yazarı Özkök'e fena çaktı
Akşam yazarı Özlem Çelik Akarsu, bugün köşesinden Ahmet Kaya manşetleri ile ilgili kendini savunan Özkök'e "Yeter, Sus artık!" diye seslendi.
Özlem Çelik, şimdi de köşesinde Ahmet Kaya'yı yurtdışına çıkmak zorunda bırakan süreçteki rolünü sürekli savunmaya çalışan Ertuğrul Özkök'e sert bir şekilde seslendi: "YETER ERTUĞRUL ÖZKÖK, SUS ARTIK!" dedi.
İşte Özkök'ü kızdıracak o yazı:
Önce 'Şerefsiz manşeti hataydı' dedi; Eyüp Can'ın son Ahmet Kaya röportajını yayımlamasının ardından 'Bakın, haklı çıktım!' demeye getirdi. Yeter artık Ertuğrul Özkök, hala anlamıyor musun? BİZ SENİ VİCDANLARIMIZDA MAHKUM EDELİ ÇOK OLDU! Bırak artık Ahmet Kaya ile uğraşmayı...
Sen uğraştıkça biz de hatırlatmaya devam edeceğiz yoksa...
14 Şubat 1999- Hürriyet: Ahmet Kaya'nın PKK bayrağı önündeki fotoğrafı 'AYIP ETTİN GÖZÜM' manşeti ile yayımlandı. Haber metni şöyleydi, 'Ona Türk-Kürt diye bakmadık. Türküleriyle ağladık, güldük. TV'lerden evlerimize konuk ettik. Meyhanelerimizde rakı içtik. Sakalı, atkısı ve göbeği ile bizden biriydi çünkü. Meğer öyle değilmiş Ahmet. Bebeğe, kadına, dedeye, askere kurşun sıkanlardanmış. PKK'lı Ahmet... Yazıklar olsun.'
20 Temmuz 1999-Hürriyet: Gülten Kaya'nın deyimiyle Ahmet Kaya'yı sokağa çıkamaz hale getiren o manşet atıldı, 'VAY ŞEREFSİZ!' Haberdeki ifadelere dikkat! 'Şarkıcı Ahmet Kaya, milyarlar kazanıp ekmeğini yediği Türkiye'ye yine kin kustu, 'Arabamı, şerefsizlerin memleketinde bıraktım' diyerek 64 milyona hakaret etti.'
ÖZKÖK'ÜN UNUTMAMIZI İSTEDİĞİ GÜNLER...
Ertuğrul Özkök, haberciliği bırakıp yorumculuğa, toplum mühendisliğine, halkı yönlendirmeye soyunduğu o günleri unutmamızı istiyor.
Sola ve solculara beslediği kinin, gazetesinin her satırına sindiği yılları yok saymamızı istiyor.
Ülkeyi suni gündemlere hapsettiği günlerin bedelini kendisi yerine başkaları ödesin istiyor.
Sermayeyi seven, emekten ve emekçilerden nefret eden, ezilene karşı ezeni savunan, muhafazakarlığı besleyip büyüten kimdi acaba?
O, 'Elveda Başkaldırı' dediğinde, 'Merhaba demeden nasıl veda ediyor?' diye gülmüştük. Bugünlerde yine güldürüyor bizi. Demokrasi savunucusu rolüne bürünerek...
Özkök'ün genel yayın yönetmenliğini siyasi iktidarın baskısıyla bırakmak zorunda kalması trajikomiktir. Demokrasi savunuculuğu ise şimdiki yandaşların demokrasi savunuculuğu kadar inandırıcıdır.
Özlem Çelik'in yazısının tamamını okuyabilirsiniz.