Akif Beki: Selçuk Tepeli'ye verilen ceza konusunda RTÜK’e inanmak istiyorum
Fatih Portakal’ın halefi sunucu Selçuk Tepeli geçtiğimiz günlerde yayın sırasında kullandığı "düdüklemek" ifadesi nedeniyle RTÜK'ten ilk cezasını aldı. Karar yazarı Akif Beki, "Umarım, argo yasağını ihlal gerekçesi, gerçek sebeptir" dedi.
Selçuk Tepeli’nin ana haber bülteninde otoyol ve köprü ücretlerinden bahsederken “Yani geçen varsa bilir. Orda ne kadar düdüklendiğini gerçekten anlamıyorsun” şeklindeki sözlerinde geçen “düdüklenmek” tabirini kelimenin farklı argo anlamları ile değerlendiren Üst Kurul, yayındaki hakaretamiz ifadenin, Kanun’da yer alan “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez.” ilkesini ihlal etmesi nedeniyle FOX’a idari para cezası uygulanmasına karar verdi.
Karar gazetesi yazarı Akif Beki, bugünkü köşesinde "RTÜK’e inanmak istiyorum" diyerek, "Umarım, argo yasağını ihlal gerekçesi, gerçek sebeptir. ‘Geçenden kaç, geçmeyenden kaç akçe aldıkları belli değil’ denmesine takılmamışlardır asıl" dedi:
“Dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez” ilkesini ihlal etmiş. Tepeli, otoyol ve köprü geçiş ücretlerinden bahsederken şöyle demiş: “Ne kadar düdüklendiğini anlamıyorsun.” ‘Düdüklenmek’e, sözlükte üç anlam veriliyor. Biri cinsel eylem, diğer ikisi ‘kandırılmak, kazıklanmak, aldatılmak’ manalarına... Fransızcadan geçen ‘argo’nun karşısında ise şu ikisi yazıyor:
Bir: “Kullanılan ortak dilden ayrı olarak aynı meslek veya topluluktaki insanların kullandığı özel dil veya söz dağarcığı.”
İki: “Serserilerin, külhan beylerinin kullandığı söz veya deyim.”
RTÜK, ‘argo’nun bu ikinci tanımını esas aldığı ve ekranda kullanılmasını uygun bulmadığı için mi kesti cezayı? Haşa, yoksa haberin anlatmak istediği şeyi uygun bulmadığından mı? Tabiri ayıpladığı, dile biber sürmeyi gerektirdiğine hükmettiği içinse duyarlılığı anlaşılabilir. Umarım, argo yasağını ihlal gerekçesi, gerçek sebeptir. ‘Geçenden kaç, geçmeyenden kaç akçe aldıkları belli değil’ denmesine takılmamışlardır asıl. Argoyu, iktidar eleştirisini cezalandırmaya bahane etmediklerine inanmak isterim. Tıpkı, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun diplomasi diline dönmesine sevindiğim, kalıcı olacağına inanmak istediğim gibi...