AKP'li vekile canlı yayında Kürtçe karşılama!
AKP'nin sözünü sakınmaması ile bilinen Diyarbakır Milletvekili TGRT'de Basın Odası'nın konuğu oldu. Hadi Özışık konuğunu Kürtçe karşıladı...
GAZETECİLER.COM
AKP'nin Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu Basın Odası'nın konuğu oldu. İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Hadi Özışık ile Gülden Kalecik'in hazırladığı programda Kürt kökenli vekil ile barış süreci masaya yatırıldı.
HADİ ÖZIŞIK'TAN KONUĞUNA KÜRTÇE SÜRPRİZİ
AKP'nin Kürt milletvekilleri arasında öne çıkan isimlerden Galip Ensarioğlu'nu ağırlayan Hadi Özışık programın açılışında konuğuna ilginç bir sürpriz yaparak kendisini Kürtçe selamladı. "Ser çava hati" diyerek konuğuna hoşgeldin diyen Özışık çözüm süreci ve Kürt sorunu odaklı sorularının da sinyalini vermiş oldu.
İşte Ensarioğlu'nun çözüm sürecine ilişkin flaş açıklamalarının satırbaşları:
Şerafettin Elçi, ben Kürdüm dediği için 1 yıl hapis yattı. Basın yayın önündeki engeller kaldırıldı. Gazeteler, Kürtçe mecmualar çıkabilir. Kürtçe propaganda yasaktı. Köylü Türkçe bilmiyor, konuşursanız ceza alırsınız. Anadilde savunma yapma hakkı getirildi. Üniversitelerde Kürdoloji Enstitüsü açılsın derdik. Bu bizim hayalimizdi. Fransa'da vardı ama Kürtlerin en çok yaşadığı bir ülkede bu yoktu. Şimdi açıldı. MEB'de seçmeli dersler oldu.
Bundan 4 yıl önce, Şemdinli'de bir astsubayın elinde tam kitapçıya bomba atarken yakalandığı halde bunlara savcı ceza verdi diye görevden alındı.
1 Eylül Dünya Barış gününde 'barış gelsin' dedik diye siyasi yasaklı yapmaları için bana ceza verdiler.
Bana karşı özel bir husumet yoktu. Böyle konuşanların çoğunun başına böyle şeyler geldi. O günkü vesayet düzeni devam etmeliydi. Erbakanın partilerinin kapatılması, sayın başbakanın siyasi yasağı gibi çokça benzer sıkıntılar oldu.
En azından MGK hükümetin başında bir kurum değildir. Karanlık odaklar ayıklandı. Halen olsalar bile güçlerini yitirmiş durumdalar. Cumhurbaşkanlığı makanı bile bu vaseyet kurumunun bir parçası olarak görev yapıyordu. Askeri vesayet ortadan kalktı. Sivil yapı devlete hakim. Derin devlet halkına komplo kuran, toplumu dizayn eden bir kurum olmaktan çıktı.
Bugün çözüm süreciyle ilgili geri çekilme sözkonusu. Geri çekilme bitti mi?
Başta hasta ve yaşlılar geri çekildi. Karşılıklı ciddi güvensizlik var. İki tarafta çok temkinli adımlar atıyor. Öcalan açısından kartlar açık, hükümetimiz açısından kartlar çok açık. Türkiye'de ölümleri durduracak olan bu proje için başbakan hayatıma mal olsa yaparım dedi. Tartışmalar doğaldır. Bunlar niye oluyor derken, eleştirirken... Bunlar çok daha sancılı geçebilir. Biz daha iyi yürüsün diye telkinde bulunuyoruz. Şu anda geri çekilme daha sağlıklı yürüyor. Öcalan'ın mektup ve telkinleriyle örgüt daha sağlıklı bir geri çekilme sürüyor.
Herşey Öcalan'a mı bağlı?
