Ahmet Kekeç
Ahmet Kekeç, bir zamanlar el ele kol kola Ak Parti Hükümeti’ne destek verdiği o eski liberallerin....
“Eleştiri” ya da eski şekliyle söylersek “Tenkit” bir kişiyi, kurumu ya da eylemi sadece “Kötülemek” değildir…
Eskiler bir kişi, kurum veya eylemi tenkit ederken övgülerini de sıralarlardı, yergilerini de…
Nedendir bilmiyorum günümüzde “Eleştiri” sadece kötülemek, yermek ve hatta çoğu zaman “hakaret etmek” için yapılıyor…
Eleştiri, içinde mutlaka “Ama” bağlacı kullanılan bir cümleler bütünüdür…
Ya, önce beğenilerinizi söyleyip “ama” deyip “yanlış” bulduklarınızı sıralamaya başlarsınız…
Veya tam tersi…
Ak Parti Hükümeti’ne yıllarca destek veren liberaller -Ki hemen hepsi eski Marksistlerdi- başta Başbakan Erdoğan olmak üzere başarılı buldukları bakanları ve icraatlarını önce uzun uzun överler, sonra da nerede yanlış yaptıklarını anlatırlardı…
Son birkaç yıldır ise yine uzun uzun övüyorlar eski icraatlarını ancak araya “ama” koyduktan sonra övgülerinden daha çok yergilerini sıralıyorlar; doğrularının neler olduğunu hatırlatıyorlar…
Ahmet Kekeç, bir zamanlar el ele kol kola Ak Parti Hükümeti’ne destek verdiği o eski liberallerin geçmişte Erdoğan ve çalışma arkadaşlarına verdiği faydayı hiç hatırlatmadan doğrudan “kötü eleştiri” yapanlardan…
Yok, hayır…
Bunun fikri sadakatle ilgisi yok…
Kaldı ki ben fikri sadakate inanmayanlardanım…
Ama be arkadaş…
Vefa’ya ne oldu?..
Vefa neden unutuldu?..
Şu Ak Parti’nin eski destekçi liberallerini eleştirmeden önce geçmişte yaptıkları yardımları için küçücük de olsa bir vefa duygusu gösterildikten sonra “ama” dense…
Ve…
Bugünkü görüşleri –kırıp dökmeden, aşağılamadan- eleştirilse daha iyi olmaz mı?..
Son zamanlarda en çok eleştirdiği liberallere bir zamanlar en çok övgü düzenlerden biri olan Ahmet Kekeç vefa duygusunu fırlatıp attığı için kaybetti…