MEDYA KÖŞESİ

Akif Beki'den Fatih Altaylı için ağır imalar...

Akif Beki isim vermeden Fatih Altaylı'nın medya ve sansür odaklı itiraflarını yorumladığı yazısında çok sert imalarda bulundu...

Akif Beki'den Fatih Altaylı için ağır imalar...
GAZETECİLER.COM
İnternete sızdırılan ses kayıtları ile gündeme oturan "havuz medyası" ve "alo Fatih" tartışmasına katılan Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki isim vermeden Fatih Altaylı'yı eleştirdiği yazısında çarpıcı imalarda bulundu.

İŞ ADAMLARI İKİLİ OYNADI HAVUZLAR AYRILINCA İŞLER KARIŞTI!

AKP ile cemaat arasındaki kavganın medya ayağında işlerin hayli karışık olduğunu ve çoğu iş adamının ikili oynadığını vurgulayan Akif Beki "Açın bakın kayıtlara, o tarafa da bu tarafa da yazılan para babaları, aynı babalar aslında. Ortak havzadaydılar bir zamanlar, havuzlar ayrıldı, karıştıran yanıyor şimdi..." dedi.

ALTAYLI İÇİN ÇOK SERT İMALAR!

Beki'nin yazısında en dikkat çekici bölüm ise Fatih Altaylı'nın itiraflarına getirdiği yorum oldu. Altaylı'nın canlı yayındaki "baskı altındayız gücüm yettiğince direniyorum" şeklindeki sözlerini hedef alan Beki hayli sert ifadeler kullandı:

Sen yaranmak için ne lazımsa yap, müdahaleye aç kendini, ekranda her türlü yaltaklan, manşette nasıl etsem de göze girsem diye çırpın, büyüklerini hoş tutmak için şeytanın aklına gelmeyecek taklalar at, sonra da müdahaleden yakın, basın özgür değil diye ele güne tuluat yap, mahsuscuktan ağlaş, dövün dur...
‘Valla ben karşı koydum ama elden ne gelir, bu kadar direnebildim’ de kurtul...

İşte Beki'nin yazısındaki ilgili bölüm:

Açın bakın kayıtlara, o tarafa da bu tarafa da yazılan para babaları, aynı babalar aslında.
Ortak havzadaydılar bir zamanlar, havuzlar ayrıldı, karıştıran yanıyor şimdi...
    
* * *
Madalyonun öbür yüzü de var...
Pensilvanya’ya, ‘Gazete kurdum, eti senin kemiği benim, yoluna feda olsun’ diyenler de... Ankara’ya, ‘Senin için televizyon aldım, 24 saat emrinde’ diye cömertçe ikramda bulunanlar da aynı kişiler.
Uygunsuz vaziyette yakalanınca yasak ilişkinin bütün suçunu karşı tarafa yıkan... Tecavüze uğradığını, zorla yaptığını, baskı altında olduğunu, mecbur kaldığını, zulüm gördüğünü söyleyenler de aynı...
Sen yaranmak için ne lazımsa yap, müdahaleye aç kendini, ekranda her türlü yaltaklan, manşette nasıl etsem de göze girsem diye çırpın, büyüklerini hoş tutmak için şeytanın aklına gelmeyecek taklalar at, sonra da müdahaleden yakın, basın özgür değil diye ele güne tuluat yap, mahsuscuktan ağlaş, dövün dur...
‘Valla ben karşı koydum ama elden ne gelir, bu kadar direnebildim’ de kurtul...
Kaç güç odağı varsa hepsine yanaş; ikili, üçlü, beşli oyna... Sonra da çık tarafsızlıktan dem vur...
Hep derim ya; yandaşfobi, gizli yandaşlığın dışavurumundan başka bir şey değil, bir aldatmaca, bir yutturmaca...
Ben şahsen tesettürsüz, şeffaf, dürüst bir yandaşlığı, anti-yandaşlık maskesi takan çokyüzlü bir gizli yandaşlığa binlerce kez tercih ederim.
Mevla şaşırtmasın kardeşim.
Ya siz ne diyorsunuz bu havuz hesabına?

AKİF BEKİ TÜM YAZILARI