'AKP kardeşim gelme benim kongreme diyebilir!'
Saygı Öztürk ve Yusuf Ziya Cömert, AKP'nin bazı gazetelere uyguladığı kongre ambargosunu yorumladı.
GAZETECİLER.COM
AKP'nin 4. kongresine damga vuran tartışmalarından biri de muhalif gazetelere uygulanan akreditasyon uygulaması oldu. Gazeteciler
Saygı Öztürk ve Yusuf Ziya Cömert AKP'nin bazı gazetelere uyguladığı kongre ambargosunu yorumladı.
Kongreye davet edilmeyen gazetelerden Sözcü'nün Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, AKP'nin kongredeki akreditasyon uygulamasını topa tutarken Genelkurmay'ın da eskiden böyle bir uygulama yaptığını ama vazgeçtiğini hatırlattı.
GENELKURMAY BUNDAN VAZGEÇTİ AMA AKP AYRIMCI DAVRANIYOR
"Genelkurmay eskiden böyle bir uygulama yapıyordu ama neyse ki zamanla vazgeçti. Başbakan da herkese eşit mesafede olduklarını söyledi. Ama siyasi partilerin basın karşısından böyle bir ayrımcılık içinde olması yanlıştır. Hangi siyasi parti olursa olsun bu yanlıştır. Bizim gazeteden arkadaşlar da kongreye alınmadı. Peki biz kongreyi takip edemedik mi? Hayır. Hatta inanın bizim arkadaşlar içerden AKP'lilerden dakika dakika kongreyi aktardılar. Bu tür akreditasyonların hiç bir anlamı yok. Bu daha önce de bunu yapanlar için geçerli."
UYGULAMA SEVİMLİ DEĞİL AMA AK PARTİ'NİN BUNA HAKKI VAR BENCE
Yeni Şafak'ın eski yayın yönetmeni olan Star yazarı Yusuf Ziya Cömert ise akreditasyon uygulamasını kişisel olarak sevimli bulmadığını söylerken AKP'nin böyle bir karar alma hakkına sahip olduğunu savundu.
"Benim olaylara bakışım daha çok özgürlükçü bir çerçevededir. Ambargoları kısıtlamaları sevmiyorum. Tabi ki bir siyasi partiye aşırı derecede hakaret edilmesini de sevmiyorum. Mesela Kılıçdaroğlu Yeni Şafak gazetesine usülsüz para aktarıldığını iddia etmişti. O zaman Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmeniydim. Biz de bunu ispatlamayan şerefesizdir diye manşet yapmıştık. O gün bugündür Kılıçdaroğlu Yeni Şafak'ı çağırmıyor. Genelkurmay Yeni Şafak'a akreditasyon uygularken de umurumuzda değildi. Haksız yere akreditasyon uygulayan kendisi kaybeder bence. Burada da sevimsiz bir durum var. bu gazeteler ile hükümet arasında ne geçti bimiyorum. Haksız haberler, aile efradı ile haberler kullanılmışsa adamın ya da partinin akreditasyon uygulamya hakkı vardır bence. Uygulamasa daha iyi olur ama yaparsa da hakkıdır. Ben şu anda AK Parti'nin akreditasyon uygulamasını da sevimli bulmuyorum. Ama bu gazeteler de çok hakaretamiz haberler yapmışsa 'kardeşim gelme benim kongreme' demeye de hakkı vardır. Ben sevmiyorum böyle akreditasyon şeylerini ama partinin bu gazetelere böyle bir tavır alma hakkı da vardır."
AKP'nin 4. kongresine damga vuran tartışmalarından biri de muhalif gazetelere uygulanan akreditasyon uygulaması oldu. Gazeteciler
Saygı Öztürk ve Yusuf Ziya Cömert AKP'nin bazı gazetelere uyguladığı kongre ambargosunu yorumladı.
Kongreye davet edilmeyen gazetelerden Sözcü'nün Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, AKP'nin kongredeki akreditasyon uygulamasını topa tutarken Genelkurmay'ın da eskiden böyle bir uygulama yaptığını ama vazgeçtiğini hatırlattı.
GENELKURMAY BUNDAN VAZGEÇTİ AMA AKP AYRIMCI DAVRANIYOR
"Genelkurmay eskiden böyle bir uygulama yapıyordu ama neyse ki zamanla vazgeçti. Başbakan da herkese eşit mesafede olduklarını söyledi. Ama siyasi partilerin basın karşısından böyle bir ayrımcılık içinde olması yanlıştır. Hangi siyasi parti olursa olsun bu yanlıştır. Bizim gazeteden arkadaşlar da kongreye alınmadı. Peki biz kongreyi takip edemedik mi? Hayır. Hatta inanın bizim arkadaşlar içerden AKP'lilerden dakika dakika kongreyi aktardılar. Bu tür akreditasyonların hiç bir anlamı yok. Bu daha önce de bunu yapanlar için geçerli."
UYGULAMA SEVİMLİ DEĞİL AMA AK PARTİ'NİN BUNA HAKKI VAR BENCE
Yeni Şafak'ın eski yayın yönetmeni olan Star yazarı Yusuf Ziya Cömert ise akreditasyon uygulamasını kişisel olarak sevimli bulmadığını söylerken AKP'nin böyle bir karar alma hakkına sahip olduğunu savundu.
"Benim olaylara bakışım daha çok özgürlükçü bir çerçevededir. Ambargoları kısıtlamaları sevmiyorum. Tabi ki bir siyasi partiye aşırı derecede hakaret edilmesini de sevmiyorum. Mesela Kılıçdaroğlu Yeni Şafak gazetesine usülsüz para aktarıldığını iddia etmişti. O zaman Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmeniydim. Biz de bunu ispatlamayan şerefesizdir diye manşet yapmıştık. O gün bugündür Kılıçdaroğlu Yeni Şafak'ı çağırmıyor. Genelkurmay Yeni Şafak'a akreditasyon uygularken de umurumuzda değildi. Haksız yere akreditasyon uygulayan kendisi kaybeder bence. Burada da sevimsiz bir durum var. bu gazeteler ile hükümet arasında ne geçti bimiyorum. Haksız haberler, aile efradı ile haberler kullanılmışsa adamın ya da partinin akreditasyon uygulamya hakkı vardır bence. Uygulamasa daha iyi olur ama yaparsa da hakkıdır. Ben şu anda AK Parti'nin akreditasyon uygulamasını da sevimli bulmuyorum. Ama bu gazeteler de çok hakaretamiz haberler yapmışsa 'kardeşim gelme benim kongreme' demeye de hakkı vardır. Ben sevmiyorum böyle akreditasyon şeylerini ama partinin bu gazetelere böyle bir tavır alma hakkı da vardır."