Ahmet Kekeç zil takıp oynayacaktı!..
"Ama sevindim, ne yalan söyleyeyim... Çok seviniyorum. Zil takıp oynamıyorsam, sükûnetimdendir... " Kekeç'in itirafları...
GAZETECİLER. COM- Ertuğrul Özkök, TSK'daki istifalar sonrasında yazılanlara acayip sinirlenmişti.
Medyanın attığı manşetleri "paşalarına ardından teneke çalmak" olarak nitelemiş ve şu çıkışı yapmıştı:
"En aşağılayıcı ifadelerle hava atanlara bakıyorum, orada küçük, buruşmuş bir ruhun, ölçüsüz tatminini görüyorum.”
İZİN VER DE SEVİNELİM
Star yazarı Ahmet Kekeç, Özkök'ün bu çıkışına hiç aldırmamış...
Doğrucu davutluk yapmış:
"Yağlarım eridi" itirafını basmış...
"Bir zil takıp oynamadığı" kalmış ama o da "olgunluktan" değil "sukünetinden"miş...
İşte Kekeç'in "sevinç" itiraflar:
"Hissiyatımı söyleyeyim: Hürriyet gazetesinin, “Yeni Masa Düzeni” başlığıyla, biraz da gizem katarak sunduğu fotoğraf yağlarımı eritti. Buydu...
(...)Sevindim ama zil takıp oynama gereği de duymadım. Hayır, “Görün bakın, hiç rövanşist değilim, nasıl da olgun bakıyorum” demeye çalışmıyorum.
Hiç olgun değilim...
Zil takıp oynamıyorsam, sükûnetimdendir... “Yapısal bir durum”dan söz ediyorum... Yapım, “Daha karpuz kesecektik” gibilerden lafları kaldırmıyor. Gidenin arkasından teneke çalmak gibi bir beceriye ve alışkanlığa da sahip değilim.
Ama sevindim, ne yalan söyleyeyim...
Çok seviniyorum.
TENEKE ÇALANLARI DA ANLA!
Ahmet Kekeç yazısının ikinci kısmında Ertuğrul Özkök'e sesleniyor ve diyor ki :
"Gidenin arkasından teneke çalanı anla... Elli yıldır aşağılanıyor bu adamlar... Kurdukları yapı tanklarla alaşağı ediliyor. Oy verdikleri parti kapatılıyor. Seçtikleri Başbakan asılıyor yahut içeri tıkılıyor. Ne gericilikleri bırakılıyor, ne yobazlıkları, ne köylülükleri, ne ayılıkları, ne bidon kafalılıkları... Elli yıldır sistematik biçimde sopa yiyorlar. Ellerinde tankları ve ağır silahları yok. Kuru bir sevinç alt tarafı... Bırak sevinsinler!
Yazının tamamı için