MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Taşgetiren Zaman gazetesini yazdı: Orada ne oluyor?

Ekrem Dumanlı’nın istifası bana göre bir sancının ürünüdür. Üstelik ciddi-etkin tedavi olmadığı takdirde kolay dinmeyecek bir sancının...

Ahmet Taşgetiren Zaman gazetesini yazdı: Orada ne oluyor?

Köşe yazısının başlığını "Orada ne oluyor?" olarak atan Ahmet Taşgetiren, Zaman gazetesinin tepe ismi Ekrem Dumanlı'nın istifasını değerlendirdi yazısında.

Dumanlı'nın istifasının gerekçesinin henüz billurlaşmadığı sırada yazdığı yazısından Taşgetiren "Ekrem Dumanlı’nın istifası bana göre bir sancının ürünüdür. Üstelik ciddi-etkin tedavi olmadığı takdirde kolay dinmeyecek bir sancının..." yazdı.

 

İşte Taşgetiren'in yazısından dikkat çeken bölümler:

Orası. Yani Gülen camiası. Amiral gemisinin kaptanı değiştirildi. Ekrem Dumanlı. Şekli istifa, ama orada işler öyle olmaz, “Şunu yap” denilir, herkesin dengi hazırdır, yola koyulur. “Şunu yap” usulü, bazen herkesin hiçbir yerde kalıcı olmadığını anlatmak için “terbiyevi” çerçevede uygulanır, kimi zaman da, olumlu bulunmayan davranışları sebebiyle “te’dibi” çerçevede. 

Ekrem Dumanlı için hangisi olmuştur, henüz bunu okuma imkanına sahip değiliz. Ama Dumanlı’nın, son yaşanan süreçte Camia’nın “En militan yüzü”nü temsil ettiği biliniyor. Acaba Camia bu yüzden memnun muydu? Burada sorun mu çıktı? İlk akla gelen soru bu.

İkincisi Dumanlı Zaman’ın genel yayın yönetmeniydi. Gazetenin yoğun siyaset günlerinin yaşandığı bir zamanda benimsediği siyaset dili, bizatihi Zaman okurları tarafından çok yadırganmış olabilir. Bunun sahadaki Camia temsilcileri tarafından yukarılara kaygı ile yansıtılması mı Dumanlı’yı topun ağzına getirmiştir?  

Üçüncüsü, Camia, dışarıdan bir bütün halinde görülse bile, mevki - makam - riyaset tutkularının insanın bulunduğu her yerde ilişkileri sarsma riski bulunduğu gerçeği dikkate alındığında burada da, etkili olabileceği kuşkusuzdur. Acaba böyle bir etken mi devrededir?

Bunların cevabı önümüzdeki günlerde billurlaşacaktır.

Ben bu vesile ile bir kere daha Camia’nın, asla taşıyamayacağı bir “savaş yükü”nün altına sokulduğu değerlendirmemi tekrarlayacağım. Bunu hep söyledim: “Mutfak bütçesinden para ayırıp öğrenci bursu veren kadınlara bu savaş yükünü taşıttırmayın” dedim. Eminim Ekrem Dumanlı, yazılarına yansıyan savaş dilini bugün okusa, kendisini tanıyamayacaktır. Bu tür yazıların tek gerekçesinin Erdoğan’ın dili olması da sorgulanmalıdır. Çünkü Erdoğan’ı oraya getiren de Camia’nın misyon savrulması içine girmiş olmasıdır.

(...)

Bugün gelinen noktada “Fethullahçı Terör Örgütü Davası” gibi durumlar ortaya çıktı.

Bilmiyorum bugün nasıl bakıyordur Camia sürecin gelişme seyrine?

“Kıran kırana savaşa devam” durumu mu söz konusudur? Devlet veya Hükümet nasıl bir sonuca doğru gidildiği kanaatindedir?

Ya da hala “Çözüm süreci” gibi bir şey üzerine konuşulabilir mi?

Ekrem Dumanlı’nın istifası bana göre bir sancının ürünüdür. Üstelik ciddi-etkin tedavi olmadığı takdirde kolay dinmeyecek bir sancının...

ÇOK OKUNANLAR