Öcalan bu örgütün kurucusu. Dünyanın hiçbir yerinde 13 yıldır hapiste olan bir lider örgütü üzerinde hakim olamaz. Onun ismi üzerinden yürütülen bir hareket haline geldi. Öcalan'ın sözleri çok önemli. Örgütü çok iyi bilen bir lider. Devlet yetkilileri ile öcalan imralıda oturdu diye bir şey yok. Öcalan'ın da devletin de bunu hayata geçirmesi o kadar kolay değil. Bu iş uluslararası bir boyut kazanmış. Mücadaleyi bırakmayın, size silah verelim diyen ülkeler var. Bu son süreçte bunlar daha da çeşitlendi. Bugün özellikle Avrupa'da ekonomi sıkıntılı. Arap sermayesi ile geçinen avrupa ekonomi sıkıntı yaşadığı dönemde, Türkiye'de yatırım yapılabilir bir ülke olma durumuna geilnce Araplar Türkiye'ye yatırım yapmaya başladı. Bu durumda Avrupa türkiye'nin daha istikrarsız hale gelmesi daha çok işlerine geliyor.
Kuzey Irak'la yapılan petrol anlaşması Avrupa'yı ciddi anlamda rahatsız etmiştir.
Türkiye bir Mısır değil.
Kandil'den gelen haberlere çok sert tepkiler ortaya koyuyorsunuz. PKK 'siz de kürtlerin sabrını taşırmayın' diye açıklama yaptı. Niye restleşme başladı?
Bu süreçlerin dili, psikolojisi çok önemlidir. Herkes konuştuklarına çok dikkat etmelidir. Ben 2 bin kişi dağa çıktı açıklamasını yaparken, yeni askeri karakollar kuruluyor, yeni korucular görevlendirildi haberleri yalandı. Ben de bunları dile getirdim. Birbirimizi suçlayacaksak, biz söylemiyoruz ama dağa 2 bin adam çıktı dedim. Yine yol kesme, araç yakma, yasa dışı faaliyetler sürüyor. Bunlar barış sürecine uygun davranışlar değil. Bu suçlamalardan vazgeçip, en önemli fırsatı değerlendirelim dedim.
2 bin rakamı resmi bir rakam mı?
Bugün Siirt Valisi de 100'ün üzerinde adam dağa çıktı diyor. Bunlar resmi rakamlar var. Oğlumuz kızımız dağa gitti diye bana geldiler. Emniyete başvurdular, emniyet istihbaratın verdiği raporlarda dağa çıktığı yönünde ifadeler var. BDP'ye giden yüzlerce aile var. Dağa gittiler getirin diyenler var. Ben bunun böyle olduğunu biliyorum. Benim söylemek istediğim insanların dağa çıkışına izin vremek sürece zarar verir. Süreç sürüyor. Öcalan'ın görüşme notları da yayınlandı. Süreç sağlıklı yürüyor. bu süreçi sıkıntıya sokacak her adımdan kaçınılması gerektiğini söyledi.
Bu süreçte son sözü Öcalan'ın söylemesi gerektiğini düşünüyorum. Söyledikleri bu güne kadar son derece makul. Bu sürece deste vreiyorsa sırf bu Öcalan diye istemeyecek miyiz?
Tarık Ziya Ekinci bir açıklama yaptı. O da bugünlere şaşırıyor. BDP'lilere ve PKK'ya kızıyor. Eksik olan nedir pkk cephesinden bakınca?
Biz BDP'nin ya da PKK'nın ideolojik taleplerini karşılamak zorunda değiliz. Biz kültürel ve inançlarına yönelik ne varsa tanımak zorundayız. PKK demokratik bir talepte bulunursa vatandaşın istediği demokratik talebi red mi edeceğiz. Bu süreç gerçekleşecek diye örgütün her istediği olacak diye bir şey yok.
Aşırı talepler onları bağlar. Bunlar bizi bağlamaz. Örgüt elde ettiği konumu kaybetmek istemez. Bu da doğaldır. Bir grup elinde bir takım imkanlar varsa, bölgede hakimiyet kurmak ister. Onlar da zamanla törpülenecektir. Taleplerin haklılığı yoksa anlamı da yoktur.
Pkk'ya güveniyor musunuz?
Kimse kimseye güvenmiyor. Ancak çözüm sürecini başlatmışsanız bu süreç güven üzerine yürür. Güvenmek zorundasınzı. İsterseniz yanılın. Varsayalım ki örgütün dediği her şey doğru. Bizi kandıracak. Dediklerinin hepsi doğru olsun ne olur? 10 yıl öncesinden bahsettik. Kürdün yok sayıldığı bir süreçten bugün geldiğmiz noktadan bahsetmiştik. Kürtler yüzde 80 talepleri karşılanmış. Vatandaşlık tanımından rahatsız. Anadilde eğitim istiyorlar. Bu da evrensel bir haktır. Yerel yönetimlerin daha da güçlendirilmesini istiyor. Bizim programımız zaten böyle bir zeminde yürüyor. Yer yöre isimleri iade edilsin. Talepler bunlar. Varsayalım hükümet pkk'yi kandırdı. Türk demokrasisinin geldiği noktada taleplerin yüzde 80'i karşılanmış. Adam öldürmeye hiç gerek yok. Bu talepler için bir siyasi parti var. BDP var. Haklı olan talepleri diğer kürt partileri ve kürt siyasetçiler savunuyor. ben de bir Kürdüm haklı talepleri ben de savunurum. İdeolojik talepler kendilerini bağlar. Bunlar için siyasal zemin müsayit. Silahın miyadı dolmuştur, bunu söyleyen Öcalan'dır.
Örgütün başka bir ajandası var, dağa adam devşiriyor gibi endişeler olmasının, tamamen çekilsin demenin bir anlamı yok. Bu güvensizliğin gereksizliğini anlatmaya çalışıyorum.
PKK silah bırakmasa bile biz demokratik adımlarla bu halkın taleplerini karşılıyoruz. Henüz atmamız gereken her adımı atamadık. Biz herşeyi bitirdik iddiasında değiliz. Çok şeyi yaptık. Bundan sonrada yapılması gerekenleri yaparız. Örgütün birinci ikinci aşamasını beklemek zorunda değiliz
Başbakanla konuşuyor musunuz?
Biz bölgenin milletvekilleriyiz. Bölgeyi de biliyoruz. TV'lere çıkıp da kendimi gösterme merakım yok. Hassas dönemde herşeyin çok iyi anlaşılması gerekir. 1 hafta önceki düşüncelerimiz bugün geçerli olmayabilir. Örgütü de, kürtleri de iyi yorumladığımı sanıyorum. Ben bunu anlatma gereği hissediyorum.
10 yıl sonra ne bekliyor sunuz?
Uçağın üstünde Kürt yazdığı ve Türk havasahasına girdği için kıyamet koptu biz bunları konuştuk. Irak anayasasının tanıdığı statüyü tanımadık. Şimdi ne oldu? Irak Kürdistanı'nın bütün müteahhitlik hizmetlerini Türkiye'deki firmalar yapıyor. Oradaki malların yüzde 80'i Türkiye'den gidiyor. 10 milyar dolar ticaret hacmimiz var sadece Kürt bölgesiyle.
AK Parti hükümeti K. Irak'la da geliştirdiği iyi ilişkiler sayesinde diğer ilişkiler Türkiye'nin lehine gelişiyor. Suriye'de PYD'nin yönetimindeki hareket bayrak asmayla birlikte eski refleksleri gösteriyor devlet. CHP, düne kadar Suriye yönetimiyle dost olan CHP, müdahale olmaz diyen CHP, iki gün önce Loğoğlu kürtler statü elde etmesin diye oraya müdahale edilsin diyor. Çözüm sürecine destek vermeyen CHP, çözüm sürecine destek gibi panik laflar edildi. Niye müdahale edilecekmiş. PYD KCK'nın alt kuruluşudur. Bu kuruluşun lideri Öcalan'dır. Niyetler ne olursa olsun Esad'ı devirmek isteyen yönetimleri dinledik. Ama 8 bin yıldır orada yaşayanlar ortaya çıkan durumdan istifa etmek isteyince olay oluyor. Türkiye bu tehditlere karşı tedbir alabilir. Irak'taki Kürtlere laf edince Türkiye'dek Kürtlerin incineceğini bilmek gerekir.
Suriye ve Irak'taki kürtler de Türkiye için bir tehdit değil, süreci destekleyen bir unsur olarak görülmelidir.
Bugün dünyanın17'nci büyük ekonomisiyiz. Bu 10 yıllık muhteşem çaba. Türkiye dünyanın en önemli çoğrafyasında bulunuyor. Kendi ülkesindeki Kürt sorunun çözen ve Suriye ile Irak'taki kürtlerle entegre bir Türikye Ortadoğu barışının önemli bir aktörü haline gelir.
Öcalan'a nasıl bir rol biçilecek?
Öcalan'la pazarlık yapılmış değil. Öcalan'ın geleceğiyle ilgili pazarlık yok. Bugünün meselesi kanın durması, iç barışın sağlanması. Bir bütün olarak daha ileriye taşıyacak yeni bir anayasayla yoluna devam edecek. Türkiye sorunları çözünce 5 yıl sonra ne karar verir? Bunu o zaman konuşacağız.
Seçimlere nasıl yansır?
Bu değerli süreçi destekleyenler var. PKK silah bırakacaksa, bu halka birşeyler vaad ediyorlarsa hak ettikleri oyu onlar da alırlar.
Seçim barajı bir sorundur. Başbakan istikrarın önemine hep vurgu yaptı. Seçim barajı bir sorundur, istikrar ne kadar önemliyse temsilde demokrasi daha önemlidir. Yüzde 5 mi makuldur, 5 ile 8 arasında oranlar telafüz ediliyor.
AKP'nin Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu Basın Odası'nın konuğu oldu. İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Hadi Özışık ile Gülden Kalecik'in hazırladığı programda Kürt kökenli vekil ile barış süreci masaya yatırıldı.
HADİ ÖZIŞIK'TAN KONUĞUNA KÜRTÇE SÜRPRİZİ
AKP'nin Kürt milletvekilleri arasında öne çıkan isimlerden Galip Ensarioğlu'nu ağırlayan Hadi Özışık programın açılışında konuğuna ilginç bir sürpriz yaparak kendisini Kürtçe selamladı. "Ser çava hati" diyerek konuğuna hoşgeldin diyen Özışık çözüm süreci ve Kürt sorunu odaklı sorularının da sinyalini vermiş oldu.
İşte Ensarioğlu'nun çözüm sürecine ilişkin flaş açıklamalarının satırbaşları:
Şerafettin Elçi, ben Kürdüm dediği için 1 yıl hapis yattı. Basın yayın önündeki engeller kaldırıldı. Gazeteler, Kürtçe mecmualar çıkabilir. Kürtçe propaganda yasaktı. Köylü Türkçe bilmiyor, konuşursanız ceza alırsınız. Anadilde savunma yapma hakkı getirildi. Üniversitelerde Kürdoloji Enstitüsü açılsın derdik. Bu bizim hayalimizdi. Fransa'da vardı ama Kürtlerin en çok yaşadığı bir ülkede bu yoktu. Şimdi açıldı. MEB'de seçmeli dersler oldu.
Bundan 4 yıl önce, Şemdinli'de bir astsubayın elinde tam kitapçıya bomba atarken yakalandığı halde bunlara savcı ceza verdi diye görevden alındı.
1 Eylül Dünya Barış gününde 'barış gelsin' dedik diye siyasi yasaklı yapmaları için bana ceza verdiler.
Bana karşı özel bir husumet yoktu. Böyle konuşanların çoğunun başına böyle şeyler geldi. O günkü vesayet düzeni devam etmeliydi. Erbakanın partilerinin kapatılması, sayın başbakanın siyasi yasağı gibi çokça benzer sıkıntılar oldu.
En azından MGK hükümetin başında bir kurum değildir. Karanlık odaklar ayıklandı. Halen olsalar bile güçlerini yitirmiş durumdalar. Cumhurbaşkanlığı makanı bile bu vaseyet kurumunun bir parçası olarak görev yapıyordu. Askeri vesayet ortadan kalktı. Sivil yapı devlete hakim. Derin devlet halkına komplo kuran, toplumu dizayn eden bir kurum olmaktan çıktı.
Bugün çözüm süreciyle ilgili geri çekilme sözkonusu. Geri çekilme bitti mi?
Başta hasta ve yaşlılar geri çekildi. Karşılıklı ciddi güvensizlik var. İki tarafta çok temkinli adımlar atıyor. Öcalan açısından kartlar açık, hükümetimiz açısından kartlar çok açık. Türkiye'de ölümleri durduracak olan bu proje için başbakan hayatıma mal olsa yaparım dedi. Tartışmalar doğaldır. Bunlar niye oluyor derken, eleştirirken... Bunlar çok daha sancılı geçebilir. Biz daha iyi yürüsün diye telkinde bulunuyoruz. Şu anda geri çekilme daha sağlıklı yürüyor. Öcalan'ın mektup ve telkinleriyle örgüt daha sağlıklı bir geri çekilme sürüyor.
Herşey Öcalan'a mı bağlı?
Öcalan bu örgütün kurucusu. Dünyanın hiçbir yerinde 13 yıldır hapiste olan bir lider örgütü üzerinde hakim olamaz. Onun ismi üzerinden yürütülen bir hareket haline geldi. Öcalan'ın sözleri çok önemli. Örgütü çok iyi bilen bir lider. Devlet yetkilileri ile öcalan imralıda oturdu diye bir şey yok. Öcalan'ın da devletin de bunu hayata geçirmesi o kadar kolay değil. Bu iş uluslararası bir boyut kazanmış. Mücadaleyi bırakmayın, size silah verelim diyen ülkeler var. Bu son süreçte bunlar daha da çeşitlendi. Bugün özellikle Avrupa'da ekonomi sıkıntılı. Arap sermayesi ile geçinen avrupa ekonomi sıkıntı yaşadığı dönemde, Türkiye'de yatırım yapılabilir bir ülke olma durumuna geilnce Araplar Türkiye'ye yatırım yapmaya başladı. Bu durumda Avrupa türkiye'nin daha istikrarsız hale gelmesi daha çok işlerine geliyor.
Kuzey Irak'la yapılan petrol anlaşması Avrupa'yı ciddi anlamda rahatsız etmiştir.
Türkiye bir Mısır değil.
Kandil'den gelen haberlere çok sert tepkiler ortaya koyuyorsunuz. PKK 'siz de kürtlerin sabrını taşırmayın' diye açıklama yaptı. Niye restleşme başladı?
Bu süreçlerin dili, psikolojisi çok önemlidir. Herkes konuştuklarına çok dikkat etmelidir. Ben 2 bin kişi dağa çıktı açıklamasını yaparken, yeni askeri karakollar kuruluyor, yeni korucular görevlendirildi haberleri yalandı. Ben de bunları dile getirdim. Birbirimizi suçlayacaksak, biz söylemiyoruz ama dağa 2 bin adam çıktı dedim. Yine yol kesme, araç yakma, yasa dışı faaliyetler sürüyor. Bunlar barış sürecine uygun davranışlar değil. Bu suçlamalardan vazgeçip, en önemli fırsatı değerlendirelim dedim.
2 bin rakamı resmi bir rakam mı?
Bugün Siirt Valisi de 100'ün üzerinde adam dağa çıktı diyor. Bunlar resmi rakamlar var. Oğlumuz kızımız dağa gitti diye bana geldiler. Emniyete başvurdular, emniyet istihbaratın verdiği raporlarda dağa çıktığı yönünde ifadeler var. BDP'ye giden yüzlerce aile var. Dağa gittiler getirin diyenler var. Ben bunun böyle olduğunu biliyorum. Benim söylemek istediğim insanların dağa çıkışına izin vremek sürece zarar verir. Süreç sürüyor. Öcalan'ın görüşme notları da yayınlandı. Süreç sağlıklı yürüyor. bu süreçi sıkıntıya sokacak her adımdan kaçınılması gerektiğini söyledi.
Bu süreçte son sözü Öcalan'ın söylemesi gerektiğini düşünüyorum. Söyledikleri bu güne kadar son derece makul. Bu sürece deste vreiyorsa sırf bu Öcalan diye istemeyecek miyiz?
Tarık Ziya Ekinci bir açıklama yaptı. O da bugünlere şaşırıyor. BDP'lilere ve PKK'ya kızıyor. Eksik olan nedir pkk cephesinden bakınca?
Biz BDP'nin ya da PKK'nın ideolojik taleplerini karşılamak zorunda değiliz. Biz kültürel ve inançlarına yönelik ne varsa tanımak zorundayız. PKK demokratik bir talepte bulunursa vatandaşın istediği demokratik talebi red mi edeceğiz. Bu süreç gerçekleşecek diye örgütün her istediği olacak diye bir şey yok.
Aşırı talepler onları bağlar. Bunlar bizi bağlamaz. Örgüt elde ettiği konumu kaybetmek istemez. Bu da doğaldır. Bir grup elinde bir takım imkanlar varsa, bölgede hakimiyet kurmak ister. Onlar da zamanla törpülenecektir. Taleplerin haklılığı yoksa anlamı da yoktur.
Pkk'ya güveniyor musunuz?
Kimse kimseye güvenmiyor. Ancak çözüm sürecini başlatmışsanız bu süreç güven üzerine yürür. Güvenmek zorundasınzı. İsterseniz yanılın. Varsayalım ki örgütün dediği her şey doğru. Bizi kandıracak. Dediklerinin hepsi doğru olsun ne olur? 10 yıl öncesinden bahsettik. Kürdün yok sayıldığı bir süreçten bugün geldiğmiz noktadan bahsetmiştik. Kürtler yüzde 80 talepleri karşılanmış. Vatandaşlık tanımından rahatsız. Anadilde eğitim istiyorlar. Bu da evrensel bir haktır. Yerel yönetimlerin daha da güçlendirilmesini istiyor. Bizim programımız zaten böyle bir zeminde yürüyor. Yer yöre isimleri iade edilsin. Talepler bunlar. Varsayalım hükümet pkk'yi kandırdı. Türk demokrasisinin geldiği noktada taleplerin yüzde 80'i karşılanmış. Adam öldürmeye hiç gerek yok. Bu talepler için bir siyasi parti var. BDP var. Haklı olan talepleri diğer kürt partileri ve kürt siyasetçiler savunuyor. ben de bir Kürdüm haklı talepleri ben de savunurum. İdeolojik talepler kendilerini bağlar. Bunlar için siyasal zemin müsayit. Silahın miyadı dolmuştur, bunu söyleyen Öcalan'dır.
Örgütün başka bir ajandası var, dağa adam devşiriyor gibi endişeler olmasının, tamamen çekilsin demenin bir anlamı yok. Bu güvensizliğin gereksizliğini anlatmaya çalışıyorum.
PKK silah bırakmasa bile biz demokratik adımlarla bu halkın taleplerini karşılıyoruz. Henüz atmamız gereken her adımı atamadık. Biz herşeyi bitirdik iddiasında değiliz. Çok şeyi yaptık. Bundan sonrada yapılması gerekenleri yaparız. Örgütün birinci ikinci aşamasını beklemek zorunda değiliz
Başbakanla konuşuyor musunuz?
Biz bölgenin milletvekilleriyiz. Bölgeyi de biliyoruz. TV'lere çıkıp da kendimi gösterme merakım yok. Hassas dönemde herşeyin çok iyi anlaşılması gerekir. 1 hafta önceki düşüncelerimiz bugün geçerli olmayabilir. Örgütü de, kürtleri de iyi yorumladığımı sanıyorum. Ben bunu anlatma gereği hissediyorum.
10 yıl sonra ne bekliyor sunuz?
Uçağın üstünde Kürt yazdığı ve Türk havasahasına girdği için kıyamet koptu biz bunları konuştuk. Irak anayasasının tanıdığı statüyü tanımadık. Şimdi ne oldu? Irak Kürdistanı'nın bütün müteahhitlik hizmetlerini Türkiye'deki firmalar yapıyor. Oradaki malların yüzde 80'i Türkiye'den gidiyor. 10 milyar dolar ticaret hacmimiz var sadece Kürt bölgesiyle.
AK Parti hükümeti K. Irak'la da geliştirdiği iyi ilişkiler sayesinde diğer ilişkiler Türkiye'nin lehine gelişiyor. Suriye'de PYD'nin yönetimindeki hareket bayrak asmayla birlikte eski refleksleri gösteriyor devlet. CHP, düne kadar Suriye yönetimiyle dost olan CHP, müdahale olmaz diyen CHP, iki gün önce Loğoğlu kürtler statü elde etmesin diye oraya müdahale edilsin diyor. Çözüm sürecine destek vermeyen CHP, çözüm sürecine destek gibi panik laflar edildi. Niye müdahale edilecekmiş. PYD KCK'nın alt kuruluşudur. Bu kuruluşun lideri Öcalan'dır. Niyetler ne olursa olsun Esad'ı devirmek isteyen yönetimleri dinledik. Ama 8 bin yıldır orada yaşayanlar ortaya çıkan durumdan istifa etmek isteyince olay oluyor. Türkiye bu tehditlere karşı tedbir alabilir. Irak'taki Kürtlere laf edince Türkiye'dek Kürtlerin incineceğini bilmek gerekir.
Suriye ve Irak'taki kürtler de Türkiye için bir tehdit değil, süreci destekleyen bir unsur olarak görülmelidir.
Bugün dünyanın17'nci büyük ekonomisiyiz. Bu 10 yıllık muhteşem çaba. Türkiye dünyanın en önemli çoğrafyasında bulunuyor. Kendi ülkesindeki Kürt sorunun çözen ve Suriye ile Irak'taki kürtlerle entegre bir Türikye Ortadoğu barışının önemli bir aktörü haline gelir.
Öcalan'a nasıl bir rol biçilecek?
Öcalan'la pazarlık yapılmış değil. Öcalan'ın geleceğiyle ilgili pazarlık yok. Bugünün meselesi kanın durması, iç barışın sağlanması. Bir bütün olarak daha ileriye taşıyacak yeni bir anayasayla yoluna devam edecek. Türkiye sorunları çözünce 5 yıl sonra ne karar verir? Bunu o zaman konuşacağız.
Seçimlere nasıl yansır?
Bu değerli süreçi destekleyenler var. PKK silah bırakacaksa, bu halka birşeyler vaad ediyorlarsa hak ettikleri oyu onlar da alırlar.
Seçim barajı bir sorundur. Başbakan istikrarın önemine hep vurgu yaptı. Seçim barajı bir sorundur, istikrar ne kadar önemliyse temsilde demokrasi daha önemlidir. Yüzde 5 mi makuldur, 5 ile 8 arasında oranlar telafüz ediliyor